onur kırıcı
-
(bkz: demoralize etmek)
-
(bkz: kompresorlu taş kırıcı)
-
benzeri için (bkz: ışın kılıcı/2)
-
"onu artık daha sık öpüyordum, ama onunki derin bir kederdi, bizdekilerden daha gerçekti, çünkü bizdeki adet, olandan fazlasını göstermektir. amerikalı kadınlarda ise tam tersine. bunu anlamaya, kabullenmeye cesaret edemiyor insan. bu biraz onur kırıcı, ama yine de, onunki gerçek bir hüzündü, ne kibir, ne kıskançlık, ne de hırgür, bu yalnızca gerçek yürek acısıydı ve itiraf etmek gerek ki bizim içimizde bu boyut eksiktir, üstelik hüzünlenme zevki açısından da kupkuruyuz." louis-ferdinand celine - voyage au bout de la nuit
"bir bakıma haklıydılar, bir yazarın kitaplarının dizili durduğu bir masanın arkasında, yoldan müşteri çeviren bir tezgahtar kimliğine bürünmesi onur kırıcıydı." tomris uyar - yazılı günler
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap