• (bkz: i am legend)
  • 1971 tarihli, boris sagal'in yonettigi ve basrollerinde charlton heston denilen maco yaratigin oynadigi ; richard matheson'un devasa eseri olan i am legend in kotu uyarlanmis filmidir. ancak ilgili yapit, romana sadik kalinmamasina ve charlton heston'a ragmen guzeldir , katastrofiktir ve garip hissettirir.
    kitabin sadik uyarlanmis ve de bir bilimkurgu klasigi almis halini gormek isteyen meraklilar, 1964 yapimli ,vincent price'li " the last man on earth " adli filmi izlemelidirler.
  • (bkz: http://www.imdb.com/title/tt0067525/)

    charlton heston'a rağmen yüzeysel kalan film. o da süper değil zaten..
    tam istediğiniz derinliği alamıyorsunuz.. komediye benzer bölümleri var gibi geliyor.

    2007 yapımı i am legend çok daha başarılı bir eser.

    --- spoiler ---

    sonu kötü bitiyor

    --- spoiler ---
  • 1971 yapımı bir film olduğunu düşünerek değerlendirseniz bile kötü bir film.

    bir film kötüyse kötüdür.
  • bilim kurgu olarak kötü olmasına rağmen enteresan filmdir.

    nedenini açıklamaya çalışayım:

    the 100 greatest sci-fi movies listesindeki filmleri bitireceğim diye (neyse ki bitti sonunda) peş peşe charlton heston'ın oynadığı filmlere maruz kalmak zorunda kaldım. önceki gün izlediğim soylent green 'i hiç sevemedim ama bu film çok daha iyiydi. şöyle ki çok yetersiz hatta kötü bir yönetmenlik söz konusu olmasına rağmen hikayesi son derece enteresandı. nükleer savaş sonrası dünyadaki insanlar patır patır ölmeye başlar, geriye bir tek bir bilimadamı kalır.
    ancak bilimadamımız tek başına değildir. zombie benzeri vebalı yarı ölü insanlarla amansız bir mücadelesi söz konusudur. bomboş sokaklarda dolaşan kahramanımız (aslında bunu bile tam becerememişler, uzaklarda trafik ve hatta insanlar dikkatlice izlendiğinde fark edilebiliyor) hava kararmadan kendi için yarattığı özel evine dönmek zorundadır zira düşmanları karanlıkta ortaya çıkmaktadır, zira güneş ışığında etkisiz hale gelmektedirler.

    benim filmde hoşuma giden gayet enteresan diyaloglar oldu. hikayesi de sıradışıve çarpıcı. ama başta belirttiğim gibi aşırı zayıf yönetmenlik, çok abartılı oyunculuklar, dünyadaki insanların yok olması aşamasının inanılmaz kötü işlenmiş olması (anasınıfı müsameresi niteliğinde sahneler içeriyor bu bölümler) gibi özellikleri de var.

    filmde çok çok enteresan 2 ayrı bölüm var. bir tanesi rock müzik düşmanı, muhafazakar yaklaşıma sahip amerikalıların ruhani liderliğini yapmış bir adam charlton heston. bir sahnede sinemada woodstock'ı büyük bir keyifle izlemesi muazzam bir ironi. diğer husus ise amerikalı silah severlerin bir numaralı idolü kendisi (silah karşıtı bir belgeselde evine gidip hesap soruluyordu, çok yaşlanmış bir haldeydi ve baskına benzer bu hesap sorma sahnelerinde epeyce acınası bir haldeydi). filmde silahlanma, petrol için çıkarılan silahlar vb gibi konulardan sorguya çekildiği bri sahne var. bu bahsettiğim konulara vakıf iseniz direk mavi ekran veriyorsunuz, bu durum filmi anlamlı hale getirebiliyor.
hesabın var mı? giriş yap