*

  • cocuklar olmesin sekerde yiyebilsin sendromu..
  • belediyenin sokak kopeklerini yokederken savundugu gorus.
  • hemen bu repligin gectigi bir senaryo yazmak gerekirse;

    bob, mutlu bir cinsel yasami olan, boston'da yalniz yasayan bir homoseksueldir. birgun, hayatin monotonlugundan sikilmis olacak ki, evini yeniden dekore etme karari alir ve ilk is olarak duvarlarina turkiye'den getirttigi pehlivan resimlerini asmak icin kollarini sivar.

    elinde bir suru resim oldugundan birkac civiye ihtiyac duyacaktir. ancak iki hafta onceki cilgin orgy partisinden yadigar bel rahatsizligindan dolayi pek siklikla egilememektedir. bu nedenle, civi cakarken her iki elini kullanmasi gerektiginden civileri agzinda tutar.

    ne tesaduftur ki, arkadaslarina "gecmis olsun" hediyesi olarak bir dildo almis olan sevgililer mitch ve andrew, bob'u ziyarete gelirler. kapiyi buyuk bir hisimla acip iceri girdikleri sirada yanlislikla kapi bob'a carpar ve bob'un surati duvarla bir olur. agzindaki civiler ise birer mermi gibi beynine saplanir. bob oracikta hayatini kaybeder.

    "brian molko askina, ne yaptim ben!" diye andrew ansizin kendisini suclamaya baslar ve gozyaslari icinde yere yigilir. mitch onu sakinlestirmeye calismaktadir, ancak gozyaslari bir selale misali akmakta, andrew kendini parcalamaktadir.

    "bunu beraber asacagiz askim" der mitch. ancak hic beklemedikleri bir surpriz, birden iceri giriverir.

    bu surpriz, sabahlari bisikleti ile gazete dagitan ufaklik bill'den baksasi degildir. bill, her gun, hep ayni saatlerde bob'u ziyarete gelmektedir. birgun pencereden bob'u soyunurken goren bill, o ufak yasinin getirmis oldugu bilgisizlik ile bob'un penisini cok buyuk bulmus, "keske benimki de boyle olsaydi!" diye haykirmistir. bob ise hergun ayni saatlerde bill'e penisini gostermekten ve bill'i egitmekten haz duymaktadir.

    iste bill, yine bu maksatla bob'un evine gelmistir. mitch ansizin "robbie williams askina, sen de kimsin?" diye haykirir.

    "olamaz, bob olemez, daha dokunmamistim bile! nasil yaptiniz!" diye aglamaya baslayan bill, artik bir cinayet tanigi halini almistir.

    mitch, kivrak hareketler ile bill'in testislerine bir tekme savurur ve bill'i yere yigar. aci icerisinde kivranan oglana bakan andrew, "ne yaptin!" diye bagirir.

    mitch, "geride tanik mi birakacaktik?" diye sorar.

    andrew, "ama o daha bir cocuk, onunde cok buyuk bir gelecek var!" der.

    ancak mitch, birden gozlerinde olusan seytani ifade ile andrew'a doner;

    "oldurmeyelim de besleyelim mi?"

    bob'a almis olduklari dildoyu paketinden cikaran mitch, onu bir cop gibi kullanarak bill'e vurmaya baslar. bill, artik nefes almamaktadir.

    ancak birden mitch, vicdan azabi duymaya baslar. hayir, cocugu oldurdugunden degil! sevgilisi andrew'in nekrofilik ve enses fantazilerinden haberdar oldugu icin, kiskanclik krizlerine girer. vicdan azabi, bu yuzdendir.

    "ikimiz de olmeliyiz sevgilim" dedikten sonra, yuce david bowie'a dua edip, bogulana kadar opusurler.

    son.
  • oldurmeyen allah felsefesi çıkışlı soru niteliğinde br yanıt.
  • (bkz: netekim)
  • küçük bir çocukken ava giden dayinin peşine takılan minik kizin sirinlik muskasi tadında teklifi. hayvanlara karşı o derece acımasız dayının yüreği kıza karşı yufka kivaminda ise, kız alir kanadi kirik kusu bakar besler iki uç gün. ama genelde cok dayanmaz mundar* olur giderler. ölüme aşina büyür bu çocuklar.
hesabın var mı? giriş yap