olduğu halde ^*

• nispeten eski metinlerde "-le birlikte" anlaminda kullanildigina defalarca $ahit oldugum soz obegi. ornegin; "ahmet yaninda mehmet oldugu halde iceri girdi" = "ahmet mehmetle birlikte iceri girdi" $eklinde.
  
  konu$ma dilinde kullanana rastlayamadim.
• trt haber bültenlerinde de sık sık karşımıza çıkan ifade. meselâ; "başbakan yardımcısı abdullah çiçek yanında turizmden sorumlu devlet bakanı cemil gül ve milli eğitim bakanı mehmet pakoğlu olduğu halde hollanda'ya gitti."
  rahatlıkla tahmin edebiriz ki; pek çok kişi böyle bir cümleyi duyunca burada olumsuz bir anlam olduğunu düşünür. yukarıdaki örnekte insanın aklına "ne yani diğer bakanlar boş boşuna mı gidiyor ve devletin parasını harcıyorlar; yoksa onların hollanda'ya girmesi mi yasaktı?!" gibi soruların gelmesi de münkündür.
  yine de bu ifadenin kullanımı "geçmişi yâd etmek" adına hoşgörülebilir!^*
• "üzerinde bir tül gömlek olduğu halde odaya girdi."
  
  niye giremesin abi? engel mi o tül gömlek odaya girmelere diye sorguladım olduğu haldeyi. olmasına rağmenleştirdiğimden memnundum. ta ki bugüne kadar, içimde bir dolu yazacak şey biriktirdiğim halde sözlüğe entry girdiğim şu gün bunu anlamak nasip oldu.
• bu kalıpla tanışmam ve hiçbir anlam verememem sanırım ilkokul 4e rastlar. savaş meydanını gezerken ölü olduğu sanılan bir düşman askeri tarafından bıçaklanarak öldürülen ı. murat 'ın uğradığı bu suikast muhteşem tarih kitabımızda: "i. murat elinde bir hançer olduğu halde ölü askerler arasında saklanan bir düşman askeri tarafından öldürüldü" şeklinde yer almıştır. ben de kara kara "elinde hançer olmasının ölüler arasında saklanmasına ne gibi bir zararı olabilr? ölülere zarar veriyo diye mi midir nedir?" diye düşünüp dellendiğimi dün gibi hatırlarım.
• ihsan oktay anar 'in sıklıkla kullandıgı kalıptır. (bkz: puslu kıtalar atlası) (bkz: amat) (bkz: efrasiyab'ın hikayeleri)
• bu kalipla benim tanismam, sezgin burak'in ilkokul yillarimda alip biriktirdigim tarkan mecmuasinda gecen "tarkan yaninda kurt oldugu halde han kapisindan iceri girdi" cümlesiyle olmustur. ilk okudugumda, hanlara hayvanla girmek yasak herhalde diye bir anlam cikarmistim, ama neden sonra oturma odasina gecip elinde gazete oldugu halde koltukta oturan babama sordum da o acikladi.
• cümlenin hazırlanışına göre aksi kanaat oluşturmaya, zıtlık veya kontrast yaratmaya yarayan kalıp. bazı kullanımlarda ise durum gösterir, zıtlık oluşturmaz.
  
  her vücut fiilen yaşanırken güzel olabilir. insanlar seveceği, hatta sadece sevişeceği bedenkişi şöyle şöyle olsun diye ısmarlarken salaklar. ona nasıl olursa razı olacak, nasıl olduğu halde istemeyecek o an belli oluyor, önceden değil.
  
  "geceyi istanbul'da^* geçirdiğim için 11 vapuruyla köy'e^** döndüm. vücudum rahatsız olduğundan yattım. yemek yemedim. yalnız çorba içtim. madam domna kızı kalika olduğu halde geldi." sevim burak - yanık saraylar (ah ya rab yehova)
  
  (bkz: olduğu kadar), olduğu gibi