• zıt olma ya da çelişmeli olma durumu.
  • diyalektik karşıtlık, ikilem, ikircikli... cikcik.
  • ing. contrast.
    renklerde, iki rengin zıt tonlarda olması durumu. keskin görünüm sağlamaya yarar.
  • karşıt görüşlerin çekişmesi. düşüncelerin, ilgilerin, seçimlerin veya ihtiyaçların çeşitliliğinin bir tür yansıması.
  • - göze sormuşlar: "en çok ne görmekten hoşlanırsın?" "zıtlık" demiş, "bana zıtlık gösterin." yaratıcı tanrıça afrodit ile yıkıcı tanrı ares'in yasak aşkını göstermişler.
    afrodit ile ares sadece geceleri buluşup, gün ağarmadan ayrılarak ilişkilerini gizlice sürdürüyorlarmış. ama bir gece uyuyakalmışlar. güneş gökyüzünde yerini aldığında, hala yan yana uyumakta olan aşıklar yakalanmışlar gökyüzüne. (not: zaten yeryüzündeki günahların en iyi seyredildiği yer gökyüzü olmuş daima.) güneş, gördüklerini hemen yetiştirmiş afrodit'in kocası surat yoksulu hephaistos'a. iki çıplak aşığı bir fileyle kıskıvrak bağlayıp, teşhir etmişler ihanetleri ibret-i alem olsun diye.
    "siz buna zıtlık mı diyorsunuz şimdi?" demiş göz. "sizce afrodit'in yıkıcı tanrı ile kaçamağı mı zıtlık, yoksa ruhu da kendi gibi çirkin hephaistos'a sadık kalması mı? siz bana zıtlık gösterin, zıtlık yok mu?" -

    elif şafak - mahrem
  • zıtlık kavramı insanın kafasında doğru düzgün çalışmaz. presokratik zamandaki arkhe arayışından beri zıtlık kavramını yanlış anlamış bulunmaktayız.
    bir diğerinin içindeki töze, daha az sahip olmak hiç bir zaman zıtlık anlamına gelmemelidir. nasıl bir elmanın zıttı kafamızda belirli bir kavrama işaret etmiyorsa, sadece zıtlıktan ürettiğimizi sandığımız şeyler de belirli kavramlara işaret etmezler, edemezler.
    zıtlık kavramı diğerinden daha az barındırmayla değil de, temelde birebir örtüşmediği sezinlenen şeylerle ilintilidir. nasıl ki sessizlik sesin zıttı değildir, içinde daha az ses barındıranıdır, zıt dediğimiz kavramlar da içinde zıttından daha az şey barındıranlardır, ama zıtlık kavramına asla azlık çokluk ilişkisiyle çıkmamız mümkün değildir.
    özellikle sonsuz kavramını düşünürken bu kavramı kendi başına anladığımıza mı, yoksa bir sonluluğun zıttıyla çıkarttığımız konusu hala kafaları karıştırır.
    sözün özü, insanlık kavram olarak zıtlığı yanlış anlamıştır ve yanlış anlamaya devam etmektedir.
    siyahın zıttı beyaz değildir. siyahsızlık hiç değildir. peki ya nedir?
  • yaratıcı tanrı "afrodit" ile yakıcı tanrı "ares" in yasak aşkı...
  • zıtlıklar yaşadığımız dünyada ve yaşamda vardır ve kesin bir gerçekliktir ancak bir ve ya daha üst açıdan baktığımızda aynı madalyonun 2 yüzüdür.işte bu bakış açısıyla insan o an herşeyi olduğu gibi kabullenir ve yargılayan zihin halini bırakır. ama unutmayalım ki bu hayatı yaşarken “ayaklarımız yerde, başımız gökte olmalı”dır. bu da bir dengedir.

    yaşamınızda her an sağlık, mutluluk, huzur dolu yaşayın, sevgi ve barış içinde kalın, ahenkli ve dengeli olun.
  • (bkz: tezat)
  • (bkz: gazali)'ye göre zıtlıklar çoğu zaman bir şeyin miktarından ileri gelmektedir. misal soğuk ile sıcak kavramları bir zıtlık olarak tanımlanabilir ama bu zıtlığı meydana getiren yahut var eden ortamdaki ısı miktarıdır.
hesabın var mı? giriş yap