• genelde cok sevilen veya nefret edilen kisiler/olgular/olaylar icin subjektif olmanin bir diger adi.ornegin cok sevdiginiz birinin kotu yonlerini elestiren bi insana karsi takinilan tutum,veya gonul verdiginiz futbol takiminin defansini hakli olarak elestiren bi insana verdiginiz cevap*,yahut nefret ettiginiz bi kisi icin kullanilan "cok iyi cocuk ya" tabirine karsi verdiginiz tepkiselin eylemi.
  • turkiyede toplumlar ve bireylerin buyuk bir cogu hersey olabilir ama asla ve asla objektif olamaz.

    hastalikli bir fikri yapimiz var. inandigimiz, bildigimiz herseyin en guzel, en dogru, hastaliksiz ve kusursuz oldugu gibi sanrilar icerisindeyiz. bu kimi zaman ideolojik bir konu olur, kimi zaman siyasi, kimi zaman sportif. kendin olmadigin, kendinin uretmedigi, sadece akli melekelerini kullanarak kendine yakin buldugun bir konuda nasil oluyor da uzerine laf soyletmeyecek kadar cansiperane gogus gerebiliyorsun? nasil oluyor da kendinin bulundugu tarafi hic suphesiz, yanlissiz olarak kabul edebiliyorsun? cok ilginc.

    insan birey olarak bile kendi icinde bir suru konuda celiskiler yasarken, sadece uyesi oldugu bir kuruma, topluluga laf kondurmamak icin kendini bu sekilde hirpalayabiliyor, anlasilir gibi degil.
  • kısaca subjektif olma durumu.

    insanımız ilişkilere, arkadaşlıklara, iş hayatına, aşka, ailesine kısaca her ama her şeye taraftar mantığıyla yaklaşıyor. birini sevmek ile onu körkütük savunmak arasındaki farkı göremiyor. ya da bir insanı sevmenin onu haksızken bile savunmak anlamına gelmemesi gerektiğini.

    hepimiz birilerini sevmiyor, rahatsız oluyor ya da abartalım iyice nefret ediyoruz. peki ama o nefret ettiğiniz insan bir gün doğru bir cümle kuruyor ya da doğru bir iş yapıyorsa o zaman hala eleştirmek, kınamak ne kadar doğru ? ya da tam tersi çok sevdiğimiz bir insan yanlış yaptığında doğru olan ona yanlışını söylemek ve uyarmak mıdır yoksa yine "benim sevdiğim ne yapıyorsa doğrudur, sevdiğimin yanlışı ben onu sevdiğim için doğrudur " mu demeli ?

    bir insan için "kendini sevmem ama bu noktada haklı" ya da "çok severim ama burda hatalı" demek neden bu kadar zor geliyor herkese ?

    mesela nefret ettiğim bir insanın bile olumlu özelliğini görebiliyorum. ha çok mu faydasını gördüm hayır görmedim. aksine zararını gördüm ama zaten mesele fayda görmek değil, başka türlüsünü bilmemek, doğru olduğuna inandığım şekilde davranmak.
  • annemin benden ötürü müzdarip olduğu durumdur. benimle ilgili hiç bir sorunda objektif olamaz. hatalı bile olsam beni savunur, kendisi de farkındadır. hep beni kayırır. annelik işte.
  • her insanın en doğal sorunu...

    kültür seviyesine ve sosyal yaşantısına göre, insandan insana oranı tabiiki değişir. yüzde yüz objektiflik zaten mümkün değildir. çünkü sonuçta hepimiz insanız, robot değiliz, yani duygusal bir tarafımız var.

    aklımızın ve vicdanımızın ağırlığı ölçüsünde, objektifliğe yaklaşmamız mümkün olur.
  • çıkar ilişkinizin olduğunu gösterir. bu çıkar para olabilir, dostluk olabilir, seks olabilir... istediğini elde etmek için objektif konuşmayan ve davranmayan insanlar o kadar fazla ki bu memlekette. insanlar da o kadar alışmışlar ki bir çıkar uğruna pohpohlanmaya... siz doğruları söylediğiniz zaman, objektif olduğunuz zaman siz kötü olursunuz. işte bu da insanımızın bölünmeye ne kadar müsait olduğunun kanıtı. tarafgirlik hat safhada. ya düşmansın, ya dost... hele bir de insanın arkadaşına, akrabasına laf et. söylediğin sözün, konuştuklarının doğruluğunun hiçbir önemi yok. an itibariyle düşmansın. bu kafayla başımıza gelen her şeyi fazlasıyla hakediyoruz. bizi bölmek çok kolay...
  • türk halkının yakalandığı hastalık.

    bu hastalık virüsünü taşımayan çok az sayıda insan var maalesef.

    ve ben bu sağlıklıları seviyorum.
  • cunku objektif olmak diye bir seyin olmamasindandir. henuz cikarlarinizin zedelenmedigi durumlar vardir sadece.
hesabın var mı? giriş yap