• mimar sinan üniversitesi devlet konservatuvarı yaylı sazlar bölümü keman ve viyola öğretmenidir.
    en çok öğrenci kabul eden sınıf, onun sınıfıdır. adları pelin halkacı ve elif tarakçı olan iki asistan, yardımcı olmaktadır.
    kimilerine göre okulun en iyi, kimilerine göre en kötü hocasıdır.
    fakat işin aslı, disiplini hep ön planda tutan, en iyi tekniği öğrencilerine öğreten, ondan mezun olan öğrencilerin büyük bölümünün iyi kemancı-viyolacı olduğu bir eğitmendir...
  • kendisi ayrıca camerata saygun un şefi ve kurucusudur.
  • dün itibariyle aldığım üzücü bir haberle bir kalp rahatsızlığı nedeniyle hastahanede olduğunu öğrenmiş olduğum önemli keman hocasıdır...
  • malesef okul cok buyuk bir degerini kaybetmis bugun itibariyle...

    yine de ne kadar onemli bir insan oldugunu anlamak icin, bugun msgsu konservatuvar binasina 5 dk ugrayip ogrencilerinin isyanini, gozyaslarini gormek yeterliydi... oylesine icim sizladi ki butun gun...

    rahat uyu,
    o kadar sevenin varmis ki..
  • benim ve benim gibi onlarca hatta yüzlerce* genç müzisyenin hayatında çok önemli bir yere sahip olan gerçek bir eğiticiydi nuri hoca. çok erken, çok beklenmedik oldu ölümü. hepimizin unutulmaz anıları oldu onunla. küçükken çok çekindik, bazen kırıldık ama büydükçe hayranlığımız arttı hocamıza.
    ilk hocamın okuldan ayrılmasından sonra bocaladığım bir dönemde hemen hemen hiç vakti yokken beni sınıfına alıp adam etti. hepimiz için, en umutsuzlarımız için bile çaba gösteren belki de tek hoca oldu. lisans ikinci sınıfta, bir ödevim için kendisiyle yapmam gereken bir röportajın sorularını elimden alıp, tam söylediği günde el yazısıyla doldurulmuş sayfalarca metni geri verdiğinde de dolmuştu gözlerim; o zaman bunca işinin arasında bana gösterdiği özen için duygulanmıştım. şimdi yine ağlıyorum ama duygularım çok farklı. cennete inanmak isterdim.
  • bir keresinde "ben senin hocanım, baba yarısı sayılırım" diye kendisini sünnetime çağır(a)madığım için bana kızmış; ne zaman kötü geçen keman dersinde bana kızsa, hep o dersten mutlu çıkmamı sağlayacak biçimde sözleriyle hep beni gaza getirmiş, "bir dahaki derse mutlaka istediği gibi çalacağım" diye içimden geçirerek her seferinde sınıftan çıkmamı sağlamış; hayattan zevk almamı, dahası, hayatımı kazanmamı sağlayan, ismine keman *denilen o sihirli enstrumanı herşeyiyle bana en iyi şekilde öğretmiş; 18 yıl boyunca 8 yaşından 26 yaşıma kadar bana ikinci babalık etmiş; vefatında neredeyse babamı kaybettiğimde hissettiğim kadar acı hissettiğim yüce insandır kendisi...
  • 1969 alman lisesi mezunu.
  • başta pelin halkacı olmak üzere bir çok değerli kemancı yetiştirmiş, çok vakitsiz kaybettiğimiz ve türkiye de ki bir çok üreten sanatçı gibi, hayattayken hak ettiği değeri görememiş kemancı ve eğitmen.
  • 14 eylül 1949 da istanbul da doğdu.istanbul belediye konservatuvarında ekrem zeki ün ün keman öğrencisi oldu.1969 da yarı zamanlı olarak girdiği konservatuvardan lili schtatzer in sınıfından mezun oldu,aynı yıl alman lisesi ni bitirmişti.bir yıl istanbul üniversitesi kimya fakültesine gidip kendisine hiç uygun olmadığına karar vermesiyle 1970 te salzburg yaz akademisine katılmış ve aynı yıl paris ulusal konservatuvarına girmiştir.burada jean fournier,pierre pasquier ve jacques dumont gibi önemli eğitmenlerle çalışmıştı.1974 te keman dalını 1975 te oda müziği dalını birincilikle * bitirerek pek çok festivale katıldı ,fransa da colmar konservatuvarından aldığı keman hocalığı teklifini kabul etmeyerek ülkesine döndü.paris te bulunduğu yıllarda başta yehudi menuhinle olmak üzere pek çok oda müziği topluluğunda çaldı ; bunların arasında karl heinz stockhausen da var *...bir süre idso keman grubunda yer aldı.1976 dan itibaren istanbul devlet konservatuvarında keman ve oda müziği öğretim üyesi oldu.1990-96 arasında mimar sinan üniversitesi devlet konservatuvarı adını alan aynı binada müdürlük yaptı.ingilizce ,almanca ve fransızca yı çok iyi derecede bilirdi, geçen sene kendisine yapılan ısrarlar üzerine profesörlüğe geçmişti.halen konservatuvarın bünyesinde kurduğu oda topluluğu ve viyolasıyla yer aldığı iyicil quartet ile yeni projeler planlamaktaydı ve çağdaş türk bestecilerinin pek çok yapıtının ilk seslendirilişini ya gerçekleştirdi ya da gerçekleştirilmesine bizzat yardımda bulundu.etkin bir ecume üyesi olarak avrupadaki tüm müzik okulları birliği toplantılarının daimi elemanıydı, yurt içi ve dışında yarışmalarda pek çok kez jüri oldu; ülkesinin klasik müzik konusundaki en yetkin insanlarından biriydi ölmesiyle ardında büyük şaşkınlık ve acı bıraktı.konservatuvarda yarattığı ekolün uzun seneler onu yaşatması dileğiyle .
hesabın var mı? giriş yap