• fenerbahçe sinirlari içinde, sözlüge yazar yetistirmekle mükellef bir devlet okuludur nurettin teksan ilkokulu. özellikle uysal ailesi olarak tabir edecegim ögretmen ailesi (ben izini kaybettim, on sene oldu ki göremedim ögretmenimi, hüzünlüyüm- nuray uysal ve pek sevgili eşi dursun uysal) vatana millete cheja, sir erdoquan, stregocia, naçizane lacrima ve daha nice degerleri kazandirmistir.
    "çevremizi taniyalim" ünitesinin "okulumuzu taniyalim" sekansindan aklimda kaldigi kadariyla kadiköy'de cumhuriyet döneminde yapilmis ilk bagis okuludur nurettin teksan. fakat nurettin teksan kimdir, hayirseverdir ama ötesi nedir, bunu hala bilemiyorum ben. daha sonraki yillarda ögrendigime göre ayni muhitin okulu olan ve kendilerini nedense rakip belleyen kalamis ilkokulu ögrencileri bizleri "nurettin teksan/ kafadan noksan" gibi yaratici bir tekerlemeyle anarlarmis.
    güzel anilarimin oldugu, içinde aci çekmedigim bir mekandir bu okul. sevgiyle aniyorum ben.
  • okul nurettin teksan
    fenerbahçe koyunda
    öğrenciler neşeyle
    bahçesinde oyunda
    şen gider, şen geliriz
    sevinç içinde hep biz
    bilgiler öğreniriz, çalışarak hepimiz
    öğretmenlerimizle sanki bir ana, baba
    borçluyuz biz bunları saygıdeğer teksan'a

    (saygıdeğer teksan 40'lı yılların popüler görünüşü kısacık kesilmiş briyantinli saçları ve badem bıyığıyla benim 87 yıllığımdan gülümsüyor)

    bu marşı sanırım her nurettin teksan'lı hatırlar, ben dün gibi hatırlıyorum, sanki bahçede söylüyorum, sanki bahçede köşeli yakalamaç oynuyorum.
    çok güzel okuldur nurettin teksan, çok güzel insanlar çıkarmıştır (sözlüktekiler lacrima ve saydıkları olduğu üzere). 1962 senesinde kurulduğunu ve istanbul'un (belki türkiye'nin de?) ilk bağış okulu olduğunu hatırlayalım.

    sevelim nurettin teksan'ı, "başka hangi okulda var ki?" dediğimiz tiyatro salonunu, o salondan bahçeye açılan zemin katı penceresinden kaçtığımızı, siyah ışık geçirmeyen perdeleri olduğu için yakalanmadığımızı unutmayalım.
  • ayrıca tam bir ikizler okuludur nurettin teksan, en ünlüleri belki de 87 mezunu gökhan - hakan kardeşler olmak üzere. (evet athena)
    benim tanıdığım ne kadar ikiz varsa nurettin teksan'dan olmasını neye bağlayabilirim bilemiyorum ama aktarmadan edemiyorum.
  • kimi ilkokulunu yüzünde bir tebessüm oluşturacak şekilde hatırlar...
    kimi ise lanet eder o geçeridiği zamanlara...

    benim düşüncelerim ise okulumun ne süper bi okul olduğu yönde
    nede çok kötü bir okul olduğu yönde...

    ama zamanın bu okul başarılı okullar arasında gösterilirdi (hala öylemi bilemiyorum)
    benim zamanımda bizim sınıftan 5 kişi hariç herkes anadolu liseleri sınavını kazanmıştı...
    (bende kazanamayanlar arasındayım :))

    şu bir gerçek ilk kez kişiler arasında sınıf ayrılığını bu okulda gördüm,
    eğer çalışkan iseniz takıma alınır,
    fenerli iseniz arkadaşlarınız olur,
    çalışkan iseniz sınıfın önlerinde otururdunuz...

    bu olaylar öğretmenlerin marifeti olduğu kadar kanımca her ilkokulda mevcuttur...

    şu bir gerçek ilkokulda edinip halen görüşmekte olduğum insan yok...
    illa görüşmeye gerekte yok.
    (tesadüfleri saymıyorum ki bunlara lacrima ve stregocia dahildir...)

    güzel anılarım da oldu...
    mesela her sene resim koluna seçilirdim...
    :) (marifetmiş gibi)

    ara sıra yıldız aldığımda mutlu olurdum,
    (sınıfta her zaman en fazla yıldızı kim alacak mücadelesi vardı,
    bizlerde kendi aramızda bunu yapardık :))

    iyisiyle kötüsüyle ilkokulum bitti...
    başka diyecek birşey yok...
  • beş yılımı geçirdiğim, pek bi sevdiğim ilkokulum. her yerde olduğu gibi sözlükte de kendini göstermiş, gurur duydum vallahi. sınıf mevcudumuz hiçbizaman 50den aşağı düşmedi (bkz: devlet okulu), ona rağmen anadolu liseleri ve kolejler sınavlarında hep başarılı idi nurettin teksın. bahçenin duvarları biz dördüncü sınıftayken boyanmıştı, ne de güzel olmuştu. son olarak kesintisiz örtmenim betul bayazıtoglunu saygıyla anmak isterim. hadi bari kesintisiz mudurun ismini de analım: mikail ozan. sevmezdim onu gerçi.
  • bahcesi yazin arkadaslarla oyun alanina cevrilen, kaykay kaymayi ben dahil bir cok velet'in bahcesinde ogrendigi, eski okulum. mikail bey vardi mudur hatirliyorum, hayatimda duydugum ilk mikail isimli adamdi, iyi bir amcaydi.

    bunun yaninda iyi egitimini sadece bilimum anne-babanin onem verdigi matematik, fen bilgisi gibi bilim dallarinda degil, resim gibi sanat dallarinda da kanitlamis okul. patates baski ya da silgi tozu'ndan resim yapmak gibi bircok avantgarde sanat tarzini ogrencilerine asilamis, resimde iyi olanlarin resimlerini okul girisine asarak, matematik'te iyi olanlarin ise mate defterlerini problemleri dogru cozdugune dair +'larla kaplayarak honore eden okul.

    rekabet dunyasini minicik bebelerken bize ogreten ilk ortam oldugu icin ( nuray uysal'in ogrencileri hatirlamalidir mate problemlerini ilk cozen bir-iki kisinin yildizli arti almasi durumunu, gerisinin ise sadece arti) ve bunu saglikli bir sekilde, cocuklarin psikolojisiyle oynamadan yaptigi icin de mezunlarinin hala iyi anilarla hatirladigi okuldur.
  • ilk gunu sinifimi bulamayip agladigim mekan. kabus gibiydi, hatirlarim lakin ondan sora gelen 5 sene o kadar eglenceli, o kadar unutulmazdi ki..

    ama ilkokulun naifligi tabi nerden bilelim 15 sene daha okula gidecegimizi.

    amma ve lakin hayatimin hicbir zaman degistirmek istemeyecegim yillaridir kesinlikle.

    (bkz: muberra tekkaya)
  • mikail ozan gibi şampanyacı bir müdür olan ondan sonra yaman diye denyonun önde gideninin başına geçtiği sidikli ama güzel eğitim kurumu, ilhami örnekalla pek yarıştırılmıştır, ama ilhami daha iyidir sanki, zira birinci sınıftayken 108 kişiyle başlamıştık da 5.de 66 ya anca düşmüştük, lunatic d bulletproof tee oralardan kankadır can ciğer kuzu sarmasıdır. yüksel gemiciye de selam olsun bari.cok sevdiğim bi adamdı kendisi yeni master yaptı.
  • bunca yıl kalamis ilkokulu nda okudum ama hiç farketmemisim o okulu
    demek ki kendi capında oylesıne bir okul

    muhitin en onemli 2 okulundan biri ,ogrencilerinin cogu adam olmustur
  • tey tey tey
    ne günlerdi onlar be. hala hatırlarım ayla öğretmenle başlamıştım sonra kadınla kişilik çatışmasına girmiştik kadın benim gerizekalı olduğumu iddia edip zorla iq testi yaptırtmak için kadıköy'de bir yere yollamıştı.

    bahçede deve güreşi falan oynayıp disipline neyin gitmiştik. az haylaz değildik o günler de. duruldum sonra ben bilmem neden...
hesabın var mı? giriş yap