• son kalan cicek cocuklarin yasadigi kasaba. solmamak icin de ellerinden geleni yapiyorlar.
  • bu şehirde beş gündür geceleri palyaço kılığında sokaklarda hiç konuşmadan duran biri türemiş, northampton clown diye anılan bu şahıs, yanına yaklaşıp kendisiyle konuşmaya çalışanlarla konuşmuyormuş, bazı geceler elinde birkaç balon tuttuğunu söylüyorlarmış, sabaha kadar sokaklarda hiç konuşmadan dikildikten sonra güneş doğunca ortadan kayboluyormuş, halk endişeliymiş.

    http://www.independent.co.uk/…0/clown-landscape.jpg
  • londra'nın kuzey batısında, birmingham'ın ise güney doğusunda yer alan bir kasaba. kasabada bronz çağından, roma devrinden, anglosaksonlardan kalma arkeolojik yerleşim kalıntıları bulunur. ortaçağ'da, bu kasaba, arada sırada kraliyetin ikamet ettiği ve geçici olarak ingiltere meclisi olmuş northamton kalesinin yapılması ile ulusal bir önem kazanmış.

    şehirde çok sayıda klise ve manastır bulunmaktadır.
    ayrıca northampton üniversitesi de buradadır. bugün bulunan bir çok yerleşim alanı ya da bina tarihi nitelikli olması açısından önemli.

    brintanya'da demir çağında insanlar, iyi korumalı yüksek kalelerde yaşarlarmış, bu yerleşime bugün örnek olarak hunsbury hill verilebilir.

    geçmişte, özellikle ortaçağda, ulusal açıdan öneme sahip olan bu şehir için bugün aynı şeyi söylemek pek de mümkün değil aslında. bunun sebebi de kraliyet ailesinin burası ile olan bağlantısının ortaçağdaki gibi olmaması olarak gösteriliyor. buna rağmen, şehir geçmiş dönemlerden ve uygarlıklardan kalma, bugüne kadar korunmuş birçok tarihi miras niteliğindeki kalıntı ile görülmesi gereken, güzel bir yerleşim alanı.
    gidip görmemekle bir şey kaybetmezsiniz tabii ama yolunuz düşerse bir uğrayın derim. tiyatrolar, müzeler, galeriler de mevcut.

    fakat çok soğuk, öyle bir soğuk ki iliklere kadar işleyen ingiltere soğuğu burada daha da bir etkili. yaz kış pek fark etmiyor gibi.
  • londra'nın kuzey batısında, birmingham'ın ise güney doğusunda yer alan bir kasaba. kasabada bronz çağından, roma devrinden, anglosaksonlardan kalma arkeolojik yerleşim kalıntıları bulunur. ortaçağ'da, bu kasaba, arada sırada kraliyetin ikamet ettiği ve geçici olarak ingiltere meclisi olmuş northamton kalesinin yapılması ile ulusal bir önem kazanmış.

    şehirde çok sayıda klise ve manastır bulunmaktadır.
    ayrıca northampton üniversitesi de buradadır. bugün bulunan bir çok yerleşim alanı ya da bina tarihi nitelikli olması açısından önemli.

    brintanya'da demir çağında insanlar, iyi korumalı yüksek kalelerde yaşarlarmış, bu yerleşime bugün örnek olarak hunsbury hill verilebilir.

    geçmişte, özellikle ortaçağda, ulusal açıdan öneme sahip olan bu şehir için bugün aynı şeyi söylemek pek de mümkün değil aslında. bunun sebebi de kraliyet ailesinin burası ile olan bağlantısının ortaçağdaki gibi olmaması olarak gösteriliyor. buna rağmen, şehir geçmiş dönemlerden ve uygarlıklardan kalma, bugüne kadar korunmuş birçok tarihi miras niteliğindeki kalıntı ile görülmesi gereken, güzel bir yerleşim alanı.
    gidip görmemekle bir şey kaybetmezsiniz tabii ama yolunuz düşerse bir uğrayın derim. tiyatrolar, müzeler, galeriler de mevcut.

    fakat çok soğuk, öyle bir soğuk ki iliklere kadar işleyen ingiltere soğuğu burada daha da bir etkili. yaz kış pek fark etmiyor gibi.

    ayrıca ıslak ve anlamadığım bir şekilde sıkıcı.
  • soğuğu iliklere kadar hissettiren şehir.
    güneş olsa bile.
    bir de gri.
    bugünlerde ruh halimi yansıtıyor.
    bu nedenle yadırgamıyorum bu griyi.
    ve bir sürü charity.
    pakistan'lı bir kız. içten samimi.
    ''tavşan kulaklı kapşunu olan kazağı al'' diyor.
    ''ben türkiye'de ciddi biriyim'' diyorum, gülüyor, inanmıyor sanki.
    ikisinden biri ben değilim ama hangisi?
    northampton'da düşünmeye fırsat oluyor.
    düşüncelere daldıran şehir.
    kötü bir ruh halinde gidince, derine inişlerde katkısı oluyor.
  • (bkz: southampton)
  • amerikanin massachusetts eyaletinde bostona 1.5 saat uzaklikta olan sehir, ayni zamanda smith college nin oldugu sehirdir. gay ve lesbien evliligi burada serbest. gece bara ciktiginizda normal ciftlerden cok lezbiyen cift gormeniz olasidir.
  • 3 gundur sasirtici sekilde gunesli mart sabahi ile uyandigim ve oyle saniyorum ki 5 gun daha usumeden gezebilecegim kesfedebilecegim sakin sehir. hatta dun parkta dondurma yedim o derece. parkin hemen karsinindaki abington park museum da turkiye ye karsi kaybedilen gelibolu savasindan dahi bahsediliyor karalik cagin izleri halen varmis izlenimi veriyor bana ilk gunlerde karsilikli iki kilisesi ile.
  • 2009 yılın 6 ayımı geçirdiğim yer ne kadar kasvetli havası olsada. yinede sevebileceginiz ingilterenin her yerı gıbı burdada dogal parkların tadını cıkarabılecegınız bır yer
  • new england'ın san francisco'su...
    şahane bir şehir.
    ancak burada yaşayan her iki kişiden biri fiction roman yazarı.
    cihangir'e razı olursunuz yemnederim.
    burada 15 kişilik bir yazar grubunun meetup buluşmalarına katılıyorum.
    hepsi kendini new york times best seller sanıyor.
    sanatçı kaprisleri komik ötesi.
    şehrin geneli de sanat ve sanatçı kusuyor.
hesabın var mı? giriş yap