niyazi öktem

• iletisim fakultesinde ki derslerinde anfinin adam almadıgı hoca. diger bircok derste imza alınmasına ragmen sınıflarda tek tuk ogrenci olurken onun derslerinde baska sınıflardan bile dersi dinlemeye gelenler olurdu. boyle yuce bir insandır kendisi.
• datça'da epikürün bahçeleri gibi bir felsefe okuluaçma girşimlerinde bulunan fahri datçalı olmasıyla beni daha da sevindiren muhteşem ötesi bir hoca........size aslında bildiğiniz şeylerin farklı açılarını gösterir ve başka yönlerinden düşündürür.bilgi üniversitesinde verdiği hukuk felsefesi ve sosyolojisi derslerinin diğer derslerden daha az önemli görülmesinden yakınır ama bilmez ki sınıflarının doluluğu onun sayesinde olmaktadır. yoksa kantin konuşmalarında öğrenciler o gelmeseydi bu derse hiç girmeyeceklerini itiraf etmişlerdir......
• dersine girip de vakıa lafını duymamış olmak imkansızdır. çok sever bu lafı.
• marcus aurelius hayranı olduğunu belirtmesiyle takdirimi kazanan, "bir kişinin açıklarını yüzüne vurduğunuzda en kötü insan siz olursunuz çocuklar, ben yapıyorum oradan biliyorum" minvalinde hikayeler anlatsa da geçmişte bir öğrencisini "sen insanlardaki çelişkileri, açıkları yakalamaya çalışıyorsun!" diye sınıfın ortasında azarladığını gördüğüm, dinler arası diyalog üstüne kitaplar yazmış ve zamanında (bkz: bülent ecevit) ile çalışmış, siyasal iktidara getirilen eleştirilereyse yorumu “bal tutan parmağını yalar” olan bir tonton hoca...
• yarın, birleşmiş milletler güvenlik konseyinin yapısı ve işleyişi konulu panele katılacak olan öğretim üyesi.
• şu an doğuş üniverstesinde öğretim üyesidir. hukuka giriş ve hukuk felsefesi derslerine girmektedir. kendisinin tek soruluk vize sınavından 20 almamin sebebini hala egolarini tatmin edememiş asistaninin sinavları okuyo olmasina bağlıyorum. hocam vaktiniz yok anlıyorum ama 120 kişinin 90 ı yaz okuluna kalacak insaf ediniz. derslerine devam zorunlulugu olmamasina ragmen sınıfın büyük cogunlugu katilir. cünkü kendi fikirlerimizi ifade edebilecegimiz özgür bir tartışma ortamı vardır. kendisinin hangi görüşte olduguna akıl erdirmek pek mümkün degildir cünkü yaklasimlari objektiftir. ayrıca (bkz: ne olursan ol ama ''hırt'' olma) der niyazi öktem. hırtlık kavramini ilk kez duyup arastirmama sebep olmustur
• "arkadaşlar bunlar insan" diyerek halifeleri, padişahları eleştirebilen insan. çok saygı duyduğum sempatik , muhterem hocam.
  
  not : padişahların hepsini evliya olarak gören zihniyetin karşısındadır.
• şu anda habertürk'de görüyorum kendisini. kendisinden ders almayalı, 1 seneden fazla oldu, özlemişim daha da iyi anlıyorum.
• dersine ilk girdiğinizde sanırsınız ki bu dersten, ders kitabının kapağını kaldırmayarak, kendi genel kültürünüz ve derste dinleyip eve gidip araştırdıklarınızla b ile geçersiniz. hatta içten içe a ile geçeceğinizi düşünüp gülümsersiniz. vize fena değildir. ama finalde babayı alırsınız. d ile sorumlu geçersiniz.
  
  kendisi amerikan vari üniversite hocası anlatış tarzıyla türkün samimiyetini ve esprisini kaynaştırmış bir hocadır. seversiniz ama not sistemini anlayamazsınız. basit bir cümlesinin sonunu tamamlayana vize notuna artı on puan eklerken ertesi gün önemli bir soruya cevap verene notunu sorar ''70'' cevabını alınca ''e senin notun iyiymiş gerek yok eklemeye'' der. e be güzel insan, on puan verdiğin de vizeden 80 almıştı.
  
  ''bülent bey'' diyince kafa bi anlık gider. çünkü yıllardır ''ecevit'' diye duymuşsunuzdur, ''bülent bey'' başka biri olmalıdır.
  
  ismen bildiğimiz gazeteci, profesör, devlet adamı gibi bir çok ünlü meyhane arkadaşıdır ya da geçende yemek yemişlerdir.
  
  tanrı'nın yaradan olduğunu kabul eder, ancak tanrı müdahaleci değildir ona göre.o bizleri yaratıp dünya denen tiyatro sahnesine koymuştur. ve ''niyazi senin rolünde bu, bunu iyi oyna'' demiştir.
  
  tüm bunların dışında geçen dönem hukuk felsefesi ve sosyolojisi finalinde giydiği pembe gömlek çok yakışmıştı, söyleyemedim. (bkz: sığ öğrenci)
• hakimlerin "hukuk teknisyeni" değil, "filozof" olmaları görüşünün altına imzamı atmak istediğim hoca.