• 1890 ile 1949 yılları arasında yaşamış siyasetçi ve eğitimci. tbmm eski üyesi ve aynı zamanda chp eski genel sekreteri.

    şair ceyhun atuf kansu ,mimar tuğrul atuf kansu, ve arkeolog arman atuf kansu'nun babası, prof.şevket aziz kansu'nun ağabeyi.

    1890 yılında babası doktor aziz emin paşa'nın vazifesi nedeniyle bulunduğu mekke'de doğan kansu,ilk,orta ve lise tahsilini edirne'de tamamladı. edirne mülki idadisinden 1906 yılında mezun olan nafi bey aynı yıl giriş sınavını kazanarak istanbul'da mülkiye mektebi(siyasal bilgiler fakültesi)'ne kaydoldu ve mülkiye'yi 1910 yılında pekiyi derece ile bitirdikten sonra edirne'ye maiyet memuru olarak tayin olundu. bu vazife ile birlikte tayin edildiği edirne nimet-i hürriyet mektebinde(ittihat terakki mektebi) müdürlük ve öğretmenlik görevine de devam etti. fikir adamı olarak eğitim alanında gelişimi ve yenileşmeyi savunmasının yanı sıra bu görüşünü savunan dergiler çıkardı. eğitim akımları ve düşüncelerine ilk yer veren önemli dergilerden birisi olan say ve tetebbü (iş ve düşünce) adlı dergi nafi atuf bey ile vehbi bey tarafından edirne'de yayınlanmaya başlanmıştır. 1912 yılında edirne'nin bulgar işgalinde ailesini istanbul'a gönderip kaleiçinde bulunan askeri hastanenin müdürlüğünü ,işgal sonrasında ise bir müddet edirne erkek öğretmen okulu müdürlüğünü de ifa etmiştir.

    1914 yılında istanbul'da bir müddet darüşşafaka'da müdür yardımcılığı ve öğretmenlik yapmaya başladıktan sonra aynı yıl bursa öğretmen okulu'na müdür olarak tayin edildi. 1912 de edirne'de izcilikle ilgili başladığı ve bu alanda ilk sayılabilecek çalışmalarına bursa'da da uludağ kamplarına önderlik ederek devam etti. 1915 yılında istanbul'da, istanbul erkek öğretmen okulu md. yardımcılığı ve kız öğretmen okulu öğretmenliklerini ifa ettikten sonra bir yıl müddetle ikinci kez bursa'da, kız sanayi darüleytamı'nda müdür olarak görev alır. bu tarihlerde nafi bey ve eğitimci arkadaşlarıyla birlikte istanbul'da çıkarttıkları muallim dergisi'de eğitim alanında önemli araştırma ve yazılara kaynak olur. bu dergide, nafi atuf'un eşi ile birlikte bulunduğu bursa'da, bursa öğretmen okulu müdürlüğü sırasında yaptığı ve ülkemizde ilk sayılabilecek öğrenciler kapsamında büyüme araştırması yayınlanmıştır. kansu, 1918 yılından istanbul'un işgaline kadar istanbul kadıköy erkek darüleytam(öksüz yurdu) md.lüğünü ifa etti. kurtuluş savaşı hareketi'nin varlığını duydu ve çökmekte olan osmanlı imparatorluğu'nun payitahtından milli mücadeleye katılmak üzere 1921 yılının ilk günlerinde ankara'ya geldi.

    ankara'da hakimiyet-i milliye gazetesi yazı işleri müdürlüğü ile başlayan görevlerine genelde mücadelenin eğitim cephesinde yoğunlaşan nafi atuf kansu, ankara atatürk lisesi ve kayseri lisesi müdürlüğü, orta öğretim genel müdürlüğü ve 1924 den itibaren üstlendiği maarif vekaleti (milli eğitim bakanlığı) müsteşarlığı ile devam etti. 1924 ve 1927 yılları arasında ifa ettiği maarif müsteşarlığı, cumhuriyet tarihinin ilk eğitim müsteşarlığı olarak önem arzetmektedir. 1927 seçimleri ile maarif vekaleti müsteşarlığı'ndan siyasete geçen kansu, tbmm’nin 8. dönemi dahil olmak üzere aralıksız 22 yıl, 1949 yılında kırklareli milletvekili olarak vefatına kadar devam etmiştir. sırasıyla 1927-1939 yılları arasında 3., 4. ve 5. dönemlerde erzurum, 6. dönemde giresun ve 7. ve 8. dönemlerde ise kırklareli’nden milletvekili olarak meclis çalışmalarına katılmıştır. tbmm tarafından nafi atuf kansu'ya 1927 yılında "mücadele-i milliyede asari hamaset ve fedakarisinden" dolayı istiklal madalyası verildi.

    1928 yılında atatürk tavsiyeleri ve himayelerinde kurulan türk maarif cemiyeti'nin(türk eğitim derneği) bizzat kuruluşunda çalışan kansu, 1928 den 1935 yılına kadar 2 dönem bu derneğin başkanlığını da yapmıştır. nafi atuf kansu, 28 ekim 1949 tarihinde, 59 yaşında iken ankara'da vefat etmiştir.

    1932 yılında gerçekleşen açılışından itibaren uzun süre idareciliğini yaptığı halkevleri teşkilatı onun zamanında çok gelişmiş ve büyümüştür. ankara halkevi başkanlığında bulunan nafi atuf kansu, halkevlerinin yayın organı ülkü dergisinde de yöneticilik yaparak birçok sayıya yazılarıyla emeğini katar ve derginin düzenli çıkması ve yaygınlaşması için basımından dağıtımına kadar birçok konuda özveri ile çalışmıştır.

    neşriyatında bizzat görev aldığı say ve tetebbü, muallim gibi mesleki dergilerin yanında türk yurdu, terbiye, ülkü, yücel,hayat gibi dergilerde eğitim, ahlak meseleleri ve kültür politikaları konusunda birçok yazı ve makaleleri bulunmaktadır.

    1938 den 1947 yılına kadar parti yönetim kurulu üyesi ve 1944-1947 yılları arasında chp genel sekreterliği yardımcılığı ve genel sekreterlik görevlerinde de bulunan kansu, bir öğretmen olarak ise türk eğitimi'ne şu kitapları bırakmıştır.
  • atatürk'e ilk katılanlardan, hakimiyet-i milliye gazetesi'nin baş yazarı, mustafa necati bey'in müsteşarı ve yakın arkadaşı, eğitim camiasının en yetkin en güzide kişilerinden; o kadar ki, atatürk'ün ölümünden sonra onun özel evrakını incelemekle görevlendirilmiş ve elli yıl sonra açılması koşuluyla merkez bankası kasalarına kilitlenen bu belgeleri görüp okuyan, ancak en yakınına dahi hiçbir şey sızdırmayan güven abidesi gerçek manada bir eğitimci ve yazar.

    ismail hakkı tonguç onun ölümünden sonra şöyle söylemiştir;
    "hayatta tanıdığım, meziyetlerine meftun olduğum insanlardan iki tanesi birbirine çok benzer: rahmetli saffet arıkan ve nafi atuf kansu. bizim neslimize ağabeylik eden, sır kutusu gibi kapalı duran bu iki büyük insanın ikisi de gördüklerini, bildiklerini, hele memleket işleri ile ilgili düşüncelerini kolay kolay söylemezlerdi. böyle olduğu halde onların çevreleri insana merhametli bir ananın sıcak kucağı gibi tesir ederdi. etraflarına iyimserlik, güvenlik havası yaratmanın sırrına ermiş kimselerin yanında bulunmak, onların dostluklarını kazanmak, insana yalnız rahatlık ve huzur telkin etmez; cesareti, hamle kuvvettini artırır, insanda iş yapma gücünü uyandırır.
    nafi atuf kansu ömrü boyunca hayatı olduğu gibi kabul etmiş, başka insanlara durmadan iyilik yapmış, çocukları değerli birer yurttaş olarak yetiştirmiş, mütemadiyen okumaktan ve düşünmekten zevk almış, sabır denilen büyük kudrete dayanmış, seziş projektörünü olayların üzerine tutarak mana çıkartmakta ve uzağı görmekte ustalaşmış, dost kazanmayı ülkü edinmiş değerli bir eğitimciydi.
    ölümünden bir iki ay önce, etlik'e son gidişimizde bağdan ayrılırken birkaç defa durdu, arkasına manalı manalı baktıktan sonra etlik sırtlarını eli ile işaret ederek;
    -şu güzel tabiatın içinde bir okul açıp çocukları bu cennete kavuşturamadık. böyle yerlerde açılmış okullara kavuşan çocuklar nimetin kadrini bilmelidirler. çocuklar için bunu yapamadık... günahımız büyüktür tonguç! dedi.
    halbuki nafi atuf kansu bu sözleri söylediği zaman öyle işleri başarmış bir insandı ki, onu yakından tanımayanların çoğu, aklının içindeki işlere takılı olduğunu zannederlerdi. o, yalnız çocukları düşünür, onlara istediği kadar hizmet etmek fırsatını ele geçiremediğine üzülürdü. her meseleyi mürebbilik açısından görüp, buna göre çözmeyi tasarlar, başkalarına da bunu telkin etmeye çalışırdı. çocuklara haksızlık yapıldığını görünce isyan ederdi.
    'büyükler onlardan intikam alacak kadar soysuzlaşmamalıdır' derdi.
    onun başka hiçbir şeye isyan ettiği görülmemiştir."

    nafi atuf kansu'nun yazdığı eserler de şu şekildedir;
    vatanımın coğrafyası (1914)
    fenni terbiye tarihi (1916)
    tolstoy, fröbel, pedagoji tarihi (1929)
    türkiye maarif tarihi hakkında bir deneme (2 cilt, 1931 ve 1932)
    türklerin terbiye hizmetleri (1934)
    yeni mektep, ilk kültür izleri ve nakil vasıtaları
    çeviri: ilk mektep muallimi (tolstoy’dan, 1919)

    bugün onun ölüm yıl dönümü... emekleri önünde saygıyla eğiliyorum.
  • kitaplığımda tolstoy, fröbel, pedagoji tarihi kitabının 1945 tarihli ilk basımına sahip olduğum kıymetli eğitim insanı.
  • ted koleji'nin ambleminde sağda beş yıldız vardır. solda tek başına bir yıldız daha bulunur. o yıldız nafi atuf kansu'dur.
hesabın var mı? giriş yap