• uzun adi "gaetan ""mole"" molière" olan, atlantis* cizgi filmindeki toprak konusunda fazlasiyla bilgili ve ilgili, ne zaman resmini gorsem gulmekten kendimi alamadigim, mumkunse odamin bir duvarini kaplayacak sekilde resmini asmak istedigim sevimli karakter.
  • ingilizce,
    1- vücuttaki koyu renkli noktalar. ben.
    2- köstebek
    3- muhbir, ajan.
  • ozellikle tavuk uzerine dokulen, bitter çikolata tadli ama ayni zamanda aci olan bir meksika sosu
  • bu sosun rahibeler tarafindan, kralin ziyareti icin hazirlanmis olmasi fikri benim aklima yatmiyor. sosun icindeki cikolata bildigimiz cikolata olmayip, cok daha yogun ve baharatli bir tada sahip olan, bildigimiz usulde rafine edilmis kakaodan degil dogal ve fazla rafine edilmemis, katki maddeleri barindirmayan bir kakaodan yapilan bir cikolata bir kere. ne oldugunu bilmeden yediginizde cikolata oldugunu tahmin etmeniz bile guc, cikolatadan cok baharati andirir bir tadi, tuhaf, kolaylikla parcalaniveren bir dokusu ve cok kuvvetli (hatta neredeyse itici) bir kokusu var. kendisini tanriya adayip dunya zevklerinden uzaklastirmis rahibelerin, hele de birkac yuzyil once, boyle yogun bir tadin yanina bile yanasmayacaklarini, kakaoyu yerlilerin seytan icadi tuhaf aliskanliklarinin bir parcasi sayacaklarini tahmin ediyorum. dunya zevklerinden pek anlamayan rahibelerin krala ozel yemek hazirlamakla gorevlendirilmis olmalari da hic aklima yatmiyor.

    molenin colomb oncesi kulturler tarafindan yaratilmis, ancak ispanyollardan ogrenilen farkli baharat ve tadlarla zenginlestirilmis, zaman icinde farkli versiyonlari gelistirilmis bir sos olmasi ihtimali cok daha akla yakin geliyor bana.

    mole envai turu olan bir sos bu arada. yukarida bahsettigim cikolata hepsinde bulunmakla beraber, icine konan baharatlara ve ozellikle biberlere gore farkli isim (poblano, oaxaqueno vb.), renk (sari, siyah, kirmizi vb.) ve tadda (yogun cikolata tadi olan, cikolata tadinin hic hissedilmedigi, cok aci, nispeten daha az aci vs.) mole turleri var. butun mole turleri mole deyince ilk akla gelen poblano ve oaxaca usulu molelerden ibaret degil dolayisiyla.

    sadece tavukla degil, farkli bircok et yemegiyle yenebiliyor. agirlikli olarak et ile tuketilmekle birlikte, et olmasi da sart degil hatta, sebzeli tamaleslerin dolgu malzemesi olarak kullanilabiliyor.
  • alm. dalgakıran (die)
  • chicken mole diye guzel bir meksika yemegi vardir ki tadindan yenmez. sonra anlarsiniz ki isin asli icindeki cukulata kivamidir. yolum miami'ye dustu nerede yiyecegim derseniz us 1 uzerinden south 132 ye kadar gidilir ve guadalajara mexican restaurant dan siparis verilir.
  • mole (yazıldığı gibi okunur) meksika'ya özgü bir sostur. türkiye'de meksika mutfağı denildiği zaman öncelikle nacho, burrito, fajita gibi tabaklar akla gelse de, aslında meksika mutfağının en karakteristik ürünü moledir.

    binbir çeşit mole vardır ama temel prensip aynıdır. çeşitli meyve, kuruyemiş, acı biber ve baharatların et suyunda ağır ağır pişirilerek koyultulması (reduction) ile yapılır. güney meksika'da çoğu zaman çikolata da konur. böylelikle ekşi, tatlı, tuzlu ve acı duyularını bir arada veren çok değişik bir sos ortaya çıkar. ben ilk denediğimde beynim hata vermişti.

    mole hazırlamak zor ve uzun süren bir iş. özel durumlarda evde sıfırdan yapılsa da, çoğunlukla herkes kurutulmuş toz ya da macun halinde alıyor. en azından benim gördüğüm kadarıyla.

    meksikalılar bu sosu akla gelebilecek her şeyin üzerine dökerler. etin üstüne dökülür mesela, genelde tavuk veya hindi tercih edilir (pollo en mole, mole con pavo). pilavın üstüne dökülür. tamale'nin (mısır yaprağına sarılıp buharda pişirilen hamurlu ve etli yemekler ailesi) içine girer. enchilada'ların üstüne döküldüğü zaman o yemeğin adı enmolada olur.

    abd mutfağına da girmiş ve amerikanize edilmiştir (bkz: texmex) ama meksikalılar gringoların mole'sine burun kıvırırlar, gerçek mole'den saymazlar.
hesabın var mı? giriş yap