• claude roy'a gore 1958'de yayinlanan roman, bela bartok tarafindan kaleme alinmis bir madame bovary'dir.

    - nota kagidinin uzerinde ne yaziyor, okur musun lutfen?
    - moderato cantabile!

    diye baslar...

    film, 1960 yilinda jeanne moreau'ya cannes film festivali'nde en iyi kadin oyuncu odulunu ve yonetmeni peter brook'a ise altin palmiye adayligini getirmistir.
  • (bkz: moderato)
    (bkz: andante)
    (bkz: largo)
    (bkz: larghetto)
    (bkz: adagio)
    (bkz: sostenuto)
    (bkz: adagio sostenuto)
    (bkz: allegro)
    (bkz: allegro ma non troppo)
    (bkz: allegretto)
    (bkz: allegro con fuoco)
    (bkz: vivace)
    (bkz: molto vivace)
    (bkz: presto)
    (bkz: prestisimo)
    (bkz: scherzo)
    (bkz: scherzando)
  • "daha genç olsaydım, moderato cantabile'yi senaryosuz, sırf kitaptan yeniden çekerdim. gerard jarlot ile hazırladığımız senaryo kötüydü, yanlıştı; peter brook'un sahneye koyması da öyle. jarlot herşeyi ayrım gözetmeksizin yüzeye çıkarıyordu. herşey olduğu gibi sayfanın yüzeyindeydi. peter brook'un sahneye koyma çalışması da öyleydi." marguerite duras - les yeux verts
  • marguerita duras'ın kitabı. moderato cantabile (bkz: hafif ezgili) demekmiş.
  • modéré et chantant, yani ılımlı ve ezgili.
  • marguerita duras'ın kısa bir kitabıdır. moderato cantabile (bkz: hafif ezgili) anlamına geliyormuş.
    neyin gerçek neyin kurgu olduğunu okuyucuya bırakır.
    kitabın içeriğine gelecek olursak kitabın baş kahramanı anne desbaresdes çocuğunu piyano dersine götürdüğü bir gün silah sesi duyar ve yaşanan olay ilgisini çeker. her gün bu yaşanan olayı öğrenmek adına cafe ye gidip ne olduğunu öğrenmeye çalışır. kocasının bir çalışanı olan biriyle belki daha önceden kadına ilgisi olan biri ile yaşanan olayı farklı şekilde kurgulayarak olayı kendi anıları haline getireceklerdir. şarap eşliğinde başlayan dostluk mutsuz bir evlilik çözümlenmesine sahne olacak. ölüm ve yaşam hakkında konuşmalar ile şarap eşliğinde muhabbetleri devam edecektir.
    artık onlar da bir sevgili belki de . aşkın canlı evresine daha sonra tensel çekime ve son olarak tıpkı her aşkın sonu gibi sorgulamalar başlar ve ayrılık evresine gelinir.
    yaşanmamış olan ile yaşanmış olan ayırt edilemez hale gelmiştir.
    okuyucuyu da gözlemci konumuna yerleştirmiştir. bu süreçlerin yaşandığı cafe de kah orada bulunan biri kah cafeyi işleten kişinin yerine geçip olayı gözlemleriz.
  • moderato; bir parçanın orta hızda çalınması gerektiğini ifade eder, cantabile ise şarkı söyler gibi demektir.
    filme gelince, evet filmin akıcılığı güzeldi ama evet sanki bir şeyler eksik anlatılmış gibiydi. jean ve belmondo olmasa izlemezdim kesin. zaten filmin başındaki sevimsiz piyano hocasını çok aramışlar mi diye düşünmedim değil, bir an için çocuğa üzüldüm sebepsiz iyi ki dedim benim piyano hocam böyle bir kadın değildi dedim. öte yandan, jean'ín evde maruz kaldığı mendebur kocasından sonra belmondo ile sohbet etmek istemesi ise zaten kaçınılmaz. adama bir şey anlatırsın, adam yorgunum, dinlenmek istiyorum derse olacağı budur.neyse çok yorum yapmaya gerek yok , siyah beyaz film tutkunları için listede yer alabilir.
    belirtmeden geçemeyeceğim; filmin ismini çok beğendim. sanki ilişkiler de bu müzik terimi gibi olmalı , böyle ilerlemeli, böyle akmalı iletişim.
    orta hızda ama şarkı söyler gibi, kesik kesik değil bir bağ içinde.
hesabın var mı? giriş yap