• ornek vermeden once kullanilan kelime.. (bkz: ornegin) (bkz: ornek vermek gerekirse)

    orn: "mesela himmet abi piyangodan 1 milyon dolar kazandi bana 50 bin vermez mi?"
  • bir zamanlarki kabusum. şöyle ki lise sıralarında bir hocamız vardı mesela kullananı "örneğin diyeceksin evladım" diye cezalandırıyordu. sonradan üniversiteden mezun olurken upgrade edilmişiyle karşılaştım. (bkz: atıyorum) derseniz "örneğin diyeceksin lan hayvan" şeklinde girişiyordu çok kibardı türkçenin kullanımına aşırı dikkat gösteren bir götveren, ay* çok pardon hocamızdı. sayesinde proje sırasında atıyorum'u kullanmaz olduk.
    (bkz: bu da öyle bir anımdır)
  • (bkz: sozgelimi)(bkz: ornegin)
  • seden gurel'in aklimi celme albumunde yer alan bir sarki (soz: zeynep talu, beste: aykut gurel). duzenlemesi ve gurel'in sarkicilik performansi tavanlarda gezinir. mp3'unu bir turlu bulamadigim icin sozlerini aklimda kaldigi kadariyla yazayim.

    gizliden dalar ya gozlerim bazen
    bil ki seni dusundugumden
    nedensiz dalar giderim ya bazen
    bil ki sen aklima geldiginden

    gonlunun benden yana oldugunu
    gozumle gorsem inanmam
    yine de en olmadik anda bile
    hayalini kurmadan duramam

    hayal bu ya, farzet sevmisin beni,
    olmaz ya, hani olmus mesela
    hayal bu ya, sarmis beni kollarin
    olmaz ya, hani yanlislikla...
  • (bkz: farzi mahal)
  • "ivan diyor ki, benim ağzımdan hep 'mesela' duyuyormuş. ve beni mesela cümlelerinden vazgeçirmek için şimdi o, mesela cümleleri kullanıyor, mesela akşam yemeğinden önce bize kalan bir saat boyunca bile.
    ne gibi, mesela, kurnaz bayan? mesela evine ilk kez geldiğimde, nasıldı, mesela ertesi günü çok kuşkulu görünüyorduk.
    mesela ben, tanımadığım biriyle sokakta hiçbir zaman konuşmuş değilim ve mesela daha önce aklımın ucundan bile geçmezdi ki, birbirine bu kadar yabancı olan iki insandan biri ötekine hemen, ne dedin?
    abartıyorsun!
    mesela aslında ne yaptığını hâlâ anlayabilmiş değilim. insan mesela bütün gün hiç kıpırdamaksızın ne yapabilir evde. mesela bunu düşüneyim. hayır, bana hiçbir şey anlatma.
    ama lütfen, açıklaması çok kolay.
    mesela ben, hiç meraklı değilim, anlatma bana, yalnızca kendime sorduğum bazı şeyler var, ama son derece ağzı sıkı bir insan olduğumdan, yanıt beklemiyorum.
    ivan, böyle konuşma!
    peki nasıl konuşmamı istiyorsun?
    diyelim ki, mesela bu akşam eve yorgun dönsem, ama buna rağmen telefon beklesem, o zaman sen, ivan, ne derdin mesela?
    öyle yapacağına yatsan daha iyi edersin kurnaz bayan, hem de derhal.
    ve ivan bu cümleyle birlikte çıkıp gitti"

    malina, ingeborg bachmann, sayfa 42
  • bir yaşar gün şiiri

    sinemaskop bir ev alalım kendimize
    ikinci el gözlerimizle döşeyelim
    kelepir gülüşlerimizle
    ve odalarımıza vuran dalgalarımızla

    yağmur senin çatına vurduğunda güzeldi
    yollar yine sen gelirken güzelmiş
    mesela sen
    hala ılık gülüyorsun.

    bir başkasının düşünü alalım kendimize
    hınzırca değiştirip geri satalım
    hain bir ticarete girelim de kirlettikçe kirlenelim
    ve çıplak uzanıp utanalım yaptıklarımızdan

    aynalar sen baktığında güzeldi
    karşıdaki köyler varlığında güzelmiş
    mesela sen
    hala uzun uzun gülüyorsun

    mülteci olalım uzakta bir istisnada
    gelirim... gelirim... söz
    farklı harfler alalım kendimize
    ve bu defa onlarla olsun büyük ama anonim uyumumuz

    cümleler sen kurduğunda güzeldi
    kızdırmak seni bir mücevhermiş meğerse
    mesela sen
    hala kusursuz gülüyorsun
  • akışına bırak albümünden bir mustafa sandal şarkısı.
  • nurhan demirağ'ın hazırladığı "eğlencelik garnitürlü fıkralar" adlı derleme kitabında ki 164. sayfasındaki bir fıkra:

    (biraz kısaltarak yazıyorum)

    ...gemiciler karadeniz'in ortasında başıboş bir sandala rastlarlar, sandalın içinde 7 tane laz bıçak ve mermi yaralarıyla delik deşik olmuş şekilde kan revan içersinde hareketsiz yatıyorlar. gemiye cesetleri alırlar ancak içlerinden birinin halen nefes almakta olduğunu farkederler. gemi doktoru gerekli müdahaleyi yaptıktan sonra iyice kendine gelen laza kaptan sormaya başlar:

    - ne oldu size ? kim öldürdü arkadaşlarını ?
    + kimse bizi vurmadı daa, biz birbirimizi vurduk !
    - peki ama, niye ?
    + ha hep o başbelası define yüzünden.
    - ne definesi ?
    + ha biz bi define bulduk, aramızda paylaşamadık en sonunda bıçaklar tabancalar konuştu...
    - peki define nerede ?
    + haçan define mefine yoktur daa... biz mesela demişidük.
  • ne mesela.
    mesela
    işte
    şey
    onun gibi
    mesela... gibi.
    yok mesela şöyle
    ne gibi mesela
    söyle
    ya mesela ben senden hoşlanıyorum bu kızın da ağzını yırtarcasına suratının şeklini değiştirmek istiyorum
    mesela
    nasıl türden bi hoşlanmak
    mesela artık öyle bi his kalmadı inan olsun
    mesela ben şimdi size gelmişim annenler evde yok
    ee
    biz de işte şey
    ney
    doktorculuk oynuyoruz mesela
    ee
    sonra ben hamile kalmışım
    ee
    bu da bebeğimiz -miş
    mesela

    gibi günlük hayatta kullandığımız kelam. gibi derken. mesela.
hesabın var mı? giriş yap