• ödüllerim. ufarak bir thomas bernhard kitabı (yky). aldığı bazı ödülleri anekdotlarla ayrı ayrı anlatmış. hepsi de ilginç, komik hikayeler. kitabın sonunda da bazı ödül törenlerinde yaptığı konuşmaların metni var. georg büchner ödülünde yaptığı konuşmanın videosunu da buldum:

    http://www.youtube.com/…bespnmwwx2y&feature=related
  • tabii tek başına önemli bir kitap olduğu söylenemez; bernhard'ın asıl eserlerinin üzerine çekilecek bir cila gibi. keyifli bir okuma bu açıdan, bazen gerçekten güldürüyor. bernhard'ı kelimenin gerçek anlamıyla birinci ağızdan dinlemek, okurun kafasında oluşmuş imajı güçlendiriyor.
    gene de bu kadar para düşkünü olacağını düşünmezdim şahsen. kötü bir şey diye söylemiyorum bunu, yakışır aslanıma. üslubu yeter.

    --- spoiler ---

    avusturya devlet edebiyat ödülü kendisine verildiğinde, bekleneceği gibi bundan "iğrenir". biliyoruz ki bernhard her şeyden çok kolay ve kuvvetli iğrenir, hele ki bu avusturya ile devletiyle ve hatta edebiyatla ilgili olsun. dahası ödül bir sanatçının bütün yapıtlarına verilen büyük ödül değil, resmen gençleri özendirmek için verilen ve sanatçının kendisinin aday olması gereken küçük ödüldür. erkek kardeşi ondan habersiz kitabını (don) yollamıştır jüriye. falan filan.

    "ödülle ilgili bütün iğrençliği ve tiksindiriciliği kabul etmiştim, ödülden yirmi beş bin şilini düşünmediğim her an iğrenmiş, yirmi beş bin şilin düşündüğümde kaderime boyun eğmiştim."
    "yirmi beş bin şilini reddetmeye niyetim yok diyordum, para düşkünüyüm, karaktersizim, ben de bir domuzum."

    --- spoiler ---
  • okuduğum ilk bernhard kitabıdır ve daha kitap bitmeden ben neler kaçırmışım demiştim. okurken biteviye güldüm, hatta kahkaha attım. bernhard, alman/avusturya kültür/sanat/endüstri bürokrasisinin aslında bir alman sanayi tipi olduğunu; ödüllerin ise handiyse bir fabrikasyon görev bilinciyle ve araba üretiyormuşçasına bir ciddiyetle verildiğini anlatıyor. kendi zaaflarını da sanki bir papaza günah çıkarır gibi açık ediyor.

    ve şimdi bir ödülün kısa yaşamı*:

    "özgür hansestadt bremen edebiyat ödülü"nü alan herr bernhard kendisinden bir sonraki ödülün de jürisindedir. olaylar gelişir.

    --- spoiler ---

    "... oyumu canetti'ye* verme konusunda kesin kararlı olarak bremen'e gittim. jüride herkes adayını söyledi, hiçbirinin adayı canetti değildi. ben canetti dedim. gerekçem dahiyane bir gençlik yapıtı olan körleşme'ydi* . masadakilerin çoğu canetti'yi tanımıyordu tanıyan bir kişi ise "ama o yahudi" dedi. o böyle deyince jüridekiler homurdandı. bunun üzerine sustum ve bu insanlarla tartışmanın temelden yanlış olduğunu anladım [...] toplandığımız restoranın mutfağından kızartma kokuları geliyordu. jürinin acelesi vardı. içlerinden biri hildesheimer'e versek ya dedi. jüri oh be dercesine rahatladı ve birkaç dakika sonra ödülün sahibi belli olmuştu. canetti'ye yahudi diye homurdanan jüri birkaç saat sonra ödülün yeni sahibini açıkladı. yahudi hildesheimer ödülün yeni sahibi olmuştu. benim için ödülün doruk noktası buydu. bu konuda susmayı beceremedim."

    --- spoiler ---

    burada gülmekten karnım ağrımıştı.
hesabın var mı? giriş yap