• şimdilerde yok galiba. benim çocuk olduğum zamanlarda futbol topları ikiye ayrılırdı. plastik top ve meşin top. şimdiki gibi polyester toplar, pokemon toplar ve top toplar gibi türleri yoktu daha piyasada.
    (bkz: eski zaman olur ki)
  • (bkz: mesintop)
  • bizim zamanımızda nerede böyle yeşil sahalar, çim sahayı hangi inek kaybetmiş de biz bulmuşuz! yarı belimize kadar çamurun içinde top teperdik, imkan yoktu, olanak desen henüz olanak lafı ecevit tarafından keşfedilmemişti bile, o kadar yani.

    biz gazete kağıtlarını der top eder, der top ettiklerimizi annemizin orlon ipleri ile sıkı sıkıya bağlardık da öyle top yapardık, aynı toptan beş altı tane yedeklerdik, çünkü on dakikada bir top dağılırdı.

    bi hayvan zeki vardı aşağı mahalleden, daha sonraları öküz olacağını anlamış bunun babası, ki o yüzden isminden yırtsın çocuk hiç olmazsa deyip adını zeki koymuş.

    bu hayvan zeki, topa allah yarattı demez bi abanırdı, ikiye ayrılırdı top, hatta bir seferinden ikiyi ayrılan topun yarısı auta çıkmış, diğer yarısı da gol olmuştu, kavga çıkmış, maçı tamamlayamamıştık.

    tam da o günlere denk gelir bu çıtkırıldım niyazi'nin almanya'dan gelirken kardeşine hediye aldığı meşin top ile tanışmamız.

    yekpare bi top... allahım bu ne saadet!

    vuruyorsun vuruyorsun, top gene aynı top, bir değil üç tane hayvan zeki gelse vursa, top fatih'in edirne'de döktürdüğü toplardan daha sağlam.

    bu meşin top dedikleri bizim mahalleye on-onbeş yıl önce gelseydi, behhh!

    meşin top vardı da biz mi beckenbauer olmadık.
  • çocukluk yıllarında sahip olmak için yanıp tutuştuğumuz objelerden birisi. mahallede kim de meşin top varsa o kraldı.
  • yüzeyinde yumuşak doku bulunmayan futbol topu. çocukken yaşadığım en büyük zevk ve en büyük acının ta kendisi.
  • 90'lı yıllarda mahalle maçlarının statü göstergesidir.
  • ismini duyunca yüzümün sağ yanında acı oluştu
hesabın var mı? giriş yap