• maviliği övülesi, vurgulanası; mavinin belki de ötesi...
    deniz olur gözler olur......
  • (bkz: gömgök)
  • çok mavi, deli mavi, şirinler kadar mavi.
  • bir turizm şirketinin adı..
  • saç şekli sürekli değişen yazar. önce kısa ve kırmızıydı, sonra siyah ve düz oldu, şimdi de uzun siyah ve kıvırcık, ben takip edemiyorum kendisindeki bu şekilsel değişimi.
  • the office person. kendini cnbc-e dizisi karakteri sanan yanılsamalar kadını. selvi boylu çağrışım hastası, msn sapkını, almanca düşkünü, kahkaha kuşu vesaire... vesaire... vesaire...
  • sözlüğün ünlü simalarından. yeni klibinde canlandıracağı stajyer rolünün hakkını verebilmek için gerçekten staj yapacak kadar işine önem veren bir kişilik. şu an araştırıyor, stajyerler ne yer ne içer, nası konuşur, nası davranır. profesyonel çalışan bir insan özet olarak.

    klibinde dans da edeceğinden iş ortamında dans edebileceği bir durum yaratmaya çalışıyor ki gelen tepkilere göre bir stajyerin nası dansetmesi gerektiği konusunda bir fikri olsun. o konuda biraz zorlanıyormuş yannız. en son müdürüne ofise bir müzik seti, bir adet petek dinçöz albümü, bir de şu diskolardaki aynalı toplardan almayı önermiş. cevap bekliyor.

    okul civarında takıldığımız bir yer var, şimdi isim vermiyeyim teyzeler ya da paparazziler basmasın rahatımız bozulmasın, biz gidiyoruz oraya böyle rahat rahat, bu tabi tanınmamak için gözlükler şapkalar, bi keresinde bi bıyık bulmuş takmış, pek güldük. şöhret de zor valla.

    böyle ilginç, sevdiğimiz bir insan.
  • kader ortağım benim, acımı paylaşan, azaltan, beraber karanlık bi yolda kaybolduğum insan. beraber bi ışık bulabilmek ümidiyle. güzeldir belki karanlık da.
  • okyanusa karışmayı çağrıştıran kelime
  • fi tarihinde bir pazar sabahı loucaufield hayatının en büyük bunalımına girmiştir ve ölmek üzeredir. işte o sabah saat 6:30'da masmavi'nin telefonu çalar:
    -mm: mmmmalooo (uyanamamış insan sesi)
    -lc: alo!!! masmaviiiiiiiii, ben geldim, beni alsana duraktan, size geldim yani, sizin evin ordayım, alsana beni, bıdı bıdı, vıdı vıdı
    -mm: ne!! bize mi geldin?? nooldu, niye geldin? du geliyorum, iyi misin? aman diyiiiiiim!!!! (panik insan sesi)
    -lc: iyi değilim, sen beni gel al anlatcam.
    masmavi koşarak ve denizleri aşarak (bir halk kahramanı olarak masmavi) gelir ve loucaufield'ı insanların içinden kurtarmak suretiyle huzur dolu yuvasına götürür. loucaufield iyi gibi görünmektedir, yol boyu gülümseyebilir ama sonra evden içeri girer girmez masmavi'nin annesinin kollarına atılıp hüngür sümük bi şekilde ağlamaya başlar. masmavi de alır lou'yu tekrar eski mutlu haline çevirmeye çalışır. önce kültür sanat etkinliklerine boğar kendisini, sonra da "du seni metalci kafesine götüreyim, ordaki uzun saçlıları görünce hiç bi şiiiciin kalmaz" der ve alır lou'yu "metalici cafesi" adı altındaki mekana götürür. orda da 12 yaşında, saçları yaz boyunca kulak hizasını kada uzayabilmiş metalciler bulunmaktadır. lou yaşlandığını hisseder ve gün boyu kesilmemiş olan ağlama krizine tekrar girer. sonra alış veriş belki iyi gelir diye apar topar bi mağzaya sokulur masmavi tarafından, o da direkt bi etki yaratmaz. masmavi yine de yılmaz ve çabaları tam bir hafta sürer. bu bir hafta sonunda lou neden ağladığını bile hatırlamamaktadır.

    burda huzurlarınızda bu kıvırcık saçlı kocaman insana teşekkürlerimi göndermeyi bir borç biliyorum.
hesabın var mı? giriş yap