• psikolojik rahatsızlığı olan insanları psikiyatrist gözüyle detaylı ve akıcı birşekilde anlatan mutlaka okunulması gereken kitap. o insanların neler çektiklerini, etrafınızda bu insanlardan varsa onlara nasıl yaklaşmanız gerektiğini anlayacağınız şahane bir eser.
  • psikiyatriyi sevdiren kitap. tesekkurler gülseren hanım
  • gülseren budayıcıoğlu'nun değişik nedenlerle başvuran hastalarının hikayelerini belli bir olay örgüsü içinde akıcı bir dille ele aldığı kitaptır.

    panik atak yaşayan bir iş adamı, çok temiz olmak için evlerini çöp apartmana çeviren üç kız kardeş, radyo ve televizyondaki tüm şarkıların kendisi için çalındığını zanneden genç bir kız, ölümcül bir hastalığa yakalanmış genç bir bankacı, kendini peygamber ilan eden bir tıp öğrenci ve daha birçok insanın hikayesini bölüm bölüm anlatmıştır.

    arada kendi hayatıyla ilgili yazdıkları sayesinde tanıdığım biriyle konuşuyor, deneyimlerini dinliyor gibi hissederek okuduğum psikiyatrist dr. gülseren budayıcıoğlu'nun ilk kitabıdır. daha sonra günah'ın üç rengi, hayata dön, kral kaybederse isimleriyle üç kitap daha yazmıştır.
  • ruh hastası denilen insanlara başka bir açıdan bakılıp aslında ne kadar güçlü olduklarını gösteren zor hayatları anlatan anlattıkça düşündüren kitap
  • bir psikiyatrist’in gizli defteri kitabı çok satıldı, çok sevildi. bu kitap ondan önce yayınlanmış aslında ama istanbullu gelin’e kadar (izlemedim) bilenlerin bildiği bir kitap olarak kalmış. hepsinin öncülü ise ırvin yalom sayılır gibi, o başlatmış bu terapi notlarını kağıda dökme hadisesini.

    psikolojik sorunu olan insanlar onları okuyan biz normal(!) insanlar için avunma nedeni oluyor. bu da insanın vahşi taraflarından biridir bu arada, kendinden daha kötü durumda olanın haline bakıp şükretme olarak da temize çıkarıyoruz bu durumu. aynı nedenden ‘’yakın arkadaşlar’’ bile birbirlerinin dertlerini hevesle dinler de, mutluluklarına ortak olamaz pek.

    yazarı gülseren hanım’ın biraz egosu var anladığım, normaldir, anlattığı gibi o kadar insanın hayatına olumlu dokunduysa da hakkıdır da, çok takılmadım ben, kalemini de fena bulmadım. vakalar ilk sözünü ettiğim esere kıyasla biraz daha az ilginç olsa da beni epeyce ürküttü. nietzsche’nin uçurum sözünü anımsadım okurken. tuhaf tuhaf takıntılar bir süre sonra beni de etkileyecek diye korktum. özellikle kadınlarda ailede başlayan şiddet, taciz, insan yerine konulmama gibi şeyler ortak payda gibiydi. keza temizlik titizlik takıntısı ki bunu ben de görmüştüm geçmişte. pek çok ruhsal rahatsızlığın temelinde yalnızlık, aile ve çocukluk döneminde yaşanan ya da yaşanmayanlar yatıyor gibi. yine de okumak lazım, bence cesaret işi.
  • gülseren budayıcıoğlu'nun muhteşem ve bir o kadar da akıcı kitabı.

    çöp apartmanı hikayesinin yeni bölümleri karşıma çıktıkça heyecanlandım.
    tüm hikayeler için "nasıl iyileştirecek acaba" diyerek merakla okudum.
    bu kitabın bana diğer yararı ise şu oldu ; "panik" bölümünde bahsettikleri ve önerileri beni çok rahatlattı.
    kısacası çok güzel ve yararlı bir kitap. deneyimini bizimle paylaştığı için gülseren hanıma teşekkür ederim.
  • ankara üniversitesi tıp fakültesi mezunu ve yıllarca trt'de spikerlik yapmış doktor gülseren budayıcıoğlu' nun 2004 yılında remzi kitabevi tarafından piyasaya sürülmüş ilk kitabıdır. bir psikiyatristin not defterinden sayfalara dökülmüş olan bu kitap, gülseren budayıcıoğlu'nun danışanlarıyla yaptığı gerçek seanslarından oluşmaktadır. her vakada kendinizi bulabileceğiniz, yer yer gözünüzden yaşlar dökülen, terapi seanslarındaki içtenliği, empatiyi ve saygıyı en derinden ve doğal haliyle hissettiğiniz bir kitaptır. okunmaya başlandığı ilk andan itibaren ise akıcılığını hiç kaybetmeden akar gider. ayrıca böylesine etkileyici bir kitap hakkında bu kadar az entry olması ise şaşırtmıştır.

    insanlara karşı ön yargıların arttığı, saygının azaldığı, sevginin artık görünmez olduğu bu zamanlarda insanın değerini anlamak adına okunması gereken bir kitaptır. cinini çıkardım ve çöp apartmanı okurken gözlerinizdeki o ışığı ise şimdiden görür gibi oldum. kendinizi daha yakından tanımak için bu kitabı okuyun, okutturun.
  • gulseren budayicioglunun haslarinin hikayeleri uzerinden psikolojiyi bizlere tanittigi kitabi.
    kitabi cok begendim. cop ev hikayesi ilgimi cekti. sonunda begumun kocasi ismailin onu temizik hastaligindan kurtarma metodu beni cok guldurdu. o kismi kahkahayla okudum.
    sizofreniyle ilgili birseyler ogrendim. cok yakinimda bu hastaligi yasayan biri var onu daha iyi anlayabiliyorum simdi.
    her bir hikaye ilgi cekiciydi. yanlis evlilikler ve sevgisiz kalan kadinlar uzucuydu.
    delilerin icinde kalip intihar eden afitap, sana cok yazik olmus. ablasi da hayali bir aski yasiyor onun sonu ne olacak. birde adam bu olay hakkinda ne dusunuyor onu cok merak ettim iyi basina bir is gelmedi hayali ask kahramaninin. hemen sonraki kitabini okumaya baslayacagim
  • hayat apartmanı ismiyle televizyona uyarlanıyormuş. kadrosunda farah zeynep abdullah,ezgi mola, birkan sokullu,buğra gülsoy, caner cindoruk gibi iyi isimler bulunuyor. yeni sezonda trt1’de
hesabın var mı? giriş yap