• bu da bernardo bertolucci'nin bi filmiydi işte, bridget fonda uzun aradan sonra bi filmde; bunda oynamıştı... teq aklımda kalan tarafı afişiydi, gerçekten kaliteli; yüzlerce buddha rahibi adayının arasında altın sarısı püskül saçlarıyla bir kızancık oturuyordu. ağlamaklı bi filmdir...
  • keanu reeves'in lepiska saçlarıyla arz-ı endam eylediği bir film, amerika'dan buda seçmelerinde ön elemeyi geçen bir veledin tibet yolculuğu, tecrübeleri ve sairenin anlatıldığı film. devasa gobranın keanu'nun üstüne çömdüğü sahneye dikkat.
  • filmin muzikleri ryuichi sakamoto tarafindan yapilmistir. sakamoto hayranlari tarafindan pek tutulmasa da film muzikleri kategorisinde guzel bir yer edinmistir.
  • bertolucci'nin ciddi ciddi oryantalist yaklastigi bir filmdir..

    --- spoiler ---
    abd'deki sahneler pusludur, dogu'daki sahneler de aydinlik.. ancak kucuk cocuk dogu'da aydinlandiktan sonra abd'de isik vardir falan..

    ayrica bilindik fakir hint/dogu, mistik dogu vs. vs. vs.. denmistir..

    filmin son yarim saati ise cok gereksizdir.. bertoluci sunu da anlatayim bunu da gostereyim mantigi sergilemistir, oysa ki film o ana kadar derdini anlatmisti..
    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---
    puslu amerika sahnelerindeki ailenin ilişkisi de pek bi puslu kalmıştır bence. doğudaki bazı sahneler de bertolucci'nin filmden önce izleyip filmi yapmaya karar verdiği belgeselden copy paste tadında alınmışa benzer.
    --- spoiler ---
  • sonunda aşağıdaki budist duayı dinlediğimiz film (bu dua da budistlerin fatiha'sı bence, nasıl ki fatiha kur'an-ı kerim'in özeti gibidir, aşağıdaki dua da bir o kadar ait olduğu felsefeyi genişçe açıklayan bir dua)

    ey şariputra, biçim boştur
    boşluk biçimdir
    göz, kulak, burun, dil, beden, beyin
    renk, ses, koku, tat, dokunma; hiçbiri yoktur

    ne yaşlılık var ,ne ölüm
    ne yaşlılığın sonu ne de ölümün sonu var
    ne acı, ne sebep
    ne acının sonu
    ne yol, ne bilgelik ve ne de kazanç var. ne de kazanç!

    böylece boditsavalar, zihnin engeli olmaksızın, kusursuz anlayış içinde yaşadılar.
    engel olmadan, (böylece) yani korku olmadan
    yanıltıcı (aldatıcı) düşüncelerin çok ötesinde

    işte bu nirvana
  • bu filmi 90ların sonu gibi trt3'de yazın bir öğle vakti izlemiştim...
    aklımda pek bir şey kalmasada filmin beni bayağı bir sarstığını,budizmin bir felsefe olarak beni çok etkilediğini ve keanu reeves'in çok güzel ve mistik göründüğünü gayet net hatırlamaktayım...
  • yüzeysel bir şekilde özetlersek, lost gibin matrix gibin film.
  • çekimleri butan'da yapılmış olan tüm manastırları ve katmandu'daki bazı alanları kendi gözümle görmüş olmaktan çok mutlu olduğum film. o manastırların avlularını, içlerini sanırım beynime kazımışım. birebir aynı kareleri, fotoğrafladığım yerleri görünce bir tuhaf oldum ve özlem doldum.

    keanu reeves'i bilmediğim bir nedenden dolayı sevmezdim; ama çok ilginç şekilde tipi tam olması gerektiği gibi olmuş buddha için. çünkü tüm heykellerde ya da minyatürlerde buddha kadın ve erkek karışımıdır. cinsiyetler üstü tasvir edilir. hem de menkıbeye göre yakışıklıdır. makyaj ve keanu reeves'in o vakitlerdeki gençliği ile fiziksel görüntü olarak kafamdaki buddha imajına ulaşmış filmdir. filmde ingilizce konuşulmasaymış iyi olurmuş; ama tabii ki çok zor dört farklı ülkede geçen bir filmi orjinal dillerde yapmak.

    ben niye bu kadar geç izledim bilemiyorum. amerika kısmı hiç olmasaymış bence bir eksiklik olmazmış.

    --- spoiler ---

    buddha'nın kendi görüntüsüyle yaptığı konuşma ve aydınlanma süreci sahnesinin tamamı pek güzeldir.

    --- spoiler ---
  • genel eleştirileri, imdb'nin ortalama notunu bir yana bırakırsak, muhakkak ki bertolucci'nin iyi bir filmi bu. özünde büyük bir tarihi, değerli bir öğretiyi derli toplu bir şekilde anlatmayı bilmiştir. naiftir, kırmızısı bol ve güzeldir, cast sırıtmaz. sadece lama norbu'nun ölmeye oturuşu, akabinde keşiş ve rahiplerin ölüm ritüelleri için dahi izlenesidir derim.
hesabın var mı? giriş yap