lard
-
çok başarılı ve gaz bir grup olmuş bu. jello biafra'yı takdir etmek lazım.
(bkz: drug raid at 4am)
ve
(bkz: forkboy) -
al jourgensen babanın gitar, kankası paul barker'ın bas, jeff ward'ın (birkaç sene önce hayatını kaybetti) davul çaldığı süpergrup. 4 albümleri var.
-
sozcuk anlami domuz ic yagidir. ozellikle sirt derisinin altindaki yagdan yapilir.
-
(bkz: jello biafra)
-
larousse gastronomique'ten ogrendigimiz uzere, lard domuz yaginin eritilmesiyle olusan, beyaz renkte, daha cok kisik ateste yavas pisirilen yemeklerde, kizartmalarda ve hamur islerinin yapiminda kullanilan bir yagdir. son yillarda yemeklerde hayvansal yag kullaniminin azalmasiyla birlikte, kendisine olan talep dusmus olsa da gerek guney amerikan yemeklerinin, gerekse kuzey ve dogu fransa, ingiliz, iskandinavya ve macar mutfaklarinin vazgecilmez malzemelerindendir. cin'de de oldukca sik kullanildigi soylenir. nasil turkiyede hayvansal yaglardan bitkisel yaglara gecmis analarimiz, arada bir kolesterol kontrolune meydan okurcasina 'soyle bol tereyagli bir pilav yaptim, misler gibi oldu' diyerek kucuk kacamaklarindan bahsederlerse, guneyli bir amerikan teyze de alir iki litre lard, kizartir etleri cazir cuzur, 'atalarimizin zamaninda bitkisel yag mi varmis' diyerekten yaptiklarini kendilerine ve sagliklarindan kusku duyan moderen cocuklarina kabul ettirmeye calisir.
-
bunun helal versiyonu için (bkz: tallow)
-
(bkz: don yağı)
-
fr. (bkz: saindoux)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap