• en ucuz, uygun, kurbanlık seçeneği... 3 kişilik aile ideali...
  • çocuk kitlesinin en sevdiği, en çok "elleyebildiği" kurbanlık haywanat...
  • her sene bayram münasebetiyle bir çoğu kesilip biçilen bahtsız küçükbaş hayvan. fakat mali kriz olduğunu ve koyun fiyatının 450 milyondan, dana fiyatının 1 milyardan başladığını düşünürsek bu sene daha az kayıp verecek gibiler.
    küçükken koyun kurban edilmesini seyreden çocuklar ileride kekeme ya da vejetaryen oluyorlarmış.
  • hikayesi, efsanesi şöyledir..

    günlerden bir gün, hazreti ibrahim tansırına lütufkâr olur, şükreder ve der ki, "eyh güzel rabbim, sen ki göklerde duran, hükmeden, yaradansın, ola ki bir erkek çocuğum olursa sana onu kurban edeceğim, yemin içtim". tanrı, elçisi ibrahim'in bu duasını kabul etmiş olacak ki tam 7 ay sonra ona bir erkek çocuk verir.

    velakin çocuk büyür, boylanır poslanır. hazreti ibrahim ki, tanrının sevgili elçisidir, elbet ki sözünde duracaktır, tutar evladının kulağından bir dağın tepesine (cilo dağı) çıkarır. yanında da keskin mi keskin, bıçkın mı bıçkın bir kama vardır. fazla söz etmeden, işine koyulur, "şahid olun melekler, cinler, iş ben ibrahim, sözümü tutarım; niyed ettim niyed eyledim yavrumun kanını almaya" demesiyle, kamayı dah eder evladının boynuna. fakat kama fenalık etmiştir, reddeylemiştir kesmeyi evladın körpe boynunu. "allah allah ne iştir" der ibrahim, bir daha indirir kamayı; olmadı yine. bir daha bir daha, olmuyor. ibrahim sinirlenir, bu sefer bıçağı koca kayaya dah etmesiyle, kaya ortadan ikiye ayrılır. işte tam bu sırada, gök parlar, pırıldar ve ibrahimin pek yakından tanıdığı bir sima belirir, bu cebrail'dir. oo cebrail hoşgeldin, vay ibram beşgittin; neyse melek cebrail yanında bir çift de koyun getirmiştir, şöyle buyurur, "ya ibrahim, ne istedin körpeden, biz senin emrine işte şu koyunu verdik, onu kes; diğerini de iyi besle, gelecek yıl kesersin".

    o gündür bugündür, zavallı evlatlar yerine, zavallı koyunlar kesilir. sizin payınıza düşen de hayvan severcilik oynamak değil cebrail'in kıyağını hatırlayıp, bin kere rükû'ya ermektir.

    (kurban bayramı gecesi aileden duyulan hikayelerden derlenmiştir amma, üst taraflardan gelen tepki üzerine biraz düzeltme ettik bakalım bu sefer entrynin akıbeti ne olacak)
  • babamın sabit amcası, anlatıldığına göre biraz cimri bir adammış. öğretmen olan sabit amca bir kurban bayramından önce nasıl paraya kıydıysa bir koyun almış kurban etmek için. ama koyunu apartmanda barındırabileceği bir yer olmadığı için o sıralar öğretmenlik yapmakta olduğu okulun kömürlüğüne koymuş. kömürlüğün bir duvarında, yüksekte küçük bir pencere varmış; pencerenin önünde de odunlar yığılıymış. hayvancağız o küçücük pencereden ışık geldiğini farkedince oradan kaçmaya çabalamış ama malesef bu çabaları sırasında odunlar kaymış ve bunun üzerine yığılıp hayvancağızın ölmesine neden olmuş.

    ailenin matrağı orhan dayı ise hemen dedikoduyu yaymış:

    "koyun, sabit'e kurban olmaktansa intiharı tercih etti."
  • (bkz: cengaver koc)
  • kıyamam ya. namazdan gelirken gördüm bir dolusu çoktan kesilmiş. meee meee meee derken hooop kurban edilmişler. bir kaçını sevdim yoluma devam ederken bir koç'u tutmuş götürüyorlardı kesime kendi ağzımdan çıkana kendim güldüm:

    yaaa koç kardeş çok rahat meliyordun *
  • malum istanbul depremini beklerken hissettiğim durum. bekliyoruz olacak diye uyku girmiyor gözümüze.
hesabın var mı? giriş yap