kunduz

• bombalanma sırasında amerika'nın ünlü ettiği, afgan şehri.
• kuyrugu genis ve yassi, art ayak parmaklarinin arasi perdeli, agaçlari kemirerek beslenen, su kiyilarinda yasayan, yuvalar ve su setleri kuran, postu degerli bir hayvan.
• 20 nisan - 20 mayis tarihleri arasinda doganlarin kizilderili burcundaki totemidir.
• sayıları gün geçtikçe azalmakta olan şiir
  dergilerinden birinin ismindeki düşlerin sahibi.
  (bkz: kunduz düşleri)
• vezirköprü civarında bir dağ. kış tatilleri için oldukça güzel bir yer.
• heyecanli sozluk yazari olmanin sonuclarindan muzdarip olabilecegi izlenimini veren yazar
• yavru kunduzlar ailelerinin yanında 2 yıl kadar kalırlar. hiç balık yemeyen kunduzlar, nefeslerini 45 dakika tutabilirler. bir kunduz yılda 216 ağaç kesebilir.
• ingilizcesi için (bkz: beaver)
• mıtnin de sembolü.
• imax'in beavers diye bir belgeseli vardır. gereksiz bir kanal için bu harika belgeselin türkçe çevirisini yapmıştım da oradan biliyorum ki; bunlar dünya tatlısı heyvanlardır. aklımda az buçuk kalanlardan birkaçı; bunların kurduğu koskocaman bir set oluyor. ağaçlar, dallar, sarmaşıklar yardımıyla bunu inşa ediyorlar ama tahmin edilebilecek gibi değil. koskoca bir nehrin iki yakası arasına kuruluyor. oldukça yüksek ve biraz da elek biçiminde haliyle. sonra da sular yükselince setin bir kısmı daha sular altında kalıyor ve nehirdeki geçişi olduğunca engelliyor. aşağıda kalan alan da dönüşmeye başlıyor. kayalık bir bölgedeki bu büyüme ve dönüşüm de milyonlarca yeni bitki ve hayvana yeni yaşam olanağı sağlıyor. ve o büyük yapı yüzyıllar boyunca ayakta kalıyor. düşünün artık neler takılıyor o setlere... ayrıca kunduzların kışın yaşayabilmesi için, set ve su yüksek olmalıymış ki derinler de donmasın. ilerde, sular çekilip de set çalılıkları azaldığındaysa, altındaki kurak kayalık topraklar sonsuza dek kunduzlar tarafından zenginleştiriliyor ve bereketleniyor... hay bin kunduz gerçekten de...