*

  • farsca'da gulhenden (ateşhane) türemiş bi kelimedir. (gul: ateş, hen:hane)

    hem hamamın içini hem de suyunu ısıtmak için kullanılan ve hamamın altında yer alan, epeyce büyük ve kapalı ocak.
  • (bkz: kulhanci)
  • resad ekrem koçu'nun şiirleriyle anımsanması güzel kelimedir.
    bu kelimenin şiirdeki güzel duruşu için:(bkz: #9104635) ve (bkz: #9104610)
  • evlerinin önü handır aman
    yanar da yüreğim külhandır. *
  • nişanyan'a göre arka oda, ve mecazi olarak "berduş yatağı" anlamına gelen farsça gul+ han/xan sözcüklerinden bileşikmiş.

    [tekrar dünyaya gelme imkanını bulsam, padişahlık yapmak şöyle dursun, külhan yakar, külhancı mahmud* diye anılırdım!] feridüddin attar - mantıku't-tayr

    [bu hikaye* de şu fıkraya pek benzer: yağmur yağmıyormuş, duaya çıkılmış. fakat icabet olmamış. şehirdeki bektaşiye de birisi müracaat ederek dua etmesini dilemiş. bektaşi, "şu hırkamı al, yıka, güneşe ser." demiş. adam hırkayı yıkayıp güneşe serer sermez bir yağmurdur başlamış. öyle yağmış ki, ardı arkası kesilmek bilmemiş. nihayet, yine bektaşiye müracaatla dinmesi için himmet istemiş. bektaşi, "hırkamı al, hamam külhanına götür kurut, kurut." demiş. adam, bektaşinin dediğini yapar yapmaz bulutlar dağılmış, güneş açmış. hırkayı bektaşiye götürünce bundaki hikmeti sormuş. bektaşi demiş ki: "kaç vakittir benimle zıt gidiyor. hırkamı yıkattım, kurutmam da kurutmam diye yağmur yağdırmaya başladı, kuruttum, güneş açtı!"] abdülbaki gölpınarlı (mantıku't-tayr açılaması)

    (bkz: külhanbeyi)
    (bkz: külhani)
    (bkz: gülhan)
    (bkz: deli dolu/@ibisile)
  • çöplük.
  • eski türk hamamlarında ısıtma tertibatının bulunduğu bölüm. külhan, sıcaklık kısmına bitişik olur ve ayrıca dışarıdan girişi bulunurdu. bu bölümde hamamda kullanılan su, büyük bakır tekneler içinde odun ateşiyle kaynatılırdı. hamamın diğer bölümleri de külhandan gelen sıcak havanın döşemeler altında cehennemlik denilen özel galerilerde dolaştırılmasıyla ısıtılırdı.
  • hamamın altında bulunan, hamamı ve suyunu ısıtan, kapalı ve geniş ocak. hamam ocağı olarak adlandırılan bu bölümde büyük bir kazan bulunur ve bu kazanı yakıp hamamın suyunu ısıtmak külhancının işidir. eskiden bazı hamam külhanlarında ana babası olmayan kimsesiz çocuklar veya evsizler yaşamaktaydı.
    ayrıca farsça 'gulhan(ateş ocağı, hamam ocağı) kelimesinden dilimize geçmiştir.
  • hamamların altında bulunan ayrı bir bölmedir. bu bölmede hamamı ısıtmak için büyükçe bir kazan vardır. bu kazanın yanmasını sağlamak külhancının görevidir.
    "külhanlarda yatıp kalkıyor, kendisine ilişmemeleri için bıçkınların, leventlerin ve kalyoncu taifesinin dişlerini bedavadan çekiyordu." (ihsan oktay anar; puslu kıtalar atlası, sayfa:25)
    külhanbeyi: hamam külhanlarında barındıkları için bu adla anılan osmanlı döneminde istanbuldaki sokak serserilerine verilen ad.
hesabın var mı? giriş yap