• yulaftan olsun diye devam eden atasözünün başı.

    yulaf değil aslında da,ne yer ki bu amına kodumun kugusu?

    (bkz: baslığın yazarın başına kalması)
  • dünyaca ünlü balerin anna pavlova'nın kendisi ile özleşmiş ünlü solo dansı.
  • 1905 yılında koreografisini mikhail f[http*'nin yaptığı ve anna pavlova'nın adını bale severlerin hafızalarına kazıyan bale performansı. büyülü.

    buyrun bu video kullanılamıyormuş artık, henüz fark ettim.

    yeni link
  • bütün iş, önce, şair alfred lord tennyson'un başının altından çıkıyor. viktorya döneminde ingiltere'nin kraliyet şairi unvanını da üstlenen lordumuz, gençlik döneminde the dying swan adını verdiği bir şiir yazıyor, sene 1830.

    gel zaman git zaman, yirminci yüzyıl'ın henüz başlarında san petersburg'taki mariinsky tiyatrosu'nun kadrosuna yeni seçilmiş genç bir balerin olan anna pavlova, çok etkilendiği bu şiirden dönemin ünlü koreograflarından michel fokine'e söz ediyor ve parklarda gördüğü kuğuların zarafetinden ilhamla ondan bu şiiri mariinsky imparatorluk operası korosunda yer alan sanatçıların 1905 yılı sezonu açılışında sergilenmek üzere bir solo bale eserine konu etmesini istiyor.

    lord tennyson'un şiirinden haberdar olan fokine, söz konusu bale eserinin müzikal altyapısı için camille saint-saens'in le carnaval des animaux süitinde yer alan ve solo çello için bestediği le cygne (kuğu) adlı segmentini öneriyor. fokine'in, bir arkadaşı piyanoyla eşlik ederken evinde mandolinle çaldığı bu parçanın kullanılmasını pavlova kabul ediyor. fokine'in anlattığına göre, pavlova ile birkaç provadan sonra dansın muvmanlarını kısa sürede olgunlaştırıyorlar ve özgün adı kuğu olan bale eseri sahnelenmeye hazır hale geliyor:

    "adeta bir doğaçlama gibiydi" diyor fokine, "ben onun önünde dansettim, o da benim hemen arkamda. sonra o dansetti ve ben de onun yanıbaşında yürüdüm, kollarını kıvırdım, duruşundaki ayrıntıları düzelttim. bu kompozisyonun öncesinde, yalınayak dansa meyletmek ve genel olarak parmak uçlarında dansı yadsımakla itham ediliyordum. kuğunun ölümü, bir bakıma, bu eleştirilere cevabım oldu. ustalıklı bir tekniği ifade gücüyle birleştiren bu dans, yeni rus balesi'nin simgesi haline geldi. dansın, adeta, sadece göz zevkini değil aynı zamanda göz aracılığıyla ruha nüfuz edebileceğinin bir kanıtı oldu."

    [anna pavlova'nın 1925 tarihli performansı]

    fokine, 1934 yılında balletomania - the story of an obsession adlı kitabın yazarı arnold haskell'e şunları söylüyor:

    "her ne kadar küçük bir eser olsa da, [...] o dönem için bir "devrim" idi. eski ile yeni arasındaki geçişi hayranlığa şayan bir biçimde ortaya koyuyordu. burada ben eski dansın tekniği ve geleneksel kostümünü kullandım. son derece yetkinlik isteyen bir teknik gerekiyordu fakat bu dansın amacı o tekniği sergilemek değil bu yaşam ile fani olan her şey arasındaki o bitmek tükenmek bilmeyen mücadeleye dair bir sembol yaratmaktı. sonuçta ortaya sadece uzuvlarla değil bütün vücutla yapılan bir dans çıktı; sadece göze değil duygulara ve hayal gücüne hitap eden bir dans."

    .

    kuğunun ölümü, neredeyse her primadonnanın hayali ve her birinin sahnedeki güç gösterisi. kişisel favorim, halen san petersburg'taki kirov balesi'nin başbalerinlerinden olan ulyana lopatkina'nın performansı.

    (bkz: pas de bourree)

    .

    nöt. kuğunun ölümü, bilhassa buz pateni yarışmalarında sıkça rastlanan bir tercih. ve televizyondaki sunucular bu eseri çoğu zaman çaykovski'nin kuğu gölü balesinden bir sahne olarak lanse ediyorlar. ayıp ediyorlar.

    .
hesabın var mı? giriş yap