• eski türklerde (ve günümüzdeki pek çok türk boyunda da) çoğu bayram/tören dışarıya kapalı yapılırdı. verbitski* gibi yıllar boyu aralarında yaşamış misyoner/araştırmacılar bile pek çok törenin detaylarına vakıf olamadığını yazar.

    nette genellikle; koça, saya, pakta, payna, nardugan (ki aynı sıralamayla ve basitçe; bahar, yaz, güz, kış ve yeni yıl) diye sıralandığını gördüğümüz bu bayramların belki de en ilginci koça/kosa ya da koçagan diye bilinenidir zira altaylılar bu bayram boyunca hem ülgen’e kurban verirler hem de erotik diyebileceğimiz oyunlar oynarlar.

    koça adındaki mitolojik bir varlığa yapılan, (bu adın kökeni hakkında farklı yorumlar var; koç zayıf bir ihtimal; koçu, divanü lugati’t-türk’te kucaklaşma anlamında bazı kaynaklarda ise koça maske anlamında vs) bu törenler nevruz’dan önce başlayıp nevruz’un sonuna kadar devam eder.

    günümüzde halk arasında bahar gündenkliği (21 mart ekinoksu) de denilen bu törenler uyanışın ve bereketin sembolüdür.

    şaman, tören sırasında koça adı verilen bir maske takar, daha sonra çaktırmadan maskeyi çıkarıp oradakilerden birinin yüzüne takar. yüzüne maske takılan kişi, coşkun bir şekilde kendini sağa sola savuran hareketler yapar, (doğanın uyanışını sembolize ediyor) ve sonra da tanrı ülgen’e bir at kurban edilir.

    bu kurban töreni sırasında şaman gökyüzünde koça kan’la karşılaşır. ondan kurtulmaya çalışır ama kurtulamaz. koça kan da onu törene katılanlardan ve şaman soyundan gelen birinin üzerine atar. (ya da sadece maskesini atar) bu esnada koça kan’ın ruhu oradakilerden birine geçer. bu kişi coşkulu hareketler sergiler, bir eline asa bir eline de ağaçtan yapılmış bir fallus alarak koçagan oyununu oynamaya başlar. arkasına takılanlarla birlikte bir yandan oyununu oynayarak evleri gezer. ardından gelenlerden bir çocuk evden hediyesini yani koçagan’ın payını ister. bu şekilde bütün köy hatta civar köyler gezilir. karşısına çıkan biri olursa durdurur ve elindeki ağaçtan fallus ile sevişme taklidi yapar. bu hareket koça kan’ın ruhundan cinsel güç ve becerinin kazanılması sembolize eder. kadınlar ise onunla karşılaşmamaya özen gösterirler.

    bütün bu hengame sonunda topladıkları hediyeleri bir yere yığıp bayram şenliği düzenlerler. ahlaksız sözleri olan şarkılar söyleyip oyunlar oynarlar. bu oyunlar sırasında gençler iki gruba ayrılır. kaybeden diğer gruba geçer ki bu da evliliği sembolize eder.

    tüm bunların yapılmasındaki temel amaç, ürünün bol, avın uğurlu olması ve insanların mutluluk içinde yaşamasıdır.

    türklerin (özellikle azerbaycan) nevruz kutlamalarındaki kosa (köse) – keçel (kel) oyunları da ev gezilip hediye toplanması, yüzün unla maskelenmesi gelenekleri ile kosa bayramına benzer. (aslında benzer demek yanlış bir ifade, aynı geleneğin günümüze belki biraz değişerek gelmiş bakiyeleri)

    bir de bu kosa bayramında, bir kabın içinde buğday yeşertip, kırmızı kurdeleyle süslerler ki semeni derler, pek güzel bir gelenektir.

    okuma yapılan ve yararlanılan kaynaklar:
    celal beydili - türk-mitolojisi-ansiklopedik sözlük
    bahattin uslu - türk mitolojisi
hesabın var mı? giriş yap