kitle yönlendirmede terör kullanma
-
terör: tdk'ya göre anlamı 'yıldırma, cana kıyma ve malı yakıp yıkma, korkutma, tedhiş' olan kelime. (bkz: terör/#2431640)
"yöneticilerin, çok değer verdikleri hedefler uğruna bir nesli feda etme ihtiyacını duyabileceklerini düşünmek mümkündür. işte burada ideoloji, hitler’in sözünü ettiği “ruhsal temel” büyük önem kazanmaktadır; totaliter sistemlerdeki yüksek terör olasılığının kökünü burada bulabiliriz. terörü bu çerçeve içinde ele alanlar, onun fonksiyonları üzerinde durmuşlardır; bu fonksiyonlar, otorite ve örgüt tekelinin kurulması, bütün özerk alt-grupların yok edilmesi, sadece fiilî muhalefetin değil aynı zamanda potansiyel muhalefetin de fizik ve moral bakımdan tahribi, bireylerin birbirine güven duyamayacağı atomlaşmış bir toplum yaratılması, aile ve arkadaşlık gibi en temel dayanışma bağlarının dahi koparılması, boyun eğme hatta aşırı boyun eğme eğilimine yol açan yaygın bir kişisel güvensizlik duygusunun yaratılmasıdır (moore, 1954). teröre bir sosyal korunma tedbiri (gliksman, 1954), bir eğitim aracı (özellikle çinlilerin “düşünce reformu” anlayışına göre, bireyin algılarını, varsayımlarını, tutumlarını; bir aleni suçlama, itiraf ve küçük gruplar içinde yeniden eğitilme kombinezonu ile “donmuşluktan kurtarma”) gözüyle bakılmaktadır.
kriegel’in (1972), kitabının alt-başlığı olarak la pedagogic infernale (cehennem pedagojisi) deyimini kullanmış olması ilginçtir. kurbanların tasvirinde kullanılan imajlarda, muhaliflerden çoğu zaman hastalık taşıyıcıları olarak söz edilmiş olması da rastlantı değildir; hitler’in yahudileri tasvir ederken kullandığı deyimlere (jäckel, 1972)*, mao zedung’un vatandaşı "tedaviye muhtaç bir hasta”* olarak görüşünü hatırlamamız yeter." juan linz -
totalitarian and authoritarian regimes
"generaller, toplumu korku altında tutmak için cihat örgütlerine, cihat fikirlerine sızdılar. terör ve şiddet yaratınca toplumdaki her şey durur, politika olmaz ekonomi olmaz, hiç bir şey olmaz öylece durup, batıya, terörle mücadele ediyoruz derler.
- bu korkuyu kullanmak mı?
- iktidarda kalmak için korkuyu kullanmak." adam curtis - the power of nightmares
"çöküş halindeki demokrasilerde direnişin meşruiyetiyle ilgili kesin sınırlamalar getirilebilir gibi gözükmektedir: şiddetin ağır mağduriyetlere yol açan biçimleri; yani terör, siyasi cinayet. kanlı devrim olarak iç savaş, sadece devletin propaganda tekeli, bürokratik oyunlar, taraflı adalet mekanizması, gizli polis ve toplama kampları gibi şiddet araçlarını kullanarak kişisel bir tiranlık ya da totaliter bir sistem kurması, bütün yurttaşları potansiyel kurban haline getirmesi durumunda, anlayacağınız pratikte bir terör ve cinayet devletine dönüşmesi durumunda meşru görülebilirler. keyfi biçimde uygulanan zor, sistemi ve temsilcilerini hedef alması kaydıyla her tür karşı eylemi meşrulaştırır." hans saner - demokrasilerde direnme sorumluluğu üzerine
bu arada terör bir araçsa bunun için maşa da lazım. gerek duyulduğunda sahaya sürülecek maşa...
(bkz: totalitarian and authoritarian regimes/#76312104) -
(bkz: points de vue)
-
"iktidarını kaybeden ya da kaybedeceğini hisseden devlet, erkek, öğretmen, subay, hepsinde benzer mekanizma devreye girer ve şiddet artar."
"devlet dediğimiz şey zaten şiddet uygulama tekeli*ni eline almış olan aygıt. tanımı da bu devletin: meşru şiddet uygulama tekeline sahip yapı. ama demokratik, uygar dediğimiz, o standartlara sahip devletlerde şiddet uygulama tekelinin çok ciddi kuralları var. orada da ihlaller oluyor ama daha az sayıda oluyor. olduğu zaman soruşturuluyor, hesaplaşılıyor."
murat paker*
(bkz: kitle yönlendirmede korku faktörü) -
"günümüz otoriteleri de birer terör yöneticisidir, fakat neyse ki artık biraz daha yaratıcı olabiliyorlar. örneğin rus yönetimine bakalım. vladimir putin, yalnızca tıpatıp reichstag yangınına benzeyen bir olayla başa geçmekle kalmamış, rusya’daki toplam gücün önündeki engelleri kaldırmak ve demokratik komşularına saldırmak için -gerçek, tartışılabilir ve sahte- bir dizi terör olayını da kendi lehinde kullanmıştır.
putin ağustos 1999’da, başarısız bir başkan olan boris yeltsin tarafından başbakanlığa getirildiğinde, hakkında hükümsüz bir onayla atanmış olduğundan başka bir şey bilinmiyordu. ancak bir sonraki ay, rus devletinin gizli polis teşkilatı aleni bir şekilde rus şehirlerindeki binaları bombalamaya başladı. polis memurlan, aleyhlerinde kanıt üreten mesai arkadaşları tarafından tutuklandı; hatta başka bir olayda da rus parlamentosu, bir patlamayı daha meydana gelmeden birkaç gün öncesinden duyurdu. her şeye rağmen putin, rusya’nın çeçenistan bölgesindeki müslüman halktan intikam almak için onlara savaş ilan etti ve buradaki sözde failleri takip ederek onlan “kendi inlerine gömmeye” söz verdi.
rus ulusu destek verdi; putin’in onay yüzdeleri tavan yaptı ve böylece de bir sonraki mart’ta yapılan başkanlık seçimini kazandı. 2002’de rus güvenlik güçlerinin, moskova’daki bir tiyatroda meydana gelen gerçek bir terör eylemini bastırmaları sırasında sivillerin de ölmesinin ardından, putin özel televizyonların denetimlerini de eline geçirme fırsatını yakalamış oldu. ardından, 2004 yılında beslan’da bir okul teröristler tarafından (provokasyon içeren garip koşullar altında) kuşatıldı ve bu olaydan hemen sonra putin, seçilmiş olan bölge valilerini de başından def etti. böylece putin, iktidarda yükseldi ve iyi bir terör yönetimi -gerçek, sahte ve şüpheli terör olayları- sayesinde, iki önemli kurumun -özel televizyonlar ve seçilmiş bölge valileri- ortadan kaldırılması sağlandı." timothy synder - on tyranny -
"propaganda psikolojik savaşın gerçekten en önemli kısmını oluşturur; ancak terör çok daha fazla bir şeydir. totaliter rejimler, psikolojik amaçlarına ulaştıktan sonra bile terörü kullanmayı sürdürürler: onun gerçek vahşeti bütünüyle sindirilmiş bir halk üzerinde saltanat sürmesidir." hannah arendt - the origins of totalitarianism
(bkz: terör yönetimi kuramı) -
"günümüz otoriteleri de birer terör yöneticisidir, fakat neyse ki artık biraz daha yaratıcı olabiliyorlar. örneğin, başkanın hayranlık duyduğu şu rus yönetimine bakalım. vladimir putin, yalnızca tıpatıp reichstag yangınına benzeyen bir olayla başa geçmekle kalmamış, rusya’daki toplam gücün önündeki engelleri kaldırmak ve demokratik komşularına saldırmak için -gerçek, tartışılabilir ve sahte- bir dizi terör olayını da kendi lehinde kullanmıştır.
putin ağustos 1999’da, başarısız bir başkan olan boris yeltsin tarafından başbakanlığa getirildiğinde, hakkında hükümsüz bir onayla atanmış olduğundan başka bir şey bilinmiyordu. ancak bir sonraki ay, rus devletinin gizli polis teşkilatı aleni bir şekilde rus şehirlerindeki binaları bombalamaya başladı. polis memurlan, aleyhlerinde kanıt üreten mesai arkadaşları tarafından tutuklandı; hatta başka bir olayda da rus parlamentosu, bir patlamayı daha meydana gelmeden birkaç gün öncesinden duyurdu. her şeye rağmen putin, rusya’nın çeçenistan bölgesindeki müslüman halktan intikam almak için onlara savaş ilan etti ve buradaki sözde failleri takip ederek onlan “kendi inlerine gömmeye” söz verdi.
rus ulusu destek verdi; putin’in onay yüzdeleri tavan yaptı ve böylece de bir sonraki mart’ta yapılan başkanlık seçimini kazandı. 2002’de rus güvenlik güçlerinin, moskova’daki bir tiyatroda meydana gelen gerçek bir terör eylemini bastırmaları sırasında sivillerin de ölmesinin ardından, putin özel `televizyonların denetimlerini de eline geçirme fırsatı`nı yakalamış oldu. ardından, 2004 yılında beslan’da bir okul teröristler tarafından (provokasyon içeren garip koşullar altında) kuşatıldı ve bu olaydan hemen sonra putin, seçilmiş olan bölge valilerini de başından def etti. böylece putin, iktidarda yükseldi ve iyi bir terör yönetimi - gerçek, sahte ve şüpheli terör olayları - sayesinde, iki önemli kurumun - özel televizyonlar ve seçilmiş bölge valileri - ortadan kaldırılması sağlandı." timothy synder - tiranlık üzerine / on tyranny: twenty lessons from the twentieth century
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap