kimliksiz
-
dokuzuncu nesil çaylak.
-
isimsiz, adsız, adlandırılamayan..
sabun ölümünde, eski küçülmüş sabunu büyük sabuna yamarsın, onunla birlikte eriyerek ölür. burada büyük olan gençtir, yaşlı sürtülmekten ufalmıştır. işlevsiz kimliksiz, parça parça, orada burada dağılıp unutularak ölmesin. dünyadan tam silinmeden huzur bulamaz, artıkken daha sabunum sanır, göz iği olur. dünya ufaklanmış, ölemeyen sabunlar çöplüğü olmasın. dönüşüm böyle sürsün, sabun kültürü dokunma birleşmeyle aktarılsın.
son pişmanlıktan önce sonuna kadar umut varsa ahlak-etik/iyilik/olgunlaşma hatta aşkınlık sadece doğuşsal (verili) olamaz, sadece eğitsel olamaz, sadece kültürel olamaz. hepsinden olanak ve olasılık dahilinde beslenmeler oluyor, ötesi kimliksiz kişi olarak yaşama, yaşam -insan etkileşimine kalıyor. ölmeden bir gün önce iyi/doygun/huzurlu/bilge hale gelsek tekneyi limana getirebilmiş, muhasebeyi denklemiş, tüccar olarak kâra geçmiş oluyoruz. yaşam acı doludur, ama olanak ve fırsat doludur da.
son anda gelen yüzleşme ve yaşamını toparlama umudu lev nikolayeviç tolstoy'un bir romanında işlenmişti galiba ama kitabı okumadım, adını da unuttum.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap