• kalabalık bir caddede yürüyüp , vitrinlere bakınıyorsunuzdur. hava güzeldir, insanlar , kuşlar o an için tatlı tatlı esen rüzgara kendinizi vermiş yürüyüşün keyfini çıkarırken bir andan ensenizde '' şııraakkkkkkkkk ! '' diye patlayan bir tokat ve akabinde '' ehuehehe bugün cuma enseyi kapa . naber lan kanka . '' diyerek size bakan bir organizma görürsünüz. işte o an tüm kelimelerin kifayetsiz kaldığı andır.
  • "ben başka birinden hoşlanıyorum" cümlesinin hemen devamındaki andır.
  • kelimelerin artık fazladan yer kapladığı andır. kalakaldığın ve ne desem boş şu an diye geçirdiğin zaman... arananan! kelimeler kifayetsiz kaldıysa şayet... ve yoksa yörenizde derdinizi anlatacak sözcük... susma zamanı...*

    kağıt üzerinde bir derdi olan metin, okuruna sıkıntı olmalı hemşerim. enkaz halindeki, patates püresine dönen metinden kimseye hasar gelmez.
    kelimelerin kifayetsiz kaldığı an, kelimelerin kifayetsiz kaldığını dile getirdiğin an değildir, senin ifade edemediğin andır, ona gelecem. nerde bir üç nokta var, nerede bir aciz, orada bakınız: kelimeler kifayetsiz... tefsirini açıyoruz:
    ptah’ın dili, bilgelerin tanrısı thoth dile gelmiş, ben ki sözcüklerin efendisi, benim bile buraya koyacağım sözcüğüm yok diyor.
    bir gün de derdini anlatamayan kelimelerini alıp siktirolsun oradan, maymun gibi daktilonun başına geçip rastgele tuşlara bassın, gamdır bana.
  • duruma göre değişen andır. çok mutlu olduğunuzda da kelimeler yetmeyebilir, çok üzgün olduğunuzda da. ama kelimelerin yetmediği en güzel an, o'nun ağzından sevdiğini duyduğunuz andır.
  • arkadaşlarınızdan birinin birlikle olduğunuz adamla yattığını altı ay sonra başka bir arkadaşınızdan öğrendiğiniz andır. ne söyleyen sizin eskiden birlikte olduğunuzu bilmektedir, ne siz ne tepki vermeniz gerektiğini bilmektesinizdir ve bu durumda verilebilecek en salakça tepkiyi verip: "yaa demek öyle, neyse hehe" dersiniz. o an bir ömür sürer; an değil gün, hafta, aydır o an, hatta sonsuza kadar sürebilir. cool tavırla durumu kurtarmaya çalışırsınız, az söz söylemek saçmalamaktan iyidir.
  • daha bi önceki rutin kontrolümde her şeyiyle düzgün giden, hiç sorunu olmayan bebeğimin kalp atışlarının durduğunu doktorumun söylediği o an.

    - üzgünüm gökçe kalp atışlarını alamıyorum!
    - ...?
    - gökçe gerçekten çok üzgünüm!

    gerisi karanlık ömrümün...

    sessizliğimi, seni benden kopardıklarından sonra babana bozmuşum,
    "bebeğimizi aldılar" çıkmış ağzımdan, hatırlamıyorum. senle ilgili sadece narkozu sevmedim ben.

    hiçbir teselli hafifletmiyor yaşanılanları..
    kelimeler kifayetsiz şimdilerde.

    çok değil hepitopu 6 ay sonra, 3 kişilik evimizde bin atlı gibi şen olacaktık biz.
    her mesai bitimi, eve koşarak gelmeler anlam kazanacaktı belki de...
    buzdolabının üstünde yapıştırıp ancak ordan sevdiğimiz ultrason görüntülerinin yerini, kanlı canlı halinle sen alacaktın.

    minicik yüzün aynı ben olacaktı, huyun suyun baban. biliyorum.
    senle hayatımıza dair onca yazacağım şey vardı hayalimde,
    yazamadım.
    daha mürekkebi kurumadan yarım kaldı senle ilgili tüm cümleler.
    hani, kucağıma aldığımda seni, söyleyeceklerim vardı ya sana
    hani söyleyemediklerim...
    bugünlerde hepsi kursağımda takılı...

    3 ay boyunca kurduğum tüm hayallerimi başka zamanlara erteledim artık.

    ve tüm bu hayatın karmaşasına inat
    adı gibi, cenneti seçti aden'im...

    edit: hayat ne garip. bahsekonu entrydeki henüz doğmadan kaybettiğim aden'imden 7 ay sonra hamile kaldım. 9 ay boyunca aynı bedende yaşadık diğer aden'imle. şimdi de 10 aydır yanıbaşımda hızla büyüyor. garip. çok garip...

    edit: 1 ay sonra 5 yaşına girecek, ellerinizde öper :)
  • sevgilinizin sizi terk ettiğini söyleyip arkasına bakmadan gittiği ve sizi sokak yada bilmem hangi mekanda sap gibi bıraktığı kalkıp gitseniz mi bağırıp çağırsanızmı bilmediğiniz an en nihayetinde şoku anlattıktan eve gidip yata girip böğürmekle sonuçlanan şuur durması...
  • hic beklenmedik anda dunyanin en sacma yorumuna sahit oldugunuz andir.

    tedarikcinin biri gelmistir, kendimle alakali olmadigi icin sohbete arada uzaktan kulak misafiri olunur ve derken konu cocuklara gelir.

    + 2 taneydi dimi sizin?
    - yok 3 tane.. ikizlerimiz var..

    3 cocuk ve ikiz lafini duyunca muhabbet disarisindayken konuya heyecanla atak yapilir..

    ben: a aa ne guzel 3 tane hem de ikiz, ne guzeldir gercekten..

    - yok ya herkesin 2 tane var bizim 3 cocuk, ne oyle kapıcı gibi..
    b: ?!!

    kapıcı derken? vay arkadas ne elitmisiniz masallah..
hesabın var mı? giriş yap