aynı isimde "kedicik (140journos belgeseli)" başlığı da var
  • kucuk kedu! minik sevimli kedu!
  • (bkz: yshymthnch)
  • trainspottingin romanında spudın millete karşı bolca sarfettiği hitap.
  • (bkz: minnos)
  • (bkz: kecidik)
  • hani bir hikaye okursunuz, sonunda bir de bakarsınız ki aslında bütün olanlar roman kahramanının gördüğü bir düşten ibarettir. esas kız ya da esas oğlan uyanır ve sımsıkı kapalı avucunu açtığında yüzlerce sayfanın en can alıcı nesnesi düşüverir yere. kedicik işte o nesnedir benim hikayemde...

    "her yıl yokmuşcasına yaşamaya alıştığım gün, o yıl bir şölendi -sonraları rüya demeyi tercih ettim, zaten sen de öyle farzettin-. her saniyesini hayatımızın son günüymüş gibi dolu dolu, her anını hiç ayrılmayacakmış gibi huzurlu, henüz ilk günlerimizmiş gibi heyecanlı, daha hiç sevişmemiş gibi tutkulu yaşadık. ve içimizdeki çocukları en özgür bıraktığımız anda üç parmaklı mekanik el hediye ediverdi bize o kediciği. çirkindi, yeşil renkli, çipil çipil gözleri. ama bizimdi, o günden tek kalan elimizde. biliyor musun, o senden daha sadık çıktı -bir de nankör derler kedilere-. bir gün bile ayrılmadı yanımdan, ben nereye o oraya. dolaştı durdu sorgusuz, senin önce getirip sonra fazlasıyla götürdüğün huzuru vermeye çalışıp durdu. yakında 4 yaşını dolduracak, benim o seneden sonra takvimden yine silmeye çalıştığım günde ve adını ben daha bugün koydum. belki bilmek istersin, ismi "8"..."
  • geçen yaz bir gün aniden çıkagelip kendini bizim eve kapılayan güzelim tekir kediye verdiğim isim. alı$mayayım diye ba$ka bir isim vermedim ama $imdi kedicik bize yerle$ti, ben de her ak$am ona sarılmazsam mutlu olamıyorum.
  • çok acıkmış, melül melül bakıyor.
hesabın var mı? giriş yap