spud

• serseri gencligin birbirine hitap etme $ekli . bizdeki hiyar gibi sanirim .
• (bkz: sersem)
• insanlardan kedi diye bahseden iyi kalpli, saf ama uyuşturucu bağımlılığı yüzünden hiç bir baltaya sap olamayan karakter. ayrıca " eğer bir cümleyi soru haline getirmek istiyosan, yapman gereken tek şey sonuna 'biliyon mu' eklemektir. biliyon mu? " şeklinde bir vecizesi de mevcuttur.
  (bkz: porno)
• ing. patates.
• (bkz: spud gun)
• kısaltma.
  (s)aati (p)ek (u)ygun (d)eğil.
  
  film festivali kitapçıklarından film seçerken kullanışlı oluyor. saat pek uygun olmasa da film çok iyiyse gidilebilir.
  bi de sud var.
• ingilizcede bisikletçi jargonunda spd.
• boğazı tahriş etmediğinden bahisle reklamlar veren sigar markası.
  yemeyin bizi be
• bir nevi brofist. ingiliz ingilizcesi.
• 2010 güney afrika yapımı bir film. arka planda güney afrika'da siyahların özgürlük mücadelesi yüzeysel olarak akarken, bir ergenin kızlarla ilişkisi ya da ilişki kurma çabası anlatılıyor. yatılı okula yeni başlayan ergenimiz fantezilerini gerçekleştirerek akran grubuna katılabilecek ve kendisine saygın bir konum elde edebilecek midir, bunu anlatıyor temelde. orijinallik açısından ölü ozanlar derneğinin üstüne bir şey katabilmiş midir tartışılır ama ergen kardeşlerimize izlemelerini salık verebilirim zira insan ilişkileri hakkında kazanımları olabilir. ben yirmiyi geçtim artık ergen değilim diyen arkadaşlara selam eder gözlerinden öperim.
  
  yine çocuğunuzla, yeğeninizle hatta bir başınıza izleyebileceğiniz hoş bir roman uyarlaması. geçişlerteki kopukluk ve kitaptaki her şeyi verme çabası biraz fazla hissediliyor. öyle ki "işte sahnenin ana fikrini anladınız" diyiverip kesiliyormuş gibi bazı sahneler. öyleyken böyle.
  
  http://www.spudthemovie.com/