kaygı
-
kaygınç..
nişanyan'a göre de köken benzer; eski türkçe kad- 'katmak, bükmek, katlamak' fiillerinden türemiş.
bağlantılı öteki kavram ve sözcükler arasında bun, bungunluk, bunaltı, tasa, anksiyete, angst, angoisse var. yerel sözcüklerden husa var. husa bungunluğa göre daha nesneli, dolayısıyla korkuya yakın sayılır.
"kadgu anı turgurup.
mengzi yüzi sargarup." (alp er tunga destanı'ndan) vikipedi'den
neymiş? kaygı katkıymış. katkılı benzin yerinde duramaz oluyor, huzurla yanamıyor, bol bol hava yutuyor, işe yaramasa da hız yapıyor..
edebiyatçı kardeşimden de dilbilimsel tarafı geldi ki ekliyorum: "ka-d-gu, ka-z-gu, ka-y-gu, kaygı. d-z-y dönüşümü türkçe'nin zaman içerisinde en önemli dönüşümüdür. ba-d-ram, ba-z-ram, ba-y-ram veya e-d-gü, e-z-gü, e-y-gü, eyü, eyi, iyi... edgüden iyiye dönüşüm son tahlilde dilin canlı bir varlık olduğunundan en önemli göstergesidir."
* ona yanlış sağaltım mı yapıldı?
* yanlış olmadığını bildiğinden yanlış mı diye soruyor. yanlış olduğunu anlasa, yanlış mı diye sormaz, icabına bakma basamağına geçerdi. kaygı, onun doğru yürüyen sürecin tadını çıkarışı. sıkıntı sapık zevk. sıkıntı, "sıkıntılanacak şey yok" demenin kutlaması.
arasıra ruhu hasta kişilerin kendini yaşamın dışında ve yaşama karşı algıladığını fark ediyorum. hayatın üstünde ve karşısında olması normal, gerekli sanıyor. kaygısı, paniği doğrudan bunun sonucu belki. inanmamaya kalktığı tanrıdan, yaşamdan, büyük havuzdan köşe bucak kaçıyor, etkisizleştirmeye çalışıyor gibi açmazda. iyi ve kötü her olgu ve yaratıkla birlikte aynı kucakta, mutsuzken bile seviliyor, tartılıyor olduğu algısından uzaklarda.
[biri çıkıp "sıyrılın artık bu kaygıdan, onu çoktan yitirdiniz," diyebilmeli.] roland barthes- fragments d'un discours amoureux
"yazman yazıya belirli bir özen gösterse bile, bu özen hiçbir zaman varlıkbilimsel değildir; kaygı değildir." roland barthes
"bir kaygı kemiriyor beni
ölüm korkusudur
beni bozkırda koşturan!" gılgamış
"o an kaygının kaynağı olan özgün darbenin annenin dışlaması olmadığını gördüm; kaygının kaynağı dışlanmanın kabullenilmesindeydi." rollo may - the courage to create
(bkz: kaygılı/@ibisile), kaygı bozukluğu
(bkz: kayır), kayra
(bkz: endişe/@ibisile), anksiyete, angoisse
(bkz: zozobra)
(bkz: bunaltı/@ibisile), bunaltı bozukluğu, anksiyete bozukluğu
(bkz: parsıldayık)
(bkz: miksiyon/@ibisile)
(bkz: fragments d'un discours amoureux/@ibisile)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap