• * ortaya koyulan hareketler yoluyla aydınlanmayı hedefleyen bi yoga türü. kişinin yaptığı aktiviteyi, iyiliği kimsenin gözüne sokmadan yapmasını ve böylece ruhsal özgürlüğe ve huzura ulaşmasını hedefler. doğrudan amaca hizmet yolu olarak kabul edilen bi yöntem. yapılan şeyin karşılığını beklememeyi, karşılık gelecek düşüncesiyle yapılmamasını, iyiliğin sonucuna duyarsız kalınmasını öğretir.

    karma zaten sanskrit anlamıyla davranış, hareket, eylem demek. malum, karma yasası, her hareketin bir sebebi bir de sonucu olduğunu söyler, bunların da birbirine bağlı olduğu aşikardır. karma yoga da sonuçlara odaklanılmış doğru hareketleri yapıp, bunları yaparken kendini hiç hesaba katmadan tanrı ile bütünleşmeyi hedefleyen bi tür. ödülsüz hizmet kısaca. bencillikten tamamen arınmak amaçlı. karma kelimesi kısaca davranışı, yoga da birliği, birleşimi simgeliyor. davranış ve eylem yoluyla birliğe ulaşmak hedef.

    her nedense, harry potter'da satranç sahnesinde ron sıpasının kendine olacakları farkettiği halde "şah" dediği an aklıma bu hadise gelmiştir.
  • türkçesi fiil/eylem yogası olan ana yoga akımlarından biri.
    tüm yoga akımlarında olduğu gibi amaç, aydınlanmaya ulaşmaktır. karma yoga'da bunun yöntemi fiilden geçer.
    karma felsefesi denince akla "ne ekersen onu biçersin", "eden bulur" gibi atasözleri gelir malum. doğru bir çağrışım nitekim. yaptığımız her fiil, bir meyvenin tohumudur. yapmaktan kasıt düşünce, söz veya eylem boyutunda.
    fiillerimizin bir sonucu vardır ve genelde sonucundan bir fayda sağlamak isteriz. bu faydacılığın gidiş yolları da vicdanımız nasıl şekillendiyse ona göre çizilir; iyilikten, kötülükten, merhametten, adaletten, acımasızlıktan, bana dokunmayan bin yaşasıncılıktan... geçen, faydaya giden türlü türlü neden-sonuç vardır. hatta etik yollardan gidip beklediğimiz sonucu alamadığımız zaman muhatabımıza "nankör" deriz ya hani, "nankör" kelimesi, her fiilimizdeki fayda beklentimizin tek kelimelik özetidir bir nevi.

    karma yoganın çıkış noktası da bu meyve beklentisidir. ektiklerini, başkalarına hissettirdiklerini, beklentilerini ve arzularını biçersin, evet. tüm hasatların için de hayatlar üstü hayatlar yaşarsın (yani reenkarnasyon inancı, karma felsefesinin de yogasının da temellerinden biridir). küçücük bir beklentiyle yaptığın her fiilin sonucu senindir. aynı zamanda, o fiil ile başka varlıklara hissettirdiğin bir şeyler varsa, o sonuç da senindir. ve senin olan tüm sonuçlar, bu hayatta ya da sonrakilerde, hasat zamanı gelince senin yeni nedenlerin olur. mesela zengin olmayı çok istiyorsun. düşüncen, sözlerin, eylemlerin hep bu arzuna amade. zengin olamadan da göçüp gidiyorsun. işte, aslında gitmiyorsun. o tohumlarını ekerek düşüncelerinle, sözlerinle, eylemlerinle desteklediğin arzuyu gerçekleştirebileceğin bir yaşantı için dünyaya geri geliyorsun. ya da mesela birisinin canını yaktın, az veya çok. ya bu, ya sonraki hayatlarında aynı hissi (farklı sebeple de olsa, esas olan hissin aynılığı) sen de yaşıyorsun.

    karma yoga da diyor ki, bu dünyada illüzyonla çevrilmiş bireysel ruhunu bu doğum-yaşam-ölüm-doğum... döngüsünden kurtarmak istiyorsan, tüm arzularını ve meyvelerini terket. dünyada olduğun sürece fiil yapmadan duramazsın, kabul, ama iyi fiilde bulunarak ve sonucunu sahiplenmeden, hiçbir beklenti beslemeden durabilirsin. ağaç dik, ama meyvesini sahiplenme. iyilik yap, ama minneti sahiplenme, ya da nankörlükten bahsetme. zarar görürsen zarar vermeden kendini koru, ama ötesinde bir karşılık verme... eğer bunları başarırsan, karmana yeni hakedişler eklemeden, cepten yiye yiye karmanı sıfırlar ve döngüyü kırarsın. yani aydınlanır, bireysel ruhu ait olduğu bütüne kavuşturursun.

    bittabii hiç kolay değil. bir kere en temelde, kendini yok etme arzusunu gerektirir, ki çıkılan yol bir yana, bunu da herkes istemez. o yüzden de yoga deyince çoğu akla vazgeçiş, adanma gibi şeyler değil, tek eli üzerinde durup ayağını kulak arkası yapabilen kişilerin akrobatik sahneleri gelir.
  • consecrated action
    "everything is honored, but nothing matters. forms are born and die, yet you are aware of the eternal underneath the forms. you know that "nothing real can be threatened."
    the power of now
  • karma yoga, eylem yogasıdır.

    #95793184 no'lu entry'de bahsettiğim bilinçli farkındalık hali de bu yoga için çok önemli bir haldir. bu hal, zen halidir. yani bilinçli farkındalık, zen yogasıdır.

    karma yoga ise iş yapmakla ilgilidir, ama işi yaparken zen halde yapmaktır.

    bhagavad gita'da genel olarak bahsedilir bu kavramdan, özellikle kitabın 3. bölümü tamamen karma yoga ile ilgilidir, bölümün adı da 'iş yapma yolu'dur.

    ''...duyularını içe yöneltip de aklı fikri dışarıda kalan kimse aldanır, kendi kendini aldatır. aldanan kimsedir o, bilge değildir.

    ancak duyularına aklıyla yön vermeye başlayan, eli kolu iş yaptıkça iş yapan ve özgür kalandır bilge olan...''

    burada ne demek istiyor, inceleyelim:

    duyularını içe yöneltmek, kendini dinlemektir, ama bu dinleme halinin doğru olmadığını aklın fikrin dışarıda kalmasından anlıyoruz. yani diyor ki,

    sen dışarıda olup biten yanılsamalar sebebiyle içe dönüp egonu dinliyorsun, bu seni aldatıyor, bu şekilde sadece kendini aldatırsın. bu halde bir iş yapsan da yaptığın işi sadece elinle yaparsın, kalbinle değil, ruhunu katamazsın.

    ve ikinci cümle zaten çok açık,

    duyuları içe yöneltmekten ziyade duyulara akıl ile yön vermek iş yapmanın doğru yoludur, burada akıldan kasıt evrensel akıldır. akıl, yapılan iş her neyse duyuları da o işe odaklar çünkü, yani tamamen yapılan iş vardır o an kişinin anında.

    ''...özveriyle yapmazsan işlerini, işlerin seni bu dünyaya bağlar. işlerini o'na ada arjuna, bağımlılıktan kendini kurtar...''

    özveri, bhagavad gita'da kurban/adak/sunu olarak algılanabilir.

    sen işlerini ona adarsan otomatikman işlerini kendin için yapmamış olacaksın, kendin demek ego demektir çünkü. bir sapkınlık şekli olarak algılanması gereken durum da kendini o'ndan ayrı görmektir, kendini o'ndan ayrı gördüğünde işini kendin için yapmış olursun. ama kendini o'ndan ayrı görmezsen, o'nun için yaptığın iş zaten kendin içindir ve bütün içindir de. bütün bir'dir. hepimiz bir'iz.

    ben yanılsaması dünyaya özgüdür, o sebeple de bireysel çıkar amaçlı yapılan iş dünyaya bağlar bizi.

    ''...ancak işlere bağımlı olmadan, iş olsun diye sürekli yap bir işi, çünkü yalnız böyle iş yapan kişi yücelir, en yüce olana ulaşır...''

    boş kaldığımız zamanları düşünelim, mutlaka bir şeyler düşünüyoruz değil mi işsiz kaldığımız anlarda. bir iç çekişimizle birlikte yüzlerce düşünce iğnesini batırıyor varlığımıza. işsiz kalmasak bile, iş yaparken, işi bilinçli farkındalık hali içinde yapmadığımızda o işin hakkını vermiyoruz, boşa yapıyoruz. peki ne oluyor böyle olunca? zihin boş yapıyor. zihne, eğitimsizliğini ve hırçınlığını kontrol etmediğimiz müddetçe orantısız bir güç veriyoruz, o da bizi çok güzel harcıyor. düşündükçe hasta ediyoruz kendimizi; farz ediyoruz, zannediyoruz, kuruyoruz, kıskanıyoruz, olmayana odaklanıp olanı görmüyoruz, korkuyoruz, kaygılanıyoruz, sadece sağlıksız hisler ve düşünceler içinde debeleniyoruz. bazen bir gondola binmekten farksız oluyor bu hal.

    bhagavad gita, yani krişna da bunun çözümü olarak, ''iş olsun diye sürekli iş yap.'' diyor işte. ama o işi hakkıyla yap.

    yazıyor musun, sadece yaz. okuyor musun, sadece oku. yürüyor musun, sadece yürü.

    ''yürüyeyim de kilo veririm.''
    ''okuyayım da ortamlarda konu açarım.''
    ''şu konuyu öğreneyim de iş görüşmesinde bahsederim.''

    gibi düşünceler kötü düşünceler değil ama bunlara bile gerek yok. sadece yürümek, yürümek için yürümek en kutsalı. gerçekten sadece öğrenmek için öğrenmek en yücesi.

    sonuçta tüm eylemlerimiz, tüm öğrendiklerimiz yolumuzda atılan birer adım. evimizin yapımındaki birer tuğla. hepsinin yeri var, bu yer bizim dünyevi bakış açımızla başka insan ya da egosal durumlara mahsus bir yer olamayacak kadar mühim.

    neden karma yoga deniyor bu eylem yogasına peki?

    çünkü karma yoga, karma temizliği yapmanın da en doğru yoludur. nasıl mı?

    ''...çalışmanın sırrını anlayarak görevini yapanlar iyi ve kötünün üstüne çıkarlar.'' diyor mesela bhagavad gita, 2. bölüm.

    iyi ve kötü eylemin üstüne çıkmak... bu çok önemli bir detay.

    karma nasıl meydana gelir? eylemlerimiz sonucu değil mi? iyi ve kötü eylemlerimiz ile karma meydana getiririz. peki yukarıdaki alıntıda ne diyor krişna?

    karma yoga ile iyi ve kötü eylemin üstüne çıkılacağını söylüyor. hayat önümüze hep işler sürüyor, bu işleri çıkarlarımız için hırsla ya da abartılı duygusallığımız ile baştan savma yaptığımızda da işler karma yaratıyor. hadi bunu da geçelim, kafamızı egomuzdan kaldırıp yapamadığımız işler yük olarak biniyor omuzlarımıza. düşünmekten kendimizi alıkoyamayıp yapmamız gereken işleri tam layığıyla yapamayıp bir de kendimize ekstra işler çıkartıp özellikle karma sebepleri yaratıyoruz.

    zen ile çalışmak, çalışmayı ise bütüne adamak, evrensel akılla hareket etmek bizim kurtarıcımızdır.

    yapılması gerekeni yapmak, ve bunu sadece yapmak için yapmak en güzelidir. bir de başlanılan işi bitirmek, bitirilmeyecek işe hiç başlamamak önemlidir.

    iradeyle ve bütünlük içerisinde çalışmak, bir işi tamamlamak gerçekten kutsaldır. ve hatta majiktir.
  • (bkz: #153423523)
hesabın var mı? giriş yap