kararlılık

• (bkz: celiski) halinden uzak.. hareketlerinde belirli bir path di$ina cikmamak..
• steady state her madde evrende bu durumda bulunmak ister cumle ichinde kullanalım:
  su:abi bi turlu karar veremedim ben yuvarlak popolu oksijenlerimimi shettirsem yoksam alımlı hidrojenlerimimi?
  hidroklorikasit: sende pek kararsizsin arkidish ben choktan klorürlerimin tadına baktim
  su: hadi yaw kararlılık onemli tabi
  hidroklorik asit: tabi
• atom kavramanın incelendiği, ince elendiği, sık dokunduğu, bir fizik, kimya, olmadı fizikokimya dersi konusudur. madde kararlı olmak ister. fakat atom yapısında kimi kimi bir kararsızlık gözlemlenir.
  
  her şeye rağmen kararlılık, bir karar sahibi olmaktır. mahkeme salonlarında da sık sık kararlılıklanılır.
• turevsel denklemlerin cozumu olan dogrusal sistemlerde, sistemin belli sinirlar dahilinde kalmasini belirten terim. sistem sonsuza iraksiyorsa bu sistem kararsizdir vb.
• bir karar verip bu karara sadık kalma hali.
  
  çok değişkenlidir esasen. verilen kararın verilmek istenip istenmediği, 'kendimi mi kandırıyorum yoska hakkaten böyle mi?' sorusunun cevabı, bu kararın etkilediği ve etkilendiği hadiselerin genel durumu filan.
  
  her karar kaotiktir, milyarlarca görünen ve görünmeyen etkenin etkisi altındadır. dolayısıyla bir karar verip bu karar doğrultusunda kararlılığı korumak zordur.
  
  ha kararın doğruluğundan eminseniz -ya da kararlılık sürecinde doğruluğundan emin olmuşsanız- ve dahi bu doğruluğu istediğinizden de eminseniz, sizi yolunuzdan çıkartabilecek pek bişey yoktur.
• mühendislik terimi olarak kullanılanı stabilite şeklinde de adlandırılan kavram. basitçe bir tas ve bir bilye sistemi ile ifade edilebilir. ters çevrilmiş tasın üzerinde duran bilyeye hafifçe dokunulsa bile aşağı yuvarlanacaktır. bu, kararlılık sınırındaki bir sisteme örnektir. kontrol altındaki veya kontrol dışı en ufak bir dış etken sistemin kararlılığını^* bozacaktır. burada kontrol edilebilen dış etken^** parmağın hareketi^*, kontrol edilemeyen dış etken^** ise söz gelimi rüzgardır.^**
  
  bu sefer bilyeyi tasın içine koyalım. bilyeye ne kadar fiske vurulursa vurulsun tas çeperinde belli bir miktar yükseldikten sonra eski konumuna, yani tasın dibine geri gelecektir. yani “kararlı” olan bu sistem her türlü^* dış etkene karşı kendi konumunu koruyabilmektedir. eğer bilyeyi tastan dışarı çıkarmak isteniyorsa büyük bir kuvvetle fiske vurulmalıdır; bu kuvvet ters çevrilmiş tasın tepesindeki bilye için uygulanması gerekenden misliyle fazladır.
  
  aslında mühendislik terimi olmayan, karakterle ilgili kararlılığın da tanımı çok da farklı olmasa gerek. hayattaki kontrol edilemeyen dış etkilerin^*, söz gelimi hayal kırıklıklarının, ayrılıkların, üzüntülerin vesairenin "bozucu" etkilerini kısa sürede atlatıp yine eski durumuna dönebilen insan, kararlı bir duruşa sahiptir denebilir bence. ancak en ufak bir engelde, hayal kırıklığında veya olumsuzlukta yelkenleri suya indiren, kendini olayların akışına bırakan insan kararsızdır, dengesizdir, güvenilmezdir.
• çelişkiyemez olmak.
  (bkz: no wonder)
• (bkz: iç rahatlığı)
• kendine verdiğin u dönüşü olmayan söz.
• kontrol sistemlerinde sistemin istenen değere belirli bir süre sonra ulaşıyor olma halidir. eğer sistem istenilen değere ulaşmadığı gibi bir de uzaklaşıyorsa sistem kararsızdır denir. bir de kritik kararlılık vardır ki, buna osilasyon (oscillation) ya da sönümsüz salınım denilir. burada sistem istenilen değerin belirli komşuluğunda mesela sinüssel bir salınımla gidip gelmekte, asla karara ulaşmamakta, ancak gitgide de uzaklaşmamaktadır.