• kara fatma diye bir kurtuluş şavası kahramanı varmış. ben duyunca şaşırmıştım nası yani kadının adını böceğe mi vermişler diye, genelde cadde meydan okul vs yerine?
  • gaziantep öğretmenevinden çıkan kara çarşaflı kadın'ın diğer bir adı.
  • zonguldakta bir mahalle adi.

    (bkz: karadon)
  • eskisehir'de porsuk uzerindeki heykel de bu adla anilir.
  • esmer olan fatmalara yapılan iğrenç espiri
  • milli mücadele'de konya'ya da uğrayıp iplikçi camii'nin karşısındaki kahvehanede çay içip çevresini saran kalabalıkla sohbet etmişliği vardır. konya'da kaldığı bir kaç gün boyunca konya gazeteleri kendisinden bahsetmiş, halk tarafından kendisine büyük ilgi ve hürmet gösterilmiştir. ruhu şad, mekanı cennet olsun dediğimiz ablamız.

    ayrıca (bkz: nene hatun)
    (bkz: çete ayşe)
  • (bkz: deli fatma)
  • kurtulus savasi yillarinda cetesiyle, yaptiklari zulumle unlenen bir rum cetesini dinlenirken kistirmis, cetedeki kadinlarindan biri kara fatmaya bu adamlardan birini isaret etmis, kara fatma olayi anlamis ama 'komutan adamlari sag istedi' demistir. bunun uzerine kadin adami oldurmeyecegini soylemis ve adama dogru yaklasmis tufeginin namlusunu adamin cenesine dayayarak 'hatirladin mi beni' demis, adamdan uzaklasirken birden geri donmus ve adamin bacak arasina iki el ates etmistir.
  • asil adi fatma seher dir. sivas kongresi nde mustafa kemal atatürk ün karsisina dikilip: "kadin isem, türk de degil miyim? bana is göster!" demistir. cogunlugu kendisi gibi dul kalan kadinlardan olusan 300 kisilik müfrezesiyle, üç meydan savasina katilmistir. bir savas alaninda birlik yöneten dünyanin ilk kadin zabitidir. (bkz: borclu olduklarimiz)
  • mustafa kemal'in kadınları

    dün aklıma düşünce
    baktım türk dil kurumu'nca çıkan sözlüğe
    yanlış anlamlar yüklenmiş
    orada bir sözcüğe. mesela eşkıya
    eminim yaşasaydı eğer
    ilk itiraz eden olurdu buna mustafa kemal
    eşkıya dendi mi saygınlık gelir akla
    bizim oralarda... / ya da sevda
    öyle ya birinin eşkıyaya çıkmışsa adı
    onun vardır bir haksızlığa uğramışlığı
    yavuklusu yüzünde değilse yanık bağrı
    kaldıramamıştır onuru haksızlığı
    yiğittir bizim dağlarımızda
    mazlumdan yanadır her daim
    hepsinin anlatılan bir sevda masalı vardır.
    çocukluğumda anlatırlardı
    atatürk’ü ziyarete gelirken şah rıza pehlevi
    kop dağının nam salmış eşkıyasıdır lolanlı
    almak için varını yoğunu.
    çevirir zirvesinde şah konvoyunu
    tüm korumalar etkisizdir, ganimetse bol.
    kop bu, her taşının altı zula
    aransan da bulunmazsın yıllarca…
    bilir de durur gene de.
    sorar, yolculuk nerden nereye?
    misafir söyler ankara'ya varmak isteğini
    lolanlı çekilir saygıyla geri…
    mustafa kemal'e geldi diye
    esen kılar tekinsiz dağları
    nam salmış eşkıyamız lolanlı…
    bizde böyle anlatılırdı eşkıya…
    bu yüzden kara fatma denince
    bu öykü gelir aklıma

    mustafa kemal vardığında anadolu
    yoksul
    .....yoksun
    ...........ve bitkindir.
    yiğitlerinin nerdeyse hepsini
    cephelerde yitirmiştir.
    ama inandığı bir şey vardı ki
    orta asya’dan anadolu’ya
    türk kadını erkeğiyle eşittir.
    bu yüzden fatma kadınla karşılaşınca
    ilk sorusu silah kullanır mısın olmuş
    sanki hazırmış gibi soruya
    fatma kadın yanıt vermiş bakışıyla.
    kaplayınca içini mustafa kemal'in
    kazanılacak zaferlerin sevinci
    kara kız diye çağırır fatma kızı.
    o günden sonra anılır adı kara fatma
    bir naziredir onun lakabı
    türk kadınının yüz aklığına.
    eşkıya dedim ya
    mevcut bir düzen varsa ortada
    yapılan eşkıyalıktır aslında
    ama o düzende varsa bir ezen, bir ezilen
    başkaldırılar haklı olur her zaman.
    eşkıyalarsa kahraman.
    damarlarında kan yerine kin
    ruhunda özgürlük dolaşırken
    duramaz kara fatma gerilerde
    görürler siperlerden de ilerlerde
    ardı ardına erişir ordumuz zaferlere.
    erzurum’un kara kızının
    izmit’te de inönü’de de anlatılır yiğitliği dilden dile
    savaş bittiğinde erişir üst teğmenliğe.
    erişir erdemli bir yürekliliğe

    havasından mıdır, suyundan mıdır?
    bu yurt ne zaman başı sıkışsa
    barbaşı çeker gibi erzurumlu en başındadır.
    bunu bildiğinden her hal mustafa kemal
    kurtuluş haritasını erzurum’da açıklar.
    savaşı kadınmızla kazandığı içindir
    barışı da
    kadınlarımızın kuracağı inancındadır.

    mustafa kemal’in kadınları değil bu kadar
    anımsadıklarım o günlerden bu kadar
    adları fatma, ayşe, feride, afet ya da sabiha olur
    adları farklı, soyadları türkiye olur
    kızlarımız, kadınlarımız atatürkçü oldukça
    yurtta barış dünyada barış olur.

    25.11.05

    metin yaltı
hesabın var mı? giriş yap