*

  • herkesin "in$aat mühendisligi o bicime gelse ki kaldirimlarimiz standart olsa*, yürüyen kaldirimlar gercek olsa ya da en azindan carpik kaldirimla$masak" diye* dü$ündügü an hak ettigi itibari kazanacak mühendislik.

    ilgi:
    (bkz: civil engineering)
    ayrica (bkz: muhendissin degil mi)
  • orospu anladimda da kullanilanilan bir meslek dali.
  • türk insanının kaldırımlarla olan bitmez probleminin kaynağı olan deyim. bu laf ile kaldırım yapımını ne kadar küçümsediği aşikar olan türkiye, kibrinin neticesinde bu işte müzmin başarısız olmuş, milletçe yapılan ukalalığın ilahi cezası uzun zamandır öde öde bitmemiştir.
  • sadece işi gücü olmayanların değil, işi gücü olmayıp aynı zamanda da çevresindekilere işi gücü varmış havası uyandırmaya çalışan kimselerin okuduğu bölüm. şayet işi gücü olmayıp sabahtan akşama kadar evde oturan kişi, ya bir üniversite öğrencisidir, ya da başkasının parasını yiyen bir parazit...

    "peki neden kaldırım?" sorunuza da şöyle cevap vermeye çalışayım:
    sözü edilen işsiz güçsüz kişi, çevresindeki tepkilerden çekindiğinden dolayı, sanki düzenli olarak bir yere gidiyormuşçasına her gün evden belli bir saatte çıkar. işbu kişi bu numarayı yapmaya başladığı ilk zamanlarda takılacak yer bulmakta fazla zorlanmaz. ancak boş geçen günler birbirini takip ettikçe, kahramanımızın gidecek yerleri tükenmeye başlar. zira her gün aynı kafeye gitmek ya da aynı arkadaşlarla buluşmak mümkün olmamakla birlikte, kişinin düzenli bir geliri olmadığı için, ekonomik açıdan da imkansızdır.

    işsiz güçsüz kişinin, minimum para harcayıp maksimum zaman geçirebileceği bir aktiviteye ihtiyacı vardır. işte tam bu esnada kaldırım mühendisliği kişinin yardımına yetişir. kahramanımız kendini yollara verir, gideceği her yere zamanı da bol olduğundan dolayı yürüyerek gider. ancak belli bir süre sonra yürüyecek yer de kalmadığından, kişi kendini sürekli aynı sokaklarda yürürken bulur. her gün sabahtan akşama kadar aynı yollarda yürümekten (ki yol derken kasıt kaldırımdır zira bir insan yolun ortasında yürümez) bir süre sonra bu yolları en ince ayrıntısına kadar ezberlemiş bulur kendini. işte bu raddeye gelen bir insan, artık kaldırım mühendisliği diplomasını almaya hak kazanmış ve gerçek bir kaldırım mühendisi olmuştur...
  • metin eloğlu şiiri..

    günler günleri kovaladı, aylar ayları;
    sabah karanlığında, öğle üstü, geceleyin
    aşk yılları,
    öğrenim yılları;
    pembe yıllar başımın tacı,
    zifiri yılları anama söylemeyin...
    ham hayaller, olmaz işler peşinde,
    gözüm kime ilişse ben onun yari...

    kabaetime pıçak sokuluyor aşktan ötürü;
    caket pantol kumara gidiyor aşktan ötürü;
    gençliğimi harcıyorum bir çırpıda;
    bu da mı aşktan ötürü?
    dangalak! dese biri...
    hayatımın bu parçasını neye benzetsem?
    mesela, mesela, mesela...
    osmanlı tarihinde deli ibrahim devri.

    daha mühendisliğimin ilk yılları
    ahırkapı'dan bir kız alıyorum.
    kız beş vakit namazında,
    söküğümü diker, yatağımı kabartır,
    patlıcanı kızartıp ağzıma verir;
    sonumuz mu?
    sonumuz belli..

    o bekar o yalnız günlerinde
    güzel istanbul'u gezdim dolaştım,
    altımda tanrı vergisi bir taşıt.
    öyle işler gördüm ki içim parçalandı;
    namussuz namusluya,
    insan hayvana eşit.

    o duvar senin bu duvar benim,
    bir güz gecesi eve dönüyorum.
    köşe başında bizim aile efradı:
    biri kızkardeşim, öteki ninem;
    nermin fingirdeşiyor, ninem dileniyordu;
    bu yaştan sonra yalan söylemem.

    gözlerim yaşardı, kendimi dar attım postaneye:
    biricik kardeşim ilyas, diye bir mektup yazdım;
    bana 30 lira gönder acele,
    senden başka güvenecek kimsem yok...
    ne dersiniz, şu bildiğiniz ilyas
    cevap bile vermedi hergele.

    bundan sonrasını kalem yazmaz,
    ne kadar azgın olursa olsun.
    bir bakıyorsunuz iş peşindeyim,
    ekmek, dostluk, hürriyet peşindeyim;
    bir de bakıyorsunuz düşmüşüm mahkemelere...
    sayın yargıç! diyorum son celsede;
    ben ileriliği iş olsun diye sevdim;
    siz tuttunuz ciddiye aldınız;
    ama artık mapuslara düşmeyeceğim,
    aklımla oturup aklımla kalkacağım...
  • küçükken gerçekten böyle bir mühendislik olduğunu zannederdim.
  • küçükken böyle bir dalın var olduğunu sandığım olmayan mühendislik dalı.
    (hani kamera gibi zımbırtılarla bakıyorlar ya...)
    (bkz: harita mühendisi)
  • ülkemizdeki yolların ve kaldırımların kalitesi düşünülünce neden işsiz güçsüz insanlara bu lakap takıldığı kolayca anlaşılabilmektedir.

    darısı yol düzenlemelerini yapan ve saçma sapan yaya yolları üreten arkadaşların başına.
hesabın var mı? giriş yap