kafayı takmak
-
bi konu hakkinda fanatik düşünceler beslemeye başlamak, ileri devrelerinde kişi sapik eğilimler gösterebilir
-
kafaya takmak ile arasinda ince bir cizgi olan eylem.
-
birsuru isinizin arasinda durup durup akliniza ayni seyin gelmesi durumu. keyfinizin kacmasi, uykularinizin bolunmesi ve hatta uyuyamaz, yiyemez, gulemez hale gelmeniz.
-
borges de yapmış bunu;
merdivenden iniyomuş, kafayı yukarıdaki beton kirişe takmış... sonrası maalesef ileri yaşlarında körlüğe kadar gidiyor -
-
anlamını daha iyi kavramak için bir örnek vermek gerekirse zafer peker in kafayı taktım sana adlı şarkısının şu cümlelerine bakabiliriz:
kafayı taktım sana anlasana
sararıp solmadan gel aşkını ver bana
burdan da anlaşıldığı gibi biraz hastalıklı bir durum sözkonusudur(neden bu deyimi duyar duymaz bu şarkının aklıma geldiği ise, bir nevi kafayı takmaya örnek teşkil ediyor galiba) -
psikolojik bir problem. genellikle olumlu sonuçlar vermeyecektir. bir şey üzerinde aşırı düşünmek insana çaresizlik hissini verebilir. bu yüzden mümkün olduğunca farklı şeyler düşünmeye çabalayın.
-
hey! bu kadar kopukken adeta hayal olmuş birine kafayı takmak seni ruh hastası yapar. kırığa kırık, birbirinize yapışsanız yakışırdınız. şimdi sen kim vurduya gidecek yalnız kırıksın? kaç ayrı kişiye sen o musun diye umutlu sordun?
sor sor sor, birini o yapıp kendine vurdurucan? elbet biri senin istediğin şifreyi tahmin edip seni avlayacak.. en azından hep seni sevdim diyecek. o zaman başına gelenlere değer belki.
ruhuna vurdurduğun için kim vurduya gideceksin.
ısrarla beni kandır, beni ikna et, beni tak koluna mesajı veriyorsun. hep kim olduğuna aldırmadan.
gören direk kaçmıyorsa olacak olan olay bu değil mi? hayatın boşuna bir bekleyiş ile kör buluşma vuruşma umudu değil mi? haa, mecnun oldum, hoşnudum, mecnunluğumu yayıyorum diyosun. değişik kafalar, değişik sapışlar o zaman.
"aşka kafamızı takmak zorunda kalmasak cinsel arzu çok daha kolay olurdu. evlilik çok daha dürüst olurdu; belki de, aşkın kaşıntılarını çekmesek, gelişini heyecanla beklemesek, gidişinden korkmasak, aşk daha kalıcı olurdu." julian barnes - a history of the world in 10 1/2 chapters
(bkz: takma kafana)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap