küçük muttarid muhteriz darbeler
-
bu dize şiirin nice şarkıdan daha müzikal olduğunun açık ispatıdır kanımca. yüz defa da okusam "kelimelerle şarkı söylemek tam da bu olmalı." derim.
-
okurken yağmur'un sesini duyduğunuz şiir.
-
tevfik fikret'in yağmur şiirinin (1897) giriş dizesi.. yakın içiçe açıklayan siteden aldığım haliyle.
yağmur
küçük, muttarid, muhteriz darbeler
kafeslerde, camlarda pür ihtizâz;
olur dem-be-dem nevhâger, nağme-sâz
kafeslerde, camlarda pür ihtizâz;
küçük, muttarid, muhteriz darbeler
küçük, tekdüze, ürkek vuruşlar
kafeslerde, camlarda titreşerek
durmadan türkü söyler, ağıt yakar
kafeslerde, camlarda titreşerek
küçük, tekdüze, ürkek vuruşlar
---
sokaklarda seyl-âbeler ağlaşır
ufuk yaklaşır, yaklaşır, yaklaşır;
sokaklarda seller ağlaşır
ufuk yaklaşır, yaklaşır, yaklaşır;
---
bulutlar karardıkça zerrâta bir
ağır, muhtazır dalgalanmak gelir;
bulutlar karardıkca zerrelere bir
ağır, olgun dalgalanma gelir;
---
bürür bir soğuk, gölge etrâfı hep,
nûmâyân olur gündüzün nısf-ı şeb.
bir soğuk gölge çevreyi bürür,
gündüzden gece yarısı görünür.
---
söner şimdi, manzûr olurken demin
heyûlâsı karşımda bir âlemin.
söner şimdi, görünürken demin
maddesi karşımda bir alemin
---
açılmaz ne bir yüz, ne bir pencere;
bakıldıkça vahşet çöker yerlere.
açılmaz ne bir yüz, ne bir pencere;
bakıldıkça vahşet çöker yerlere.
---
geçer boş sokaktan, hayâlet gibi,
şitabân u pûşide-ser bir sabi;
geçer boş sokaktan, hayalet gibi
koşarak bir çocuk, başı örtülü
---
o dem leyl-i yâdımda, solgun, tebâh,
sürûr bir kadın, bir rıda-yı siyâh
o sıra, andığım gece, solgun ve bitkin,
sürür bir kara çarşafı bir kadın
---
saçaklarda kuşlar -hazîndir bu pek! -
susarlar, uzaktan ulur bir köpek.
saçaklarda kuşlar - acıdır bu pek! -
susarlar, uzaktan ulur bir köpek.
---
öter gûş-ı rûhumda boş bir enîn,
boğuk bir tezâd-ı sükûn u tanın;
öter ruhumun kulağında boş bir inilti,
boğuk bir sessizlikle tınlamanın çelişkisi
---
küçük, pür heves, gevherin katreler
sokaklarda, damlarda pür-ihtizâz
küçük, istek dolu, inci gibi damlalar
sokaklarda, damlarda hep titreşir
---
olur muttasıl nevhâ-ger, nağme-sâz
sokaklarda, damlarda pür-ihtizâz
küçük, pür heves, gevherin katreler...
ezgi söyler durmadan, ağıt yakar
sokaklarda, damlarda hep titreşir
küçük, istek dolu, inci gibi damlalar...
(rübâb-ı şikeste, s.107-109) şurada
(bkz: muttarid), muttarit, ittirad
(bkz: muhteriz)
(bkz: cinsellik) -
tevfik fikret'e ait yağmur şiirinin ilk dizesidir..
''küçük, tekdüze, ürkek vuruşlar'' olarak sadeleştirilmiştir..
yağmur
küçük, muttarid, muhteriz darbeler
kafeslerde, camlarda pür ihtizaz
olur dembedem nevha-ger, nagme-saz
kafeslerde, camlarda pür ihtizaz
küçük, muttarid, muhteriz darbeler…
sokaklarda seylabeler ağlaşır
ufuk yaklaşır, yaklaşır, yaklaşır;
bulutlar karardıkça zerrata bir
ağır, muhtazır dalgalanmak gelir;
bürür bir soğuk, gölge etrafı hep,
numayan olur gündüzün nısf-ı şeb.
söner şimdi, manzur olurken demin
hayulası karşımda bir alemin.
açılmaz ne bir yüz, ne bir pencere;
bakıldıkça vahşet çöker yerlere.
geçer boş sokaktan, hayalet gibi,
şitaban u puşide-ser bir sabi;
o dem leyl-i yadımda, solgun, tebah,
surur bir kadın bir rıda-yı siyah
saçaklarda kuşlar -hazindir bu pek! –
susarlar, uzaktan ulur bir köpek.
öter guş-ı ruhumda boş bir enin,
boğuk bir tezad-ı sukun u tanın;
küçük, pür heves, gevherin katreler
sokaklarda, damlarda pür ihtizaz
olur muttasıl nevha-ger, nağme-saz
sokaklarda, damlarda pür ihtizaz
küçük, pür heves, gevherin katreler…
yağmur
(günümüz türkçe’siyle)
küçük, tekdüze, ürkek vuruşlar
kafeslerde, camlarda titreşerek
dürmadan türkü söyler, ağıt yakar
kafeslerde, camlarda titreşerek
küçük, tekdüze, ürkek vuruşlar
sokaklarda seller ağlaşır
ufuk yaklaşır, yaklaşır, yaklaşır;
bulutlar karardıkca zerrelere bir
ağır, olgun dalgalanma gelir;
bir soğuk gölge çevreyi bürür,
gündüzden geceyarısı görünür.
söner şimdi, görünürken demin
maddesi karşımda bir alemin
açılmaz ne bir yüz, ne bir pencere;
bakıldıkça vahşet çöker yerlere.
geçer boş sokaktan, hayalet gibi
koşarak bir cocuk, başı ortülü
o sıra, andığım gece, solgun ve bitkin,
sürür bir kara carşafı bir kadın
saçaklarda kuşlar – acıdır bu pek! –
susarlar, uzaktan ulur bir köpek.
oter ruhumun kulağında boş bir inilti,
boğuk bir sessizlikle tınlamanın çelişkisi
küçük, istek dolu, inci gibi damlalar
sokaklarda, damlarda hep titreşir
ezgi söyler durmadan, ağıt yakar
sokaklarda, damlarda hep titreşir
küçük, istek dolu, inci gibi damlalar…
tevfik fikret -
(bkz: parnasizm)
-
pitoresk şiire edebiyatımızda en güzel örnek olabilecek mısralardandır. t sesi tekrarları yağmurun cama vurduğunda çıkardığı sesi anımsatır.
-
küçük muratti muhtarı darbeder diye okuduğum
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap