• 1876 yilinda polonyada dogmus daha 9 yasindayken unlu olmus bir piyanisttir. ayrintilarina http://www.usca.sc.edu/…/hofmann/hofman-aiken00.htm adresinden ulasilir*
  • rachmaninoffun ünlü üçüncü konçertosunu ithaf ettiği kişi.rachmaninoff, kendisine en iyi piyanistler sorulduğunda
    "hoffman,bir de ben varım tabii" demiştir.
  • rachmaninoff un kendisine ithaf ettiği üç numaralı piyano konçertosunu hiç bir konserinde çalmamış * olan dahi piyanist. 1957 de ölmüştür. anton rubinstein ın öğrencisi olmuştur.
  • uzun yıllar curtis institute of music in direktörlüğünü de yapmış kişi.
  • 1937'de the metropolitan opera house'da verdiği konserin fotoğrafını görünce kendisine hayran olmamak elde değil.

    fütursuzca "o kadar kişinin bir bildiği vardır demek ki" demek geldi içimden.

    https://fbcdn-sphotos-h-a.akamaihd.net/…50419_o.jpg
  • ilk kayıtlarını 1894-95 yılları arasında yapmıştır, ilerleyen yıllarda da kayıt teknolojinin gelişiminde önemli bir yeri olmuştur. çocuk dahi olan hofmann, 1800'lerin en büyük piyanist-bestecilerinden anton rubinstein'ın konservatuar dışında özel olarak ders vermeyi kabul ettiği tek piyanistti. 1930'lardan sonra alkol soranları nedeniyle çalışında kusurlar baş göstermiştir ama hala daha çalışında, tonunda tılsımı kalmıştır. rahmaninov gibi birçok piyaniste göre 20. yüzyılın en iyi piyanisttiydi. glenn gould'un konserine gittiği ilk piyanistti, hofmann'ı dinlediğinde çarpılmış ve belki de bu sayede piyanist olmuştur. özellikle gençliğindeki kayıtlara bakılırsa hofmann'ın yetenekleri rahatlıkla anlaşılabilinir diye düşünüyorum:

    wagner/brassin - magic fire music (1923)
    bu uyarlamada da piyanodaki dinamik, tonlama ustalığı duyulabilir. gerek sol elinde gerekse sağ elinde müthiş bir ton ve renklendirme kabiliyeti var, günümüz piyanistlerinin hiçbirinde duyamayacağımız. çok etkileyeci ve benzersiz bir hofmann kaydıdır.

    moszkowski - caprice espagnole (1916)
    1916 yılında yapılmış bu kayıt da açık olarak görülüyor ki inanılmaz bir tekniği vardı hofmann'ın. gerek sol eli gerekse tekrar notaları falan duyulmamış bir soğukkanlılık ve hızda çalmaktadır. fakat mesele sadece bu teknik olayı değil, bu derece uçuk bir çalış olsa bile hiçbir nüanstan taviz vermiyor, her ayrıntının hakkını veriyor; yani hızlı çalışı eserin yapısını bozmadığı gibi önüne de geçmiyor. bu derece yüksek tempoda ve insanüstü çalmasının sebebi de "şov" amaçlı ego tatmini değil, tamamiyle eserin ateşini ve çoşkusunu en iyi şekilde verebilmek. maalesef piyanistler bu tarz yüksek tempoları vesaire kendi tekniğini göstermek amacıyla eserin önüne geçerek yapıyor bana kalırsa, bu tarz virtüözlerin kayıtları da birçok ayrıntının hakkı verilmemiş, amaçsız bir tempo yüksekliği olan kayıt oluyor ister istemez fakat hofmann gibi efsanevi eski piyansitler için böyle bir amaçsız hız söz konusu değil.

    bu da bonus olsun:
    scarlatti/tausig - klavsen sonatı (1923)

    bir de hofmann 1937'deki konser kayıtları vardır. burada 19. yüzyıldan bir kayıt dinliyoruzdur sanki, aşırı spontane eklemeler hatta eser geçişlerinde doğaçlama olan prelüdler vardır. alkol ve psikolojik sorunları nedeniyle hofmann'ın tekniği zedelenmiş olsa da yaratıcılığı hep kalmıştı.
hesabın var mı? giriş yap