• gavur ellerden bir bağyan adı.
  • albüm kapağı şekildeki gibi olacak olan albüm:

    albüm kapağı

    müzisyen albümü twitter'da duyurdu bile.
  • 2016 yilinda gaga'nin hala 2008 yilindaki haline donmesini bekleyenler hem album adi hem de kapak konusunda muhtemelen hayal kirikligina ugrayacaklar ama artpop turnesi bittiginden beri bu albumu bekleyen, hakkinda cikan her haberi okuyan koyu bir hayrani olarak kendisinin artik 30 yasinda olgunluk donemine girmis bir kadin oldugunu goz onunde bulunduruyor ve kapak icin 10 uzerinden 8 puan veriyorum.

    lady gaga'nin askerleriyiz ne de olsa.. yine turneye ciksa da gitsek. :)
  • gaga'nın daha farklı bir isim tercih etmesini isterdim. yıllardır, heh şimdi the fame gibi olacak derken daha da hayal kırıklığına uğradım. bu sefer umudumu kestim zaten. daha az hayal kırıklığı oldu. albüm kapağını nedense beğendim. fazlasıyla sade ve olgun.
  • "21 ekim’de piyasaya çıkacak olan ve 19 yaşında lupus hastalığı nedeniyle ölen halasına ithafen “joanne” adını verdiği yeni albümünde yer alan şarkıların bu zamana kadar yazdığı en kişisel şarkılar olduğunu ifade eden gaga, kariyerinin başından bu yana halası joanne’in ölümünün ailesini çok derinden etkilediğini ve bunun yol açtığı yaranın bu albümle artık iyileşeceğini hissettiğini dile getirdi. daha önceki konsept albümlerinden biraz farklı olarak gaga, bu sefer kendi hayatında deneyimlediği birtakım olaylardan esinlenerek yazdığı albümünü anlatırken, “ve ev hayatına geri döndüğümde, arkadaşlarımla vakit geçirip ailemle biraz takıldığımda, ana akım ilgi odağı olmaktan bir dakikalığına çıktığımda fark ettim ki, bizi biz yapan ailemizin deneyimleri, yaşadığımız zorluklar ve bunlar karşısındaki sert duruşumuz. bu yüzden joanne, geçmişimden gelip bana yardım eden, gelecekte kendime karşı daha dürüst bir kadın hâline gelmemi sağlayan kişi.” diyor. çıkış albümü the fame’in arka kapağında joanne’e yazdığı şiirin artık gerçeğe dönüşmeye çok yakın olduğunu söyleyebiliriz."

    alıntıdır, yazının geri kalan metni için.
  • amazon echo adlı cihaz yüzünden tüm parçalarının 30 saniyelik kısımları internete sızan albümdür. ilk izlenim üzerinden konuşmak gerekirse favoriler sinner's prayer, dancing in circles, diamond heart ve john wayne olacak gibi görünüyor. perfect illusion'ın bu albümde işi ne onu anlamadım yalnız.
  • yayınlanmasına dört (4) gün kala tamamı sızan albüm.
    albümde enstrümanlara ağırlık verilmiş, eskisi gibi ağır elektronik parçalar mevcut olmamakla birlikte yüksek ritimli parçalar da var, en yüksek ritimli parça ise albümün çıkış parçası da olan perfect illusion.

    ek bilgi: joanne albümü sızdıktan sonraki 20 dakika içinde 300,573 kere indirildi.

    izlandalı'nın detaylı incelemesi 21 ekim'den sonra!
  • perfect illusion‘a attığım bütün bokları bana yediren albüm! tam anlamıyla ef sa ne! hatta olllaaağğğy! ba yıl dım!
  • the fame monster'ı saymazsak 4. solo lady gaga albümü. ve gaga'nın bugüne kadarki en farklı işi. albümü dinlerken dikkatimi çeken ilk şeylerden biri bariz gitar kullanımı oldu, ikincisi ise diğer albümlere göre balladların sayıca fazlalığının yanı sıra oldukça sade ve güzel olmaları. ki lady gaga denince bu zamana kadar akla gelen ilk kelimelerden biri sadelik değildir sanıyorum. ama joanne döneminde; kapak fotoğraflarından tutun video kliplere (klibe), imaj çalışmasına; hatta bar turnesine kadar sadelik ön plana çıkarılıyor. bu yüzden "eski" gaga diyebileceğimiz the fame ve the fame monster gaga'sından müzik olarak ayrıldığı kadar imaj olarak da ayrılıyor "yeni" gaga.

    tabi ki albümde eski gaga'dan izler de yok değil. buna örnek verilebilecek şarkılardan en kör göze parmak olanı dancin' in circles. the fame monster'a konulsa sırıtmazmış hani, ordaki şarkıların kardeşi gibi. eski gaga'yı bekleyenleri sevindirecek bir şarkı. john wayne; bu yeni sound ile eskinin bir sentezi gibi. bir nevi eski albümlerle joanne arasında bir köprü görevi görüyor. diamond heart ise, perfect illusion yerine ilk single olarak yayınlanabilirmiş gayet. hem albümden ne umulması gerektiği hakkında fikir veren bir şarkı hem de perfect illusion gibi insanı yormuyor.

    million reasons'ı promo amaçlı yayınlandığı zaman beğenmiştim; hala da severek dinliyorum. gaga'nın en iyi balladı budur bana kalırsa. joanne nakarat öncesi verse'leriyle kaybetse de nakaratta bunu fazlasıyla telafi ederek kendine kalburüstü şarkılar arasında bir yer edinmeyi başarıyor. sinner's prayer albümün bir başka tepe noktası.

    hey girl'de ise florence welch'in gölgesinde kalmış lady gaga maalesef. ikilinin vokalleri arasında bir uyum sağlanamamış. come to mama'nın girişindeki (sahte?) aksan rahatsız edici geldi bana. bu iki şarkıyı çok beğendiğimi söyleyemesem de sonrasında gelen angel down sağlam bir kapanış olmuş

    özet geç piç: mükemmel diyemesem de artpop'tan sonra bana oldukça iyi gelen albüm. en azından cepten yemeyip yeni bir şeyler denemiş ve olgun bir iş çıkarmış ortaya gaga. bu bile benim gözümde artpop'tan yukarı koymaya yeter albümü. bazı kusurları var tabiki; ama en azından dancin' in circles, million reasons, john wayne gibi şarkılar için bir şansı hak ediyor bence. liste başarıları, satış vb. açısından şimdilik geleceği pek parlak görünmese de kötü bir albüm değil joanne.
  • lady gaga'nın 5.stüdyo albümü.
    tarz olarak pek gaga değil ama. daha country, funk, rock'n roll tarzında bir şeyler var ortada. bu yeni tarz gaga'ya uymuş mu derseniz cidden uymuş. çünkü şarkılarda öyle vokaller yapmış ki bu açıdan tek kelimeyle muhteşem. bana kalırsa en kötü vokali perfect illusion o da kötü okuduğundan değil çok fazla bağırdığından.

    şarkıların geneli lady gaga'nın da albüm hakkındaki bir röportajında dediği gibi oldukça yeni, daha önceden pek denenmemiş tarzdan. özellikle herhangi bir şarkısının genel akışını ilk dinleyişte beğenmeseniz bile hepsinde sizi saran hoş, farklı bir ritim bulunduruyor. bence şarkıların müzikleri, en büyük farkı burada atıyor. enstrümental anlamda konuşursak da oldukça güzel bir iş çıkmış ortaya. özellikle gitarlar bilhassa bass gitar bolca kullanılmış. fakat bunun dışında da farklı birçok enstrüman sesi kulağınıza çalınıyor. daha toplayarak konuşmam gerekirse gerçek enstrüman sesleri duyuyorsunuz elektronik kısmı pek yoğun değil.

    bence albümün en olumsuz yanı albümün biraz fazla yavaş olması. pop bağlamında konuşmuyorum hatta hiç hızlı şarkı koymayabilir albümüne. fakat sorun patlayıcı noktaların ne yazık ki olmaması. o yüzden monoton hissine kapılabiliyorsunuz. gerçi şunu da belirtmem gerekir ki patlayıcı noktalar vokallerin yükseldiği yerler yapılmaya çalışılmış. ama işte tam olmamış o.

    albümde hangi şarkıları beğendiğimi söyleyip yazımı sona doğru yaklaştırıyorum. million reasons harika olmuş. john wayne ve de sinner's prayer da diğer harika işlerden. lady gaga single olarak john wayne'ni hatta ardına dancin' in circles ı çıkarırsa eski şaşasına çıkabilir.

    bir şey de çok dikkatimi çekti. florence welch ile söylediği hey girlşarkısının saykodelik ezgileri resmen tame impala'nın currentsalbümünden fırlamış gibi. çook yakışmış belirtmek gerek.

    puanımı da veriyim madem :) 10/7.5 (8 de verilebilir ama diğer deluxe şarkıları bekliyorum.)

    eknot: illegal müziğe karşıyım :) ama merak ettiğim için indirdim daha çıkmadan (: çıkınca spotify dan da gerekli desteği vereceğiz. :)

    edit: puanım 7.5 olarak kaldı. deluxe şarkılardan grigio girls hoşuma gitti ama just another day malesef beni sarmadı. hatta albümde en sıradan melodili eser diyebilirim.
hesabın var mı? giriş yap