*

  • 2011 nobel edebiyat ödülü'nü alan isvecli sair tomas tranströmer'in izmir'le ilgili siiri.

    türkce'ye "izmir saat üç" diye cevrilmis. acikcasi sabah ise geldigimde alman bir arkadasim masamin üzerine koymus olmasaydi ben de bihaberdim kendisinden.
  • orjinali, isveccesi, söyleymis:

    strax framför på den nästan tomma gatan
    två tiggare, den ene utan ben –
    han bars omkring på ryggen av den andre.
    de stod – som på en midnattsväg ett djur
    står bländat stirrande i bilens lyktor –
    ett ögonblick och fortsatte att gå
    och rörde sig som pojkar på en skolgård
    snabbt över gatan medan middagshettans
    myriader klockor tickade i rymden.
    blått gled förbi på redden, flimrande.
    svart kröp och krympte, stirrande ur sten.
    vitt blåste upp till storm i ögonen.
    när klockan tre var trampat under hovar
    och mörkret bultade i ljusets vägg
    låg staden krypande vid havets dörr
    och glimmande i gamens kikarsikte.
  • gürhan uckan cevirisiyle türkcesi de böyleymis:

    hemen hemen bomboş sokakta az ileride
    iki dilenci, birisi tek bacaklı
    ötekinin sırtında taşınıyor

    durdular - geceyarısı far ışığında
    donup kalan bir hayvan gibi -
    sonra yürümeye devam ettiler
    ve okul bahçesindeki çocuklar gibi çabucak
    geçtiler caddeyi öğlen sıcağında
    sayısız saatler tıkırdarken uzayda.

    mavi parıldayarak kaydı geçti dubaların önünden,
    kara süründü ve büzüldü, taştan dışarı bakarak,
    beyaz bir fırtına olup esti gözlere.

    nalların altında ezilince saat üç
    ve karanlık ışık duvarını çalınca
    uzandı şehir denizin kapısının ayaklarına

    ve parıldayarak akbabanın keskin gözlerinde.
  • türk edebiyatinda şiir'in, avrupa edebiyatina göre fersah fersah ileride olduğunu gösterir bu şiir bize. şiir bile değil şiyir. çok kötüymüş. yazmasin bi daha.
  • adında neden izmir geçtiğini anlayamadığım şiyir. içinde izmir kelimesinin dahi geçmediğini, izmir'i anımsatacak herhangi bir yer ismi, ifade bulunmadığını göz önüne alırsak, honolulu klockan tre de olabilirmiş ismi.
  • geçtiğimiz günlerde kültür sanat sevdalısı yılmaz özdil'in de yazısına konu olmuştur.
    http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/18929724.asp
    (bkz: izmir saat üç)
  • koca şehirdeki yaşanmışlıkları, o kimsenin fark etmediği masum ve çileli hayatları, güneşin batışına inat gece vakti doğan yaşamları bir bir yüzümüze çarpan mükemmel şiir. ah izmir, sen adama böyle yazdırırsın işte...

    şaka lan şaka. hiçbir halta benzemeyen bir şey. zaten pek şiirle aram yoktur ama bunu okuyunca iyice tiksindim olaydan. bu neymiş lan böyle, karşı karşıya geçen biri engelli iki vatandaşı anlatayım demiş. topu topu iki satırlık şey lan...

    gerekirse ben de yazarım böyle bir şiir, norveççe falan der yuttururum o sıkıntı değil:

    izmir klockan tre:

    aujfjmegf asuegju fevak feugj
    roeuytröabh öamsjunp jungemrbs

    uehljahekjgea lawuheulhp
    uawehoısaue jugnasdhsdaga

    gudjohnssen zlatan larsson
    isaksson björk in flames
  • nerede izmir'in kızları, nerede çiğdem, nerede kordon boyu, bira bu şiirde...

    ulan 2 dilenci diyorsun, tamam emek-fakirlik vurgusu yapıyorsun iyi hoş ama, bu gayet jenerik bir konu. ver oraya new york'u gayet de yeriz, yemez miyiz, yeriz valla
hesabın var mı? giriş yap