izmir'in içinde

• samim kocagöz'ün romanı.
• (bkz: izmir'in içinde vurdular beni)
• olmamış samim kocagöz romanıdır.
  elbette okunması gereklidir ama bir çok noktası havada kalmıştır.
  
  tenis şampiyonları emre ve uğur oturmamış karakterler olarak görülmektedir.
  gülseren ve patron koryürekler ile anlatılan arkadaki hikaye yani 27 mayıs ihtilali havada kalmıştır.
  
  koryürekler ile anlatılmaya çalışılan milli ve işbirlikçi burjuvazi ayrımı mıdır?
  gülseren ve uğur solculaşan burjuvaları mı temsil etmektedir?
  
  cahit ve avukat karakteri sosyalistleri temsil etmekte ve biçilen rol beklemek ile sınırlandırılmaktadır.
  
  çünkü aslanlar gibi ordu gericiliğe ve menderes işbirlikçiliğine karşı savaşmakta ve ülkeyi korumaktadır. yarbay sabri, kurtuluş savaşı gazisi emekli albay ve yüzbaşı karakteri hep birbirine benzemektedir. yakışıklı, namuslu, vatansever ve menderese karşı mücadele eden.
  hatta sol siyaset ile ortaklık kurabilecek şekilde tariflenmiştir. sol kadrolara alan açabilecek darbe vurgusu ne yazık ki havada kalmıştır.
  
  üniversite öğrencilerinin mücadelesi ve akademisyenlerin kavgası arka planda yer etmiştir.
  
  burjuva bir ailenin sözde dönüşümü, ve ordunun kavgası resmedilmiştir.
  hatalı şekilde sosyalistlere ise dönemi değerlendiren ve beklemeyi uygun gören rol biçilmiştir.
  
  kitapta bugünkü akp iktidarı ile benzerlik kurulabilecek bir çok nokta mevcuttur.
  neyse, eleştirel gözle okunası samim kocagöz romanıdır.
• çok uzun yıllar sonra tekrar okudum. ve bu sefer çok beğendim. fırsatçılar halen daha var ama artık çok daha büyük voli vuruyorlar.
  
  tek eleştirim; romanın bazı bölümleri çok didaktik olmuş. bazı bölümlerde karakter artık insanı (bir roman için) darlatan bir şekilde uzun konuşup adeta ders veriyor. daha doğrusu yazar sanki öğretmen; biz okuyucu da öğrenciyiz!!! türk edebiyatında o dönemi anlatan çok az roman var. (bir elin parmaklarından daha az). sadece bu nedenle bile okunması tavsiye edilir.
  
  (ayrıca gülseren'in amcası tam şerefsiz)