• toplum genelinde uyandırdığı rahatsızlık ve türk aile yapısına zarar vermesi gerekçesiyle kaldırılan evlendirme programları yerine her kanalda cinayet ve kayıp arama programlarının peydah olması durumu.

    hangisi daha iyi kötü bilemedim. her kanalda "kimin eltisi kime kaydı", "apartmanda küçük çocuğu hanginiz öldürdü" gibi zaten cinnet eşiğindeki toplumun psikolojisini iyice bitirecek programlar başladı.

    ülkeyi gazetelerin 3. sayfa haberlerine çevirdiler. türlü manyaklık gırla gidiyor. bu tip programların reyting uğruna toplumu daha karanlık bir noktaya getirdiğini düşünüyorum. bir furya düşünün ki cinayet vb. ciddi vakalar için bayraktarlığını balçiçek ilter yapsın. olay yeri, gerçeğin peşinde, kaybolan çiçekler, enişteyle delirmeceler...

    yazık ya bu millete. umarım izdivaç programlarından daha hızlı bir şekilde cinayet programları çılgınlığı da toplumda yerini bulmaz ve tarihe karışır.
  • yoksul bir ailenin evine bağlanıp çocuğu zorla konuştururken, arkadan verilen hüzünlü müzikten sonrasını izlemedim..
  • toplum olarak hiç ayarımız yok yani kanallara bakınca öyle en azından, ya herkes çok aşık ya da herkes ölü *.

    yakında evlilik programları geri gelsin diye imza kampanyaları başlarsa şaşırtmaz.
    (bkz: ölümü gösterip sıtmaya razı etmek)
  • an itibariyle annemin balkonda çay içerken anlattığı birtakım tövbe estağfirullah hikayeleri içeren programlar.
    ülkece toptan televizyonun kapatılması gerekiyor ki abuk subuk bir format daha türemesin.

    neyse televizyon kumandasını yavaşça yere bırakıp instagrama kahveli kitaplı pozlar atayım*
  • daha bugün dile getirdiğim durum. kanalları dolaşayım diyorsun, cinayetten başka izleyecek hiçbir şey yok. bu programlar insanın psikolojisini çok daha fazla bozuyor. her kanalda istisnasız bu tarz programlar var. azıcık kafa dağıtayım diye açtığınız şey sizi daha da çökertiyor. izdivaç programlarını buna tercih ederim o derece ruh hali bozucu yapımlar.
  • al birini vur ötekine. görev: yeni dünya düzeni. yaşamı yönlendir, değerleri alt üst et, toplumu uyut ve çürüt. (allah'ım kolay, güzel, hayırlı ölüm ver, bir gün dahi yatırma kimseye muhtaç etme amin.)
    not: verdiğim bkz. boşalmış düzeltmede sildim.
  • işte bu yüzden her şeyin temelinde eğitim olmalı. istediğimiz kadar yasaklayalım hep bir yolunu bulup bağnazlığa, yobazlığa batmaya mahkumuz.
  • (bkz: #61505500)
  • ülkede, çok fazla gaza gelip evlenip çocuk yapan olunca, nüfusu dengelemek için bu seferde cinayete özendirelim programlarına geçiş yapılmış anlaşılan.

    olası yaşanacak diyaloglar:

    sunucu : hale su; tatlım katil adayın, taa yozgat'dan senin için gelmiş. belki bir elektriklenme olur, çeker vurur seni. ne dersin? paravanın diger tarafında şuan. konuşmak ister misin?*. muhsin, lale su'ya merhaba der misin?

    muhsin : merhaba ben muhsin. içe dönük insanım, çabuk sinirlenirim, gezmeyi seviyorum. seni televizyonda gördüğümden beri öldürmek istiyorum. gözlerime uykular girmedi sana yemin ediyorum. anneme de dedim. oda onay verince atladım geldim. senin katilin olabilir miyim?

    lale su : çok heyecanlıyım şu an esra apla. ne diyeceğimi bilemiyor, ceylan gibi titriyorum. öncelikle hoş geldiniz. yozgat vurucusuyum diyorsunuz yani.elin ağır mı acaba? tabancanız var mı? daha önce hiç kurbanınız oldu mu? beni gömebilecek durumunuz var mı? yaşınızı öğrenebilir miyim?

    paravan açılır, lale su muhsin'le çaya giderler. lale su içme o çayı..

    edit : şaka bir yana, şu evlendirme programları adı altında, millet çok fena keklenmiştir. aslında kimsenin evlendiği de yoktur. tam aksine evlilikten soğumuştur kafası çalışan vatandaş. evlenenler de allahın safıdır orada. amaç para ve reyting'dir. kazananlar, kanallar ve esra, seda, zuhal ve türevleridir.

    ulusal kanalları flaş tv'ye çeviren bu anlayış tıpkı bu yeni cinayet programlarında olacağı gibi gözümüzün içine baka yalanlarına devam edecektir..

    inanma türkiye
hesabın var mı? giriş yap