• ikinci ciltteki adolf hitler incelemesi almış başını gitmiştir, hitler'in tüm ipliği pazara çıkmıştır. zavallı (!) hitlerciğimin o acı dolu çocukluğu, süründüğü gençliği, hepsinin psikolojik yansımaları ve nasıl böyle birisi haline geldiği kusursuz alman cümleleri ile gözümüze ziyafet çekmekte, beyin kıvrımlarımızı hoş tutarak ne biçim bir dünyada yaşamakta olduğumuzu anlamamıza yardımcı olmaktadır.

    (bkz: ipliği pazara çıkmak)
  • erich fromm kitabıdır.
    --- spoiler ---

    hayvanlar arasındaki, özellikle de primatlar arasındaki saldırganlığı incelerken, bunların kendi yaşam çevrenleri içinde yaşarken gösterdikleri davranışlar ile tutsaklık koşulları altındaki, yani esas olarak hayvanat bahçelerindeki davranışları arasında bir ayırım yaparak işe başlamak önemlidir. gözlemlerin ortaya koyduğuna göre, yaban ortamı içindeki primatlar çok az saldırganlık gösterirler, oysa hayvanat bahçesindeki primatlar aşırı bir yıkıcılık ortaya koyarlar.
    bu ayırım, insan saldırganlığının anlaşılması açısından temel önem taşır; çünkü insan, bu zamana kadarki tarihinde, i.ö. 5000 yılına kadar olan avcılarla yiyecek toplayıcılar ve ilk tarımcılar hariç, kendi “doğal yaşam çevresi” içinde pek yaşamamıştır. “uygarlaşmış” insan, her zaman “hayvanat bahçesinde” yani çeşitli düzeylerde tutsaklık ve özgürlükten yoksunluk altında yaşamıştır ve bu, en ileri toplumlarda bile hala doğrudur.

    --- spoiler ---

    (bkz: özgürlükten kaçış)
  • erich fromm'un 1973 yılında yayımlanan insandaki saldırganlık dürtüsünün doğuştan gelmediğini ve saldırganlığın yaşanan çevreye göre kendisini geliştirdiğini anlatan kitabıdır. okuduğum ilk erich fromm kitabıdır kendisi. muazzam bir kitap olmakla birlikte insana kendisi üzerinden insanlığı tanıma fırsatı verir. insanın özünde kendisini koruma içgüdüsünden kaynaklanan bir saldırganlık durumunun varlığından bahseder. bunu öyle sağlam kanıtlar öne sürerek savunur ki kendinizi aksini iddia edecek noktada göremezsiniz. ilkel kabilelerdeki savaş tutkusundan tutun da yamyamlık olgusuna kadar incelemiş ve sonuç olarak insanın yıkmak yerine her zaman yapmayı tercih edeceğini, verili koşulların insanın karakterini ve yaşam felsefesini etkileyerek saldırganlığı artırıp azaltabileceğini anlatmıştır. hitler'deki insan düşmanlığını açıkça ortaya koymuş ve bana nazi soykırımı hakkında çok farklı bakış açıları sunmuştur. okunmaya değer etkileyici bir kitap olduğunu düşünüyorum. bir alıntıyla yazımı bitirmek istiyorum.
    "karakterinde yaşamı geliştirici yön ağır basanlar, kolay kolay gücün büyüsüne kapılmazlar."
  • fromm, insanların “kötü huylu saldırganlığı” kullanan tek tür olduklarını belirtmiştir. fromm’a göre tehdide karşı kendimizi korumaya yönelik olarak sergilediğimiz saldırganlıktan (iyi huylu saldırganlık) farklı olan ‘kötü huylu saldırganlık’; yıkmaya, yok etmeye yönelik saldırganlıktır ve herhangi bir savunma amacı taşımaz. kişinin normal gelişimi engellenirse (ör:patojenik ana-baba tutumları) aşma çabası, yardımseverlik ve sağlıklı yaratıcılık yerine kötü huylu saldırganlık ve ölüseverlik yoluyla gerçekleştirilmeye çalışılacaktır. fromm’a göre kötü huylu saldırganlık çeşitli rasyonalizasyonlarla saklanabilmektedir: görev aşkı, vicdan, sevgi, vatanseverlik gibi (fromm, 1941).
  • bilimsel bir teori değil ama bence insandaki yıkıcılığın kökeni evrendeki entropinin devamlı artma eğiliminde olmasıyla ilişkili. insan; bedensel ve psikolojik açıdan çok yüksek enerji barındıran bir varlık ve fizik bize bir yerde yüksek enerji varsa o enerji akma eğilimindedir, devamlı hareket etmek ister der.

    insan ise vücudu ve varsa ruhuyla bu enerjiyi yapıcılıktan çok daha hızlı biçimde yıkıcılıkla boşaltabildiğini keşfetti. bu yıkıcılık salt şiddet olarak düşünülmemelidir örneğin yıllarca evli kalmış çiftin sebep ne olursa olsun ayrılması, çok güvendiğiniz bir arkadaşınızın size yalan söylemesi, yıllarca biriktirdiğiniz paranızı saçma ve acelece verilmiş bir yatırımda kaybetmeniz vs.

    günlük hayatta yapmaktan çok bozmaya meyilliyiz ve hayatın kendisi zaten bozulmaya çok meyilli. o nedenle yapıcı, iyi, huzur veren şeyler hep zordur.
    ayrılıklar,aldatmalar, iflaslar, hastalıklar, kayıplar hep hızlıdır.

    ayrıca (bkz: entropi)
  • okumayı sabırsızlıkla bekledigim hayranı olduğum psikanalist erich fromm' un kitabı.
    kitaplıkta birbirimize bakıyoz.
hesabın var mı? giriş yap