in situ
-
lat. yerinde.
in situ concerete, yerinde dokulen beton. -
-
çoğu bilimsel makale çevirisinde, artık çevirenin anlamını bilmemesinden midir bilmiyorum, türkçe'ye de in situ olarak çevrilen sözcük. ingilizce bir makalede karşılaştığım, anlamını öğrenmek için baktığım hiç bir ingilizce, fransızca ve italyanca sözlükte de bulunmuyan sözcük aynı zamanda (gerçi fazla kasmadım; ayrıca latince bir sözlük de bulamadım).
-
bir seyin yerinde incelendigini ya da halledildigini gosterir. ornegin kaplanlari dogal ortaminda incelemek gibi.
(bkz: in vivo)
(bkz: in vitro) -
bilgisayar mühendisliği terminolojisinde "yerine kaydetme" olarak geçer. bir array'in değerlerini güncelleyip, eski array değerleri yerine yenilerini kaydetme işlemidir..
(bkz: overwrite) -
(bkz: in situ hybridization)
-
tıpta da kullanımı vardır. kabaca kanserli hücrelerin ortaya çıktığı dokuyu henüz aşmamış olan evresini ifade eder.
(bkz: karsinoma in situ) -
zemin mekaniğinde bol bol kullanılan terim
-
türkçe'ye "yerinde yapım" olarak çevrilebilir..
-
"yerinde üretim" gibi bir anlamı var. özellikle robot ve 3d print teknolojisinin mimaride kullanılmaya başlamasıyla birlikte "prefabrikasyon" tanımına zıt olarak "in-situ" tanımı gelmiştir.
artık klasik yapım teknikleri önümüzdeki yıllarda yavaş yavaş yerini 3 boyutlu devasa printerlara bırakacak. printer dediysek baya robotlar aslında. bildiğin apartman, köprü, villa falan yapıyolar. (basıyolar)
örnekler için buyrunuz :
- 5 katlı bir apartman 1
- villa 2
- köprü 3
edit : sabahın 3 ünde makale yazmaya çalışan beynimden dökülen seçkileri okudunuz.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap