• dark city'de anıların insanlara enjekte edilmesi için kullanılan emir.
  • ing. baskı, damga; etki
    yayıncıların farklı okuyucu kitlelerine hitap etmek, onların ilgisini çekmek için kullandıkları değişik ticari isimlerdir aynı zamanda. marvel'ın mesela marvel knights ve max başlıklı yayınları vardır. tanımlamalarda "marvel knights imprint" şeklinde geçer.
  • 1999 yılında kaydedilmiş güzel bir john patitucci albümü.chris potter, horacio el negro hernandez,danilo perez ve mark turner gibi günümüz cazının parlayan isimlerinin yanında jack de johnette gibi bir usta da albüm kadrosuna dahil edilmiş.
  • masters of horror serisinin 1. sezon 12. bölümü.

    takashi miike tarafından yönetilmiş ve bir sürü spekülasyonla seriden çıkarılarak televizyonda gösterilmemiş bu bölüm henüz izleyiciyle herhangi bir platformda buluşamamış olsa da şimdiden kült filmler arasına girmiş görünüyor.
    "yubari international fantastic film festivali"nin açılış filmi olacak bu bölüme ilgimiz gittikçe artsa da 1. sezonun dvd setine koyulup koyulmayacağı da henüz netlik kazanmadı.
  • amerikada sansurlenen ancak ingiltere'de bravo adli televizyon kanalinda yayinlanacagi aciklanan takashi miike filmi.

    http://www.bravo.co.uk/mastersofhorror/
  • bravo gösteriminin ardından internette bulunabilen takashi miike filmi.

    baştan sona zorlu bir deneyim olan ve izleyicinin dikkatini başka bir yöne çekerek hissettirmeden ele geçiren imprint iki şekilde yorumlanabilir. bir kere amerikan korkusuna ciddi göndermeler var. david cronenberg ve john carpenter akla gelen ilk iki isim olmasına rağmen the dark half yazarı stephen king'i de anmak gerek. öte yandan bu bir saatlik çalışma bütün miike sinemasının bir özeti gibi. daha önce de dönem filmi çekebileceğini gösteren miike audition'dan gozu'ya kadar bir çok filmine gönderme yapıyor. elli yıllık bir korku antalojisinden fırlamış gibi başlayan öykü, gerçeğin ne olduğu sorusunun peşine takılarak sadece japonya'da görülebilecek bir şehir efsanesini de öyküye yedirmeyi ihmal etmeden, dünyanın eski mesleğinin köklerine iniyor. daima korkunç ironik, daima zihin açan (ve içine yerleşen) miike'nin en mahvedici işlerinden biri.
  • masters of horror serisi birinci sezon onikinci bölüm.

    üstad takashi miike nutuku yutmuşcasına az zamanda çok büyük işler başarmış. kesinlikle muhteşem bir deneyim değeri taşıyor bu bölüm.
    odishon'a nazire yaparcasına kotarılmış işkence sahnesi, birçok yönden çok daha rahatsız edici olmuş. uzun metraj bir filme ait olmamanın verdiği sıkıntı bile bu sahnenin ihtişamına leke sürememiş.
    özellikle gozu'ya yakın duran bölüm sona erdiğinde insanın ağzında buruk bir tat bırakıyor. umarım bu hikayeyi uzun metraj bir filmde değerlendirir diye düşünürken konu sıkıntısı çekmeyen miike'nin bir daha bu hikayeye dönmeyeceğinin de bilincindeyim.
  • (bkz: engage)
  • dün gece e2 de yayınlanmış, izlediğim en acaip ''korku desem değil'' filmi. sonu biraz cacık olsa da tüm görsel öğelerin beni inanılmaz etkilediğini, bunun yanında diyalogların da çok çok harika olduğunu belirtmem boynumun borcu olsa gerek...

    kesinlikle izlenmeli..
  • hasta bi film bu. işkence sahnesine dayanmak çok afedersiniz göt istiyor biraz. yeter diye bağırıyor insan seyrederken.

    oyunculuklar çok acemice. zaten insanları ana dillerinde oynatmadığınız zaman başka ne elde edebilirsiniz ki? oyuncular sahneye mi konsantre olsun, ezberledikleri cümleleri yanlışsız söylemeye mi? bi haftadır kurosawa filmleri seyrediyordum, belki de biraz onun etkisinden olsa gerek felaket yadırgadım ingilizce konuş(maya çabalay)an japon oyuncuları. en net ingilizce konuşan iki kişi başroldeler ama onların da performansları düşük.

    ama film başarılı. demek ki miike'de gerçekten iş varmış. bu seyrettiğim ilk miike filmi de.. bu büyük dezavantaja rağmen ortaya cidden iyi bi film çıkardığına göre adı boşuna ünlenmemiş diyebilirim.

    hikaye için ilk dediğim cümleyi tekrar edeyim. hasta bi film bu. uyarmadı demeyin.
hesabın var mı? giriş yap