• italyan yönetmen michelangelo antonioni'nin sırasıyla l'avventura (1960), la notte (1961) ve l'eclisse (1962) filmlerinden oluşan ve insanlar arasındaki iletişimsizliğin nedenlerini duyguların anlaşılmazlığı, bulunulan ilişkilerin sıradanlığı ve mutsuzluktan kaçan insanın bir türlü mutlu olamayıp içindeki boşluğu büyütmesi konularını ele alarak anlatmaya çalıştığı, görsel açıdan çok güçlü üçlemesi.
  • bazı yazarlar il deserto rosso (1964) filmini de üçleme'ye dahil ederler.

    naçizane değerlendirmelerim: l'avventura, la notte, l'eclisse ve il deserto rosso
  • yarın "la notte" filmini de izleyerek tamamlayacağım üçleme. filmle ilgili analizlerimi yarın editlerim.
  • sıkıcı 3 filmden ibaret seri, baya sıkıcı, iyi bir hikayesi yok.

    aslında böyle düşünüyordum ama inanın yazmaya cüret edemiyordum. bu üçleme hakkında yazılan türkçe yazıları da okudum, yine fikrim değişmedi ama hala belki ben anlamamışımdır, acele etmeyeyim diyordum.

    yani burada sinematografiye falan lafım yok, zaten pek anlamam onlardan ama bir izleyici olarak izledim ve keyif almadım, çok ekstra bir şey görmedim. hal buyken hakkındaki övgü dolu yazıları anlamaya çalıştım ama inanın yazılarda bir şey anlatılmıyordu. tıpkı rastgele balthazar filmi gibi, tıpkı tutunamayanlar kitabı gibi, tıpkı farid farjad isimli piyasa kemancı gibi... sürekli anlamsız bir övgü var ama somut bir şey yok. mesela girin farid farjad başlığını okuyun; şöyle virtüöz böyle virtüöz deniyor ama adamın dünyada esamesi okunmuyor. bir iki türkçe kaynak hariç adamın dünya çapında bir keman virtüözü olduğunu söyleyen bir tane yabancı kaynaklı yazı yok, adamın wikipedia'da ingilizce sayfası bile yok mesela. ama gir sözlükte başlığına; kalbimi kanattı müthiş virtüöz, baldırımı titretti dünya çapına kemancı yazıyor...

    gelelim bu filme; bir sanat eserinin yapıldığı dönemi, o dönemin şartlarını, çekildiği ülkenin mevcut konjonktürünü, yönetmenin ait olduğu akımı vs. vs. bilmeden doğru yorumlamak pek mümkün değildir. haliyle amatör bir sinema izleyicisi olarak bir filme bence kötü, sıkıcı demem o filmin dünya sinema tarihindeki önemini değiştiremeyecekse, bir filme çok güzel demem de yine o filmin dünya sinema/sanat tarihindeki yerini etkilemeyecektir. peki benim eleştirim neye? benim eleştirim tıpkı farid farjad'da olduğu gibi aslında bu işte pek de anlamayan insanların sağdan soldan okuduklarına kendilerinden de bir şeyler katarak anlıyormuş gibi atıp tutmalarına.

    iletişimsizlik üçlemesi ''bence'' çok sıkıcı bir üçlemedir. yine de bunu söylemek için epeyce bekledim. ne zaman ki socrates'in italya futbolu uzmanı ilhan özgen ile tanışıp konuşma şansı buldum da konu sinemaya kadar geldi, işte o zaman bu üçlemeyi italya'yı bilen sinemadan anlayan biriyle de tartıştıktan sonra şimdi bunları yazabiliyorum.

    dedim ki madem konu sinemaya geldi, cehaletimi mazur görerek cevaplamanızı istiyorum, bu iletişim üçlemesi neden bu kadar önemli ben izledim bir şey anlamadım önemine dair, çok da sıkıldım dedim. o da bence de sıkıcı zaten çok ekstrası yok dedi. sonra ikimiz de ettora scola'nın una giornata particolare filminin muhteşem bir film olduğunu, nefis bir hikayesi olduğu konusunda hemfikir olarak italya sineması muhabbetimizi kapattık.

    bu arada ilhan özgen çok harika bir insan.
hesabın var mı? giriş yap