• marry beneath
  • bir kadının, toplumsal yönden kendisinden aşağı biriyle evlenmesidir.

    özellikle ülkemizde ''anti hipogami'' ler de vardır. bunlar genelde kadın öğretmenlerdir. resmen hipogamiye tepki olarak doğmuşlardır ve asla kendilerinden aşağı biriyle evlenmezler. anti hipogamiyi ölümüne savunurlar. bu uğurda kendileri gibi öğretmen ve eş durumda olan tipsiz, bıyıklı ve götlü göbekli bir kamille evlenirler.
  • sadece kadın için değil, eşleşen herkes için geçerlidir. türk-islam kültürünün kadınlarında değil erkeklerinde görülür. erkekler genelde sözü geçen ve güçlü taraf olmak istedikleri için, para ve statü de bu devirde güç demek olduğu için, kendilerinden az kazanan ve nispeten düşük profilli mesleklerde çalışan kadınları tercih ederler.
  • ortası da varmış bunun dedirteceğim
  • (bkz: fantazi)
    (bkz: toy boy)
  • yurdum erkeklerinde genelde olandır.
  • tam tersi olanı için (bkz: hipergami)
  • şöyle bir şeydir. aslında hipergamiden bahsederken hep verdiğim "pavyondan kadın çıkaran erkek" örneğini güzel çürütüyor ama işte toplumsal farklılıklar sebebiyle bizde görülmesi imkansıza yakın. bizimkiler sonuna kadar hipergami.

    bugüne kadar 2 örneğini gördüm. biri hayatı oyun sandığı için lise aşkı olan kamyoncuyla evlenen avukattı. şu an bilgim yok ama onların boşandıklarını garanti edebilirim. diğeri gerçekten hipogami örneği. komşumuzun kızıydı. 10 üzerinden 6.5-7 verilebilecek güzelce bir hatun. kendisi düşük profilli olsa da annesinin zenginliği de artı puan. ne oldu peki? kız gidip kendisinden daha düşük profilli birisiyle evlendi. evi ve düğün borçlarını hep kendisi sırtlandı. sonra sanırım daha senesi olmadan adamla boşandılar. ikinciye yine düşük profilli birisiyle evlendi. ev falan zaten kurulu olduğundan ona masraf yapmamışlardır da düğün yine kızın (aslında annesinin) sırtından yapıldı. o zamanlar tüplü tv olayına alternatifler yeni çıkıyordu mesela. bol para ve krediyle mal edinme zamanları olduğundan yeni tv, koltuk takımı falan almışlar. üstüne bir de hatuna kredi çektirip parayı alıp boşanmış eleman. üçüncüye evlenmiş midir veya hala hayatta mıdır bilmiyorum da bu kızda kesin hipogami vardı.

    gerçi sırtını annesine dayamasa öyle rahat rahat düşük profilli kekolarla ilişki yaşar mıydı bilemiyorum. dizilerdeki zengin kız, fakir erkek muhabbeti gibi biraz. fanus içinde büyüyen, zorluk ve pislik görmeyen kızlarda görülmesi daha olası. kolay para kazanınca üstteki birisine kancayı takma ihtiyacı daha az oluyor. vasıfsız veya eksik hisseden aşağılık komplekslilerde ise hep bir asalaklık fırsatı kovalama var. omurgasızlık aslında ama işte kadınların zaten içgüdüsel denilebilecek bir davranışı, erkeklerde de kanunsuz ve adaletsiz bir yerde yaşamanın etkisi bence. omurgasızlığın ödüllendirildiği bir çevrede ödül kovalayan fareleri çok kınayamıyorum. her şeyin kuralı olsa, çalıştığın kadarını kazansan, gelecek kaygın olmasa, torpil ve rüşvet suç olsa ve cezalandırılsa herkes bileğinin hakkıyla bir yerlere gelirdi. böylece çakallık kovalamazdı. işte o zaman gerçekten -varsa- hipogamiden bahsedilebilirdi. ben şu devirde bunun sadece suni şartlar altında olabileceğini düşünüyorum.
  • hipergami'nın zıttıdır. sosyal statü, maddî kazanç, kültür, zekâ gibi alanlarda kendinden daha alt seviyede insanlardan hoşlanmaktır.

    îtirâf ediyorum: ben de hipogamik bir erkeğim. kadın; benden daha zekî, daha kültürlü, daha iyi okullarda okumuş, daha bilgili ise hemen erkeklik gurûrum zedeleniyor.

    çünkü ilişkinin yöneteni, baskın olan tarafı, bilgisi, kültürü ile fark yaratanı olmayı istiyorum. câhil olduğum için genelde câhil kadınlardan hoşlanırım. kitap, felsefe, edebiyat, sinema, bilim konuşan kızlardan soğuyorum hemen. çünkü ilgi alanlarım bunlar değil.

    erkekler genel olarak hipogamik sanırım. tıpkı kadınların hipergamik olduğu gibi...
  • diğer konularda denkliklerini bilmemekle birlikte ambalaja tapılan ülkemiz düşünüldüğünde kesinlikle budur diyebilirim. nadir görülen vaka olduğu için haber değeri taşır.
hesabın var mı? giriş yap