• küçük çocuklara tarih öykü ya da masal şeklinde anlatılır. gerçekler saptırılmadan biraz abartılabilir veya yenilip yutulur hale getirilebilir. onların algı ve motivasyon seviyesini düşünülerek yapılır bu. amaç kendi tarihini ve tarihi sevdirmektir. bu sadece türkiye'de değil bir çok ülkede böyledir. çocuklara anlatılan tarihin masal formuna sokularak anlatılması yanlış değildir.
    ama olmayan gerçekleri olmuş gibi anlatmak yanlıştır.
  • bu tarz ilk olarak eski yunanda ortaya çıkmıştır. başlangıçta ağızdan ağıza dolaşan hatıralar şairler tarafından hikayeleştirilerek nesre çevrilmiş ve arşivlerde ki malzemenin de ilavesiyle içlerini birtakım gerçekler de karıştırılmıştır. insanlara tarihi sevdirmek amacıyla da anlatılır.
  • (bkz: hi)
    (bkz: story)
    (bkz: history)
  • salt yalan tarih demek degildir, sadece bilimsel yontemlerin bir kenara birakilarak yorumlarin yapilmasidir.
  • der ki, rivayet edilir ki gibi şekillerde başlar. olaylar arasında sebep sonuç ilişkisi kurulmaz bu tarz tarih yazıcılığı tüm milletlerin ilk aşamasıdır. islam tarihinde önemli temsilcileri taberi ve ibn'ül esirdir.
  • bu tarz tarih anlatımı eski yunan'dadır. başlangıçta ağızdan ağıza dolaşan hatıralar, şairler tarafından nazım tarzında söylenir. bunlara epos denmektedir. lopograflar tarafından hikayeleştirilerek nesre çevrilmiş ve arşivlerdeki malzemenin ilavesiyle gerçeklerde karışmıştır. ancak strabon'un ifadesine göre; ''epos olmaktan da kurtulamamışlardır. aslında lopografların eserleri ne edebi ne tarihi eserlerdir. ancak ilmi araştırma yolunu açan basit kronikler denilebilir. bunlardan biri olan tekatious da ise tarihçilere yaklaşan bazı özellikler vardır. seyyah oluşu ona araştırma fikrini de vermiştir.
    bundan sonraki aşamada karşımıza çıkan tarihçi ''tarihin babası'' denilen heredotos'tur. cicero, heredotos için ''pater historiae'' yani tarihin babası demiştir. bu söz ona aittir. heredotos'da logografların yolundan gitmişse de insanı merkez alması ve kavrama üstünlüğüyle onlardan ayrılır. hikayeci tarih tarzını kullanmıştır ama olayları bir düzen içinde nakletmiş bir kompozisyon örneği oluşturmuştur. eserinde az da olsa siyasi görüşler de vardır ancak eleştiri kavramını bilmemektedir. yine de gördükleri ile işittikleri arasında bir ayrım yapması önemlidir. heredotos'tan sonra da olayların vuku buluşunu anlatan ama tarihlerini de veren, böylece onları hikaye olmaktan kurtaran tarihçilik daha uzun süre devam etmiştir. roma'da, ortaçağ avrupası'nda ve islam dünyasında da vekayiname türü eserler bu görüşte kaleme alınmıştır. bu nedenle ne olayların nedenlerine ne aralarındaki ilişkiye ne de neticelere yer verilmiş, muhakeme ve eleştiri unsuru yer almamıştır.
hesabın var mı? giriş yap