henry mayhew

• 1812 dogumlu ingiliz gazeteci.
  ingiliz isci sinifi uzerine 1850'lerde morning chronicle'da yazdigi yazilar, engels'in ingiltere'de isci sinifinin durumu kitabiyla birlikte, ondokuzuncu yuzyil emek surecleri ve isci sinifi olusumuna dair en onemli kaynak statusunde.
  economist -kapitalistin incili olan mahut dergi- mayhew'in yazilari hakkinda "dusuncesizce halihazirda haddinden fazlaca yardimsever amaclara ayrilan harcamayi dusuncesizce artiriyor, sozde yoksullara yenilerinin eklenmesine yol aciyor, ve bunlari kamusal iyi niyetten yararlanmalari icin yureklendirerek kendi kendilerini ortaya koymalarini engelliyor." demistir. turkcesi, bu adam yoksullari uyandiracak, emekcilerin kendi durumlarini fark etmelerine sebep olacak, aman dikkat"tir.
  
  e.p. thompson, w. cobbett'in yanisira kendisinden cok feyz almistir, hatta bir derlemesinin editorudur. yanlis hatirlamiyorsam marx da mayhew'in yazdiklarina birkac yerde referans vermistir.
  
  londra mahpushaneleri isimli kitabi, hem icindeki resimleriyle -foucault'nun meshur hapishanenin dogusu'nda kullandigi resimlerin ta kendisi, ve daha nicesi- hem de diliyle en guzel kitabidir. sanirim arastirmaci gazetecilik mayhew'la baslamistir.
• yoksulluk çalışmaları kapsamında hırsızlar, dilenciler, fahişeler gibi “toplum dışına itilmiş” sokak insanlarını da ele almış olan düşünür (ümsü). kendince 'bilimsel' araştırmaları, biyolojik ahlaki önyargılarla dolu olduğundan ve özellikle sokakta yaşayan, sürekli bir işe sahip olamayan insanları "hayvani bir doğaya sahip,
  argo konuşan, mülkiyete inancı zayıf, zalim, kadın onuruna kayıtsız, karşı cinse hayvani bir açlık besleyen
  “akidesiz”, “şuursuz”, “ilkesiz”, “canavar”, “barbarların en aşağısı” olan “içgüdüsüz hayvanlar” "olarak gördüğünden, gelecekteki öjenizim ve sosyal darwincilik gibi ırkçı eğilimlere ışık tutan, bilim yapayım derken ortalığın .mına koyan yüzlerce batılı beyazdan bir diğeri.
• 1800 yılların ortasında mizah dergisi punch'ı kuran isimlerden birisidir. dergide londra'nın orta kesimi yansıtılmış olup "ezilenlerin destekçisi, zenginlerin kabusu" sloganını benimsemişlerdir. hicivli anlatımlar, karikatürler, çizimlerle müstehcenliğe yer vermeden uzun yıllar yayın hayatını sürdürmüşlerdir.
• "sıkıntıdan patlamak üzere olduğum bir öğleden sonra, geç vakit eski bir rene clair filmine gittim. rasgele iki büklüm bir tipin yanına oturup filmi -ölümsüz italyan hasır şapka'yı^*- izledim. çıkardığı çeşitli burun çekme seslerinden yanımda duran o beckett oyunlarından fırlama şeyin dişi olduğu sonucuna vardım. (...); öte yandan üç tane tuhaf aseksüel cazibeye sahipti - koca bir sırıtış, kaba bir iskoç aksanı ve yalın bir dağınıklık hali; ki görür görmez onun hem kafa dengim hem de modern mayhew'e^* denk biri olduğunu anladım." john fowles - the magus