hatesong

• sozler:
  
  this is a hate song just meant for you
  i thought that i'd write it down while i still could
  i hope when you hear this you'll want to sue
  
  oh it's a lonely life in my empty bed
  and it's a quiet life that leaks from my head
  these are the last rites
  the line is dead
  
  yes, i'm hearing voices too
  and i'm more cut up than you
• canlı versionunda solist abimizin^* bu şarkı britney spears ve tüm sevenlerine^* şeklinde sunduğu şarkı
• porcupine tree'nin lightbulb sun albumünün yedinci parçası.8.26'lık çalma süreli şarkı, arriving somewhere dvdsinde de (albumde çalan chris maitland yerine, gavin harrison'un katılımıyla) yorumlanmış bir şaheser. muhteşem bir progressive rock örneği olmasının yanısıra, parçayı eşsiz kılan bas gitar partisyonuyla da (ki bu partisyon üzerine diğer enstrumanlar yazılmıştır) albumün en güzel parçası sayılabilir.
  
  girişindeki bas gitarın tehditkarlığı, klavyenin girişiyle dizginleniyor; steven wilson'ın vokaliyse nefret duygusunu parçaya işlemeye başlıyor.nakarat kısmında steven wilson dizginleri tamamen eline alıp parçayı benzerlerinden ayırıyor.yardımcı temayla ana temayı birbirine bağlayan geçişse gitar solonun katılımıyla apayrı bir tema oluveriyor.progresif çizgide zenginliği en iyi özetleyen parçalardan biri olmasının sebebi de; gitar soloların başarısının ve enstruman uyumunun en üst seviyede olması zannımca.
  
  nakaratta, vokalin reverb efektiyle derinlik kazandırılması etkisini kat kat artırmış.davullar tam bir tamlayan niteliğinde, mükemmel bir tad bırakıyor.üstelik 6.30 itibariyle enstrumental hale gelen parça; psychedelic tınısıyla, bir rock parçasında duyulabilecek en güzel gitar solo ve davulla, bas gitarın parçanın başından beri sunduğu tehditkar havayla; hatesong benzerine çok zor rastlanacak kadar özgün, kulakların pasını silecek kıvamda bir şaheser oluveriyor.
• bu şarkının nakaratındaki steven wilson performansı gönüllerde yer eder, bass ise balıdır-kaymağıdır.
• 3:28'de müziğin durmasıyla beraber duyduğumuz enstrüman, basçı colin edwin'in türkiye ziyareti sırasında aldığı sazdır. bre şerefsiz madem türkiye'ye geliyorsun, insan haber verir, gelir o güzel müzikleri yapan ellerini öperiz.
• sabah kafein gece kokain etkisi yapan şarkı
• içinde bağlama olan porcupine tree şarkısı. ne de güzel oturtmuşlar. sentez yapacağım deyip batıran yerli gruplar örnek alsın.
  ayrıca "this is a hate song just meant for you, i thought that i'd write it down while i still could" sözleriyle de nefret duygusunun etkisini yitirme özelliğine dikkat çekilmiştir şahsi yorumumca.
  nefret edilen bir kişinin önemi kalmayacaktır çünkü sonradan, hazır ona hissedilen bir nefret duygusu varken kaleme dökmeli o duyguyu da.